Paylaş
Bu karelerde ondan çok yanında görünen iki kişi daha çok dikkatime takıldı.
*
Birinci kare Sunset Restoran’da çekilmişti...
Yanında bir Türk gazetecisi vardı.
Aslı Aydıntaşbaş...
Kimdir?
Ortadoğu sorunlarını çok iyi bilen bir gazeteci.
O da muhalif bir gazeteci ve artık Türkiye’de bir gazetede yazmıyor.
Ama halen yazdığı bir köşesi var.
Washington Post gazetesinin “Global Forum” köşesinde yazıyor.
Peki bu hangi köşe?
Washington Post’ta Kaşıkçı’nın da yazdığı bölüm...
Kendi ülkesinde farklı ve muhalif seslere de açık bir köşe.
Aydıntaşbaş ayrıca Avrupa’nın en prestijli düşünce kulübü olan “European Council on Foreign Relations”da çalışıyor.
Fotoğraflarda Sean Penn’in yanında gördüğüm ikinci kişi Yasin Aktay...
O kim?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı. Bundan önce 2 dönem milletvekilliği de yapmıştı.
İhvan, yani Müslüman Kardeşler hareketine yakın bir kişi.
Kaşıkçı’yı nişanlısı ile onun tanıştırdığı yolunda söylentiler var.
*
Bu iki fotoğrafı yan yana koyunca şunu anlıyorum.
Sean Penn bu belgeseli tek yanlı yapmayacak...
Ama onun bazı konulardaki muhalif duruşunu da biliyoruz...
Bu görüşmelerden Prens Selman’ı aklayacak bir belgesel de çıkmaz...
EL CHAPO YARGILANIRKEN
- SEAN Penn adını en son olarak Meksikalı uyuşturucu baronu El Chapo ile yaptığı mülakatla duyurmuştu.
El Chapo o mülakattan kısa süre sonra yakalanmıştı.
Tesadüf onun duruşması da geçen hafta New York’ta başlamıştı.
Geçen pazar Hürriyet çok güzel bir gazetecilik işine imza attı.
Elif Key New York’taki duruşmayı izledi ve Hürriyet Pazar’a çok güzel ayrıntılarla yazdı.
Sean Penn, bu olayla yine gündeme gelirken, önceki gün aniden yeni bir sürprize imza attı.
ÇİN HALK KURTULUŞ ORDUSU’NUN SAVAŞI
HUAWEI’i kuran kişi Ren Zhengfei herhangi bir Çinli değil. Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunda çok önemli rolü olan Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun eski bir mühendisi. Yani Çin resmi ideolojisinin neferlerinden biri olarak yetişmiş.
*
Kurduğu Huawei, yeni Çin için hayati önemde bir şirket.
Çünkü Çin’in “Ucuz ve kalitesiz mal üretiyor” imajını yıkmak için cepheye sürdüğü en önemli teknoloji markası.
Ve şirket son 5 yılda Amerika Birleşik Devletleri’nin dijital imparatorluğunun surlarında en büyük delikleri açan şirketlerden biri haline geldi.
*
Bu olayın perde arkasında büyük bir “çip savaşı” var. ABD Adalet Bakanlığı’nın Huawei’nin kurucusunun kızını tutuklatırken kullandığı bir gerekçe var. Huawei ürünlerinde Amerikan patentli yarı iletken parçalar kullanılıyor. Yani İran’a “teknoloji transferi” yapılıyor deniyor.
*
ABD, geçen mart ayında Broadcom isimli Singapurlu bir şirketin çip üreten Qualcomm isimli bir Amerikan şirketini 117 milyar dolar karşılığı satın almasını engellemişti.
Bunu “Amerikan ulusal güvenliği” için bir tehdit olarak görmüştü. Altındaki en önemli neden ise önümüzdeki G-5 sistemi için verilen savaştı.
*
Ondan bir ay sonra ise Amerikan Ticaret Bakanlığı Çin’in ikinci büyük telekomünikasyon araçları üretim şirketi ZTE’nin Amerikan patentli parçaları kullanmasını yasaklamıştı.
Bunun sonunda ZTE 1 milyar dolar ceza ödemeyi, ayrıca yönetimini değiştirmeyi ve Amerikan denetimini kabul etmişti.
Aralık ayının ilk gecesi birbirinden 11 bin kilometre mesafede aynı saatlerde meydana gelen bu iki olayın arkasında işte böyle acımasız bir savaş var.
11 BİN KM UZAKTAKİ O İKİ KİŞİYE HABER VERİLDİ Mİ
1 Aralık Cumartesi gecesi...
Bütün dünyanın gözü Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te...
Dünyanın 1 ve 2 numaralı ekonomik gücü orada bir akşam yemeğinde bir araya gelmişler.
*
Masanın bir tarafında ABD Başkanı Donald Trump...
Öteki tarafında ise Çin Devlet Başkanı Şi Cinping oturmaktadır.
İki ülke arasındaki ekonomik kılıçlar çekilmiş vaziyettedir. Yani bir ekonomik dünya savaşı patlamak üzeredir.
Ancak çok önemli bir karar almak üzeredirler.
Bu savaşta yeniden düşünmek için 90 gün ateşkes ilan edeceklerdir.
İşte tam onlar yemekte bu kararı almak üzereyken, oradan 11 bin km uzakta bütün dünyayı sarsacak bir olay patlamak üzeredir.
*
Aynı gece aynı saatlerde Kanada polisi, Vancouver Havaalanı’nda uçak değiştirecek olan bir kadın yolcuyu tutuklamıştır.
Ama bu herhangi bir yolcu değildir.
Adı Meng Wanzhou’dur.
Çin’in şu anda teknoloji alanında yükselen yıldızı Huawei’nin CFO’su, yani finans bölümünün başındaki kişidir.
Ama ondan daha önemli bir özelliği vardır. Huawei şirketinin kurucusunun kızıdır.
*
Huawei 1987’de kurulmuştu.
Şirket özellikle son 10 yılda teknolojik alanda büyük bir atılım yapmış ve dünya pazarında Apple ve Samsung’un ciddi rakibi haline gelmişti.
Vancouver polisi işte bu şirketin kurucusunun kızını tutuklamıştı.
*
Tutuklama 4 gün boyunca gizli tutuldu.
Buenos Aires’teki kritik yemek devam ederken, bu haber masaya ulaştı mı, henüz bilinmiyor.
Ama sonunda 90 günlük ateşkes ilan edildiğine göre bu olayın masaya haber verilmemiş, yani iki başkana o an söylenmemiş olması ihtimali kuvvetli.
*
Bu haber dün sabaha karşı bütün dünyada bomba gibi patladı.
Vancouver polisinin bu tutuklamayı Amerikan Adalet Bakanlığı’nın isteği üzerine yaptığı belli oldu.
Henüz resmi olarak açıklanmamış olsa da bunun Huawei’nin İran ambargosunu delmiş olduğu iddiasıyla yapıldığı biliniyordu.
*
Peki kararı kim almıştı?
Doğu New York Savcılığı...
Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı’nın tutuklanması olayında olduğu gibi yine New York eyaleti savcıları devredeydi.
*
Olayın su yüzündeki görüntüsü buydu...
Ama buzdağının arkasında ekonomi tarihinin gördüğü en şiddetli teknoloji savaşı vardı.
Paylaş