Paylaş
Kendimi, Kabil’de oturan; okumak, o makus talihini kırmak isteyen bir kız çocuğunun yerine koymak istiyorum...
Koyamıyorum...
Hiç olmazsa ne hissettiğini anlamaya çalışayım diyorum...
Anlıyorum, anlıyorum da...
Hemen kaçıyorum, Hıristiyanıyla, Müslümanıyla, Yahudisiyle, Budisti, Hindusu ile birlikte yarattığımız o kolektif suç mahallinden...
*
Oysa o dünya ne alayla ne valayla girmişti Afganistan’a...
İnsanlığa ait ortak kültürel mirasın dağdaki son eserlerini de tankla tüfekle enkaza çeviren o Taliban’a nasıl bir insanlık dersi verilecekti...
Müslümanlığın üzerine yapışan o kara leke Müslümanın da eliyle nasıl temizlenecekti...
*
Mağlup olduk... Hepimiz hezimete uğradık...
Sanmayın ki orada bu utanç çukuruna düşen sadece Amerika Birleşik Devletleri’dir...
Ne yazık ki biz makul Müslümanlar da büyük hezimete uğradık...
Biz Müslümanlar da hezimete uğradık Taliban karşısında.
Amerika’ya gelince...
Tabii ki en büyük utanç onun...
Hezimete çevirmeden bir geri çekilme harekâtını bile beceremeyen ülke olarak geçti tarihe...
1970’li yıllarda Fransa’da öğrenciyken Çanakkale Savaşı üzerine bir BBC belgeseli seyretmiştim.
Belgesel bizim zaferimizi değil, İngiliz ordusunun çekilme zaferini anlatıyordu.
Orada işittiğim şu cümle hiç çıkmadı aklımdan:
“Çanakkale Savaşı dünya askeri tarihinin en başarılı geri çekilme harekâtıdır...”
O gün hiç anlamamıştım...
Bugün Amerika’nın Afganistan hezimetini görünce çok iyi anlıyorum...
Çekilmenin de bir stratejisi, başarısı olabilirmiş...
Nitekim o günün İngiltere Donanma Bakanı Churchill, daha sonra ülkesini İkinci Dünya Savaşı zaferine götüren Başbakanı oldu.
Çekilmeyi başaran siyasetçi, zafere de imza attı...
Ama bugün asıl anladığım tarihi gerçek, bizim gerçeğimiz oldu...
Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçeği...
Afganistan bir zamanlar komünist süper güç olan Rusya’ya hezimeti tattırmıştı.
Şimdi de kapitalist süper güce tattırdı...
Hiç şüphesiz Afgan halkının bir bölümü için şerefli bir kurtuluş savaşıdır.
Ama biz Müslümanlar için de öyle mi?
Okullarının önlerinde öldürülen kız çocuklarının hayaleti göz önünde durdukça, bir Müslüman olarak bu soruya “evet” cevabı veremeyeceğim.
*
Yine de bir tesellim var...
Biz de Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin çocuklarıyız...
Ama bizim Kurtuluş Savaşı zaferimiz bütün ezilmiş milletler ve özellikle de Müslüman alemi için gerçek bir zafer olmuştu, çünkü...
O zaferin en şerefli sonucu, bugün üniversitelerimizde okuyan ve sayıları erkekleri geçen kız öğrencilerimizdir...
İşyerlerinde sayıları ve oranları her gün artan kadınlarımızdır...
Ay yıldızlı formalarıyla olimpiyat kürsülerinde İstiklal Marşımızı okutan, hayat tarzlarını kimseden çekinmeden, korkmadan, yürekleriyle savunan kadın sporcularımızdır.
*
Hiç unutmayalım... Kabil’deki bu hezimete baktıkça hatırlayalım.
Yoksul halk çocuklarını Cumhurbaşkanlığı koltuklarına taşıyan bu Cumhuriyet, “Yurtta sulh, cihanda sulh” şiarı ile, 100 yıllık tarihinde biz çocuklarına bir santim bile geri çekilme utancı yaşatmadı...
*
İşte o nedenle, Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu bu büyük Cumhuriyet’in vatandaşı olduğum için gurur duyuyorum.
Ve bu 29 Ekim günü bu coşkumu çok ama çok daha gururla kutlayacağıma şimdiden söz veriyorum.
ÇAKMA FEHMİ ABİCİLERE
CIA VE HER TAŞIN ALTINDA AMERİKA ARAYAN KOMPLOCUNUN KARA GÜNÜ
NE diyordu Fehmi Abi’nin çakma mukallitleri...
“CIA her şeyi bilir” diyordu.
ABD izin vermezse dünyada kimse bir şey yapamaz diyordu.
Her taşın altında, her karanlığın ininde, her kuyunun dibinde CIA vardır diyordu.
Amerika izin vermezse kimse iktidara gelemez diyordu.
Ortadoğu’da, Türkiye’de koltuğa oturan her yeni siyasetçi için “Onu oraya Amerika ve CIA oturttu” diyordu.
Eee ne oldu şimdi arkadaş?
Nerede o her şeyi bilen, her şeye muktedir, her delikte parmağı olan CIA ve Amerika...
Ne diyeceksiniz bu defa?
Bence şöyle deyin:
Taliban’ı da CIA oraya oturttu...
ONA EN GÜZEL VE EN UZUN JÜBİLEYİ LADY GAGA YAPTI
TONY Bennett son bir şarkı ile sahnelere veda etti.
95 yaşına kadar sahnedeydi.
Ve Alzheimer teşhisi kondu.
Son olarak 3 Ağustos günü Lady Gaga ile büyük bir caz klasiği olan “I Got a Kick Out Of You” şarkısını çıkardı...
Tony Bennett benim ve benden önceki kuşağın efsanelerinden biridir.
Yıllarca dinledik onu...
70’li yaşlarının ortasında evinde bir emekli hayatı yaşarken, MTV televizyonunun gençleri ile müthiş bir “Unplugged” dönüş yaptı.
Sonra bu dönüşü Lady Gaga ile canlı müziğe ve sahnelere taşıdı..
*
Onları birlikte iki defa sahnede dinleme şansına sahip oldum. Biri İsviçre’de Montreux Caz Festivali’nde, öteki Las Vegas’ta...
Lady Gaga onu tekrar sahneye çıkardı. O da Lady Gaga’nın içindeki olağanüstü caz şarkıcısını...
*
Kişisel görüşümdür.
Lady Gaga, Amy Winehouse’la birlikte son 30 yılın en özgün ve en iyi caz şarkıcısıdır.
Ama ondan bana kalan en güzel duygu, sahnede Tony Bennett’e gösterdiği olağanüstü saygı ve sevgiydi...
Bir usta ve çırak, sahnedeki Lonca adabını ancak bu kadar güzel anlatabilirdi....
*
Güle güle Tony Bennett...
Yine hoş geldin muhteşem kadın...
MEĞER GÜLMEK MESUT ÖZİL’E NE YAKIŞIYORMUŞ
YILLARCA Mesut Özil’i hayranlıkla seyretmiş bir futbolseverim. Tek eleştirim hiç gülmemesi, sevincini paylaşamamasıydı.
Şu tuhaflığa bakın...
Dünyanın en az gülen insanı, ilk defa dünyanın en az gülen insanlarının ülkesi olan Türkiye’de güldü önceki akşam Adana Demirspor maçında...
Mesut için küçük ama Türkiye için büyük bir adım...
*
Sevgili kardeşim, gül...
Bol bol gül...
Hep böyle gül...
İhtiyacımız var...
Gülmek sana çok yakışıyor.
Emin ol bu gülümseme hem sana, hem Fenerbahçe’ye, hem Türkiye’ye iyi gelecek.
FENERBAHÇE A.Ş. ARTIK BİR SİLİKON STARTUP ŞİRKETİ
DÜN Hürriyet’in spor sayfasında yazdım. Fenerbahçe bu sezon ilk zaferini çıkardığı “Token”la yaşadı.
Kulüp Token’ı çıkardı, taraftar onu yarım milyar liralık gelire çevirdi.
Fenerbahçe taraftarı artık bir “Çubuklu Token”...
Fenerbahçe takımı artık “Dijital kramponlu” bir takım.
Fenerbahçe A.Ş. artık “Silikon Vadisi Startup’ı”
bir teknoloji şirketi...
TOKEN NEDİR?
HALKA belli ve sabit sayıda arz olunan dijital bir birim. Alınıp satılan, değer kazanıp kaybeden dijital bir enstrüman. Nitekim Fenerbahçe Token’ı çıktıktan 24 saat sonra önemli değer kazandı. Bunun Bitcoin’den farkı, bir blok zincirine dahil olmaması.
MEĞER TOKEN SADECE BENİM BİLDİĞİM TOKEN DEĞİLMİŞ
FENERBAHÇE’den sonra “NR1 FM” de “Bitci” aracılığıyla “Token” çıkarmaya karar verdi.
Bu haberi okurken “Token”ın hangi alanlarda hizmet vereceğini de öğrendim. Meğer Token sadece benim bildiğim Token değilmiş. Mesela NR1 FM Token’ı alanlara şu avantajları da sağlayacakmış:
Video klipleri başkalarından önce seyretme hakkı.
Sanatçılarla tanışma imkânı.
Konserleri en önde izleme fırsatı.
Sanatçılardan kişiyle özel video alma imkânı.
Festivalleri özel locada izleme fırsatı.
Yurtdışı festivallere katılma hakkı.
Özel NR1 Token konserleri.
Ünlü mekânlarda özel yer ve avantajlar...
GÜNÜN KİTABI
O MÜTHİŞ SİVRİSİNEK KİTABI NİHAYET TÜRKÇE YAYINLANDI
İLGİLİSİNE, meraklısına yaz sonu için çok ilginç bir kitap tavsiye edeceğim.
Adı “Sivrisinek: Ölümcül Bir Yırtıcının İnsanlık Tarihi”...
Yazarı Timothy C. Winegard...
Terapi Kitap tarafından Türkçeye çevrilip bu ay yayınlandı. Belki okurların bazıları hatırlar.
Bu kitabı İngilizcesinden okuyup 20 Ekim 2019 günü bu köşede geniş bir özetini yayınlamıştım.
O yazı çok ilgi çekmişti. Türkçeye çevrilen işte o kitap...
Kitaptan küçük bir hatırlatma yapayım:
Sivrisinek, Büyük İskender, Napolyon, Hannibal ve Hitler’den daha zalim bir canlı...
Hayatımızın her gününde, her anında 11 trilyonluk bir sivrisinek ordusu ile çarpışıyoruz ve bu orduya karşı biz sadece 8 milyar kişiyiz.
Bu gaddar ordunun elinde 15 ayrı öldürücü biyolojik silah var.
Tahminlere göre, varoluşundan bu yana yeryüzünde 108 milyar insan yaşamış.
Bunların 52 milyarının ölümüne sivrisinekler neden olmuş.
Rivayete göre Büyük İskender’i de küçücük bir sivrisinek öldürdü...
*
Çok çok tavsiye ederim. Bana teşekkür edeceksiniz.
Gerçekten her sayfası ilgiyle okunan olağanüstü bir kitap...
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Düzeltmen: Nagehan Keleş
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin
Paylaş