Paylaş
Böyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Çözülen uçkur şöhretli bir insana aitse davası da oluyor.
Fransa yarın, tarihin en büyük sitcom’larından birinin yeni bir episodunu seyredecek. IMF’nin eski patronu Dominique Strauss-Kahn’ın kadın hikâyesinin yeni bir oturumu yapılacak. Amerika’da tecavüzle suçlanmıştı. Burada “Kadın satıcılığı için çete kurmakla” suçlanıyor.
Ailenizin gazetecisi ben, şimdi size bu harika sitcom’un bütün safahatını anlatacağım.
Önce size, 2013 yılında yazdığım bir yazıyı hatırlatacağım.
Çünkü olay orada başlamıştı.
Sonra, bugüne geleceğiz ve şu soruyu soracağız. Acaba Fransa’da da bir “paralel yapılanma” mı var...
15 Mayıs 2011 sabahı SMS mesajı
FRANSA’nın kuzeyinde küçük bir şehir. Genç adamın cep telefonuna 4 kelimelik SMS düştüğünde, saat sabahın yedisiydi.
“Sen de çukurun dibini boylayacaksın...”
Yanında yatan karısını uyandırmamak için çok hafifçe doğruldu. Mesajı bir kere daha okudu... Anlamadı.
“Kim, ne çukuru” diye yazdı...
Karşıdan üç harfli bir mesaj geldi: “DSK...”
15 Mayıs 2011 günüydü.
Okyanusun öteki tarafında meydana gelen bir olay, Fransa’nın Lens şehrine 10 dakika mesafedeki Annay’de bir eve bomba gibi düşmüştü...
Bu evde hayat artık eskisi olmayacaktı.
ONU TANIYINCAYA KADAR
David Roquet, Fransa’nın üçüncü büyük inşaat şirketinin bir bölge ofisinde çalışıyordu. Müşteri ilişkilerine bakıyordu.
Kırk yaşındaydı. Çalıştığı şirketin yıllık cirosu 15 milyar Euro’ydu. Haftada en az iki-üç defa müşterilerini yemeğe götürürdü. Onun çalıştığı yerel bölümün cirosu 18 milyon Euro’ydu. Ama yılda 200 bin Euro’ya yakın bir harcama yetkisi vardı. Tabii hepsini faturalıyordu.
Sık sık gittiği restoranda Fabrice adında biriyle tanıştı ve her şey allak bullak oldu.
Fabrice Paszkowski bir ilaç şirketinde çalışıyordu ve nasıl olduysa, Paris’te çok güçlü bir siyasetçiyi tanıyordu.
Dominique Strauss-Kahn...
Zaman zaman onunla Paris’te veya başka şehirlerde buluşup yemek yediklerini, eğlendiklerini anlatıyordu.
“Bir gün seni de götürüp tanıştırayım. Bu adam gelecek seçimde Fransa’nın cumhurbaşkanı olacak. Tanıman şirketin için de iyi olur” dedi. David bunu patronuna anlattı ve onayını aldı.
YANINA BİR KADIN AL
İlk randevu Paris’te olacaktı. Fabrice birkaç gün önce, “Giderken yanına bir kadın arkadaşını da al” dedi. David bunun ne anlama geldiğini hemen anladı. “DSK’ya sunulacak bir kadın” bulmalıydı.
Sınırın öteki tarafında Belçika’da tanıdığı bir genelev sahibi vardı. Adamın tuhaf bir adı vardı.
“Dodo La Saumure...”
Türkçeye “Salamura Dodo” diye çevrilebilir.
Karısı, Fransa’nın Lille şehrindendi. Yanında, Belçika’dan, Romanya’dan, Fransa ve Türkiye’den gelen fahişeleri çalıştırıyordu. Tabii adına fahişe denmeyecekti. 600 Euro’ya anlaştılar. Ertesi gün Paris’e giden trende dördü ilk şampanyalarını alıyorlardı.
19 Şubat 2009 günü, Paris’te Gare du Nord’a indiler ve doğruca L’Aventure isimli restorana gittiler. Bodrum katında ancak çok özel müşterilerin kabul edildiği bir diskoteği vardı.
Biraz sonra IMF’nin güçlü başkanı DSK içeri girdi.
Fabrice arkadaşı David’i DSK’ya tanıştırdı. DSK, onu yıllardır tanıyormuş gibi rahat bir havadaydı.
“Burada Bay Dominique Strauss-Kahn yok. Bana sadece Dominique diyeceksiniz” dedi. Kadınlardan birini Belçikalı bir restoran sahibi, ötekini ise David’in şirketinde çalışan bir asistan olarak tanıttılar.
David ona biraz şirketini anlattı. Üç saatin sonunda yemek bitti ve bir alt kattaki diskoteğe girdiler. Ve hayret ettiler...
ZEBRA DESENLİ DİSKOTEK
Zebra desenli bir zemin... Deri koltuklar. Mor ışıklı bir bar.
İkinci kadehten sonra DSK külotla kalmıştı. Salonda herkes sevişiyordu.
Bir saatlik orjiden sonra hepsi giyinip tekrar restoran katına çıkmışlardı.
Tabii ki yanında götürdüğü kadına ödediği 600 Euro’yu, bankamatikte kendi hesabından çektiği nakit para ile ödemişti. Bunu şahsi bir yatırım olarak kabul etmiş ve şirkete fatura etmemişti. Ama bu sadece başlangıçtı ve şirket ileriki aylarda DSK’ya sunulacak kadınların ücretini ödemeye başlayacaktı.
Fransız Cumhurbaşkanı olacak adamdan ne esirgenebilirdi ki... İkinci buluşma yine Paris’te, Murano Oteli’nde olacaktı.
DSK için otelin en üst katında dubleks bir daire tutulmuştu. Bu defa daha pahalı kadınlar getirilmişti. İçlerinde Kuzey Afrika kökenli bir kadın vardı ve DSK onu daha ilk bakışta beğenmişti.
O gün ve gece o dubleks katta, kadınları bile şaşırtan şeyler yaşandı. Orada bulunan herkes, herkesin önünde herkesle yatmıştı. Geleceğin Fransa cumhurbaşkanı, çok rahat şekilde çırılçıplak dolaşıyordu, her şeyi yapmak istiyordu ve kadınlar boyun eğmek zorunda kalıyordu.
Sevişmeden önce Yunanistan’ı nasıl kurtaracağını anlattı
DSK yılın büyük kısmını Washington’ta IMF’deki görevinin başında geçiriyordu. Tabii ki, orada işi daha zordu.
Sonunda bir gün Fabrice’i aradı ve “Ekibi topla buraya gelin” dedi. İşin hacmi büyümüştü.
Uçak biletleri, kadınların paraları daha büyük bir bütçe gerektiriyordu. David patronuna gidip durumu anlattı: “Tabii ki git. Şunun şurasında seçime ne kaldı. Anketler adamı açık ara önde gösteriyor.” İki kız bulundu.
DSK ile buluştuklarında yorgundu. “Yunanistan’daki ekonomik krizi çözmeye çalışıyorum. İrlanda’yı kurtarmak için 22 milyar dolar bulmalıyım” diyordu.
O gece bir şey yapmadılar. Kadınlar ertesi gün, IMF’nin genel merkezine gittiler. Hatta odasında DSK ile fotoğraf çektirdiler.
13 Mayıs 2011’de ikinci eğlenceli Washington gezisini tamamlayıp uçağa bindiler. Ertesi gün Fransa’da evlerinde olacaklardı.
15 Mayıs sabahı telefonuna o 4 kelimelik SMS düştüğünde, David Roquet henüz ‘jet lag’i atlatamamıştı. Mesaj, “Sen de çukurun dibini boylayacaksın” diyordu.
15 Mayıs sabahı gelen SMS doğru çıktı.
Bu olaylardan 4 yıl sonra Strauss-Kahn ve arkadaşları hakkında, “Kadın satmak amacıyla çete kurmak” davası açıldı.
Haklarında istenen ceza 20 yıla kadar hapisti.
Davanın ilk 3 duruşmasında durum Strauss-Kahn açısından umutsuz bir vakaya dönüşüyordu.
İşte tam o sırada, avukatları öyle bir şeyi ortaya çıkardılar ki, olay bir anda bambaşka bir yere döndü.
8 ay önce gizli bir elden telefon dinleme talimatı
GEÇEN haftaya kadar bilinen şuydu: Savcıların bu olayla ilgilenmesi Şubat 2011’de başlamıştı.
Şubat ayında Salamura Dodo lakaplı Belçikalı kadın satıcısının bir konuşması polise takılmıştı. Dört yıldan beri sürdürülen iddiaya göre, Strauss-Kahn hakkındaki soruşturma bu telefon konuşması ile başlamış, ancak dosya 2011 Haziranı’ndan sonra canlandırılmıştı.
Bu tarihe dikkat..
Dominique Strauss-Kahn’ın başı, ondan bir ay önce New York’ta bir otelde belaya girmiş, tecavüz iddiasıyla içeri alınmıştı. Bu durumda polisin Fransa’da da benzer bir olay var mı diye araştırması normaldi.
EMRİ SARKOZY Mİ VERDİ
Oysa avukatlar geçtiğimiz haftalarda çok önemli iki ayrıntıyı oraya çıkardılar.
-Polis Dominique Strauss-Kahn’ı 2011’de değil, tam bir yıl önce yani 2010 yılının haziran ayında dinlemeye başlamıştı. Yani New York’taki tecavüz olayından tam bir yıl önce. İşte burada işler karışmaya başlamıştı.
Fransa’da 1991’de çıkarılan bir kanuna göre, bu tür kişilerin dinlemeye alınması için başbakanın izninin alınması gerekiyordu.
Dinleme için gerekli izin alınmıştı. Ancak 4 ay boyunca yapılan dinlemede bir sonuca ulaşılmamıştı. Üstelik ilk dosyada Strauss-Kahn’ın adı da yoktu...
Bilinmeylen bir nedenle dinleme izni uzatılmış ve devam etmişti. Tabii bu bulgu, bir anda işin yönünü değiştirdi ve avukatların eline güçlü bir gerekçe verdi.
GİZLİ BİLGİ Mİ TOPLANIYOR
2010 yılında Sarkozy cumhurbaşkanıydı. Gelecek seçimde en güçlü aday Dominique Strauss-Kahn’dı. Sarkozy’nin polisi Kahn’ın kadınlara düşkünlüğünü biliyordu ve o nedenle ileride seçim kampanyası sırasında kullanmak üzere belge topluyordu. Bütün bunlar Strauss-Kahn lehine kullanılabilecek güçlü argümanlardı.?Aleyhine işleyen şeyler de vardı. Çılgın gecelere katılan kadınların bazıları konuşmaya başlamıştı. Ortada sado-mazo ilişki iddiaları uçuşuyordu.
Yarın bu davanın dördüncü oturumu yapılacak.
Seks skandalı buradan Fransa içinde bir “paralel devlet” işine dönerse kimse şaşırmasın.
Bir olayın içine hem seks, hem siyaset girerse herkesin kaşlarını kaldıran ilginç bir hikâye var demektir. Şimdilik bir cinayet veya intihar eksik...
Sitcom devam ediyor...
Paylaş