O soruyu 8 Mart'ta asker cevapladı

BAŞBAKAN Yardımcısı Mesut Yılmaz önceki gün Bakanlar Kurulu'nda, ‘‘İsrail'e verdiğimiz tank ihalesini ertelesek daha mı iyi olur’’ sorusunu soruyor.

Bu soru dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de gündeme geliyor.

Özellikle Saadet Partisi kanadı, bu ihalenin iptalini istiyor.

Ancak bu soru bundan üç hafta önce soruldu ve cevabı da orada verildi.

Tarih, 8 Mart 2002.

Yer, Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısı.

ECEVİT SORDU

İcra komitesinde Başbakan Bülent Ecevit, Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu ve Milli Savunma Bakanı Sebahattin Çakmakoğlu bulunuyor.

Kurulun sekreterlik görevini de Savunma Sanayii Müsteşarı Ali Ercan yapıyor.

O günkü toplantıda bu soruyu Başbakan Bülent Ecevit soruyor.

Aynen şu cümlelerle soruyor:

‘‘Filistin'de durum giderek gerginleşiyor. Orada ciddi olaylar patlayabilir. Acaba böyle bir ortamda bu ihaleyi İsrailli şirkete vermemiz doğru olur mu?’’

Sorunun cevabı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu'ndan geliyor:

‘‘Silahlı kuvvetlerimizin acilen bu tanklara ihtiyacı var.’’

Yani soruyu bizzat asker cevaplıyor.

Peki bunun acelesi var mı?

Var, çünkü aynı günlerde Yunanistan 170 tanklık bir paket için Almanlarla imza atıyor.

İlginçtir, Türkiye'nin modernleştirmek istediği tank sayısı da 170.

Yunanistan yeni tank alıyor, Türkiye ise 33 yaşına gelmiş 170 tankını modernize etmeye çalışıyor.

Bu tanklar hareket halinde atış gücüne sahip değil.

Dolayısıyla bu kabiliyeti kazanması gerekiyor.

PROTOTİP İSRAİL'DE

Ayrıca toplarının çapı 105 milimetre, bunlar da 120 milimetreye çıkarılacak.

Bu tanklar yeni hale getirilecek.

İlk tank, yani prototip İsrail'de hazırlanacak. Testleri orada gerçekleştirilecek.

Öteki 169 tankın yenileştirilmesi işlemi Türkiye'de Kayseri tesislerinde yapılacak.

Bu projenin imzasının böyle bir döneme rastlaması elbette şanssızlık.

Ama çok uzun süre önce başlayan görüşmeler sonunda bu noktaya gelindi.

Ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin buna acilen ihtiyacı var.

Türkiye'nin elinde 3300 tankı bulunuyor.

Çevresindeki ülkelerin toplam tank sayısı ise 10 binin üzerinde.

Üstelik tanklarımızın önemli bir bölümü 33 yaşında.

Bir tankın normal ömrü 30 yıl. Anlayacağınız, teknik ve ekonomik ömrünü tamamlamış tanklar bunlar.

Askerler işte o nedenle acele ediyorlar.

Çünkü bugün işleme başlansa, 170 tankın yenilenmesi 2007 yılında tamamlanacak.

Dün TBMM'de Filistin konusu tartışılırken, Savunma Sanayii Müsteşarı Ali Ercan'ı aradım.

HANGİ NOKTADA

İhale bugün hangi noktadadır diye sordum.

İmzalar atılmış.

Şimdi İsrailli firma, teminat mektubunu getirecekmiş. O mektup gelince Türkiye de bir ön ödeme yapacak ve proje fiilen başlayacak.

Yani yapılacak tek şey var.

Bu konjonktürü atlatmak için teminat mektubunu geciktirmek ve ön ödemeleri ağırdan almak.

Ama bu kime yarayacak?

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin acilen bu yenileme projesine ihtiyacı var.

Eğer ihale iptal edilmeyecekse, ağırdan almanın hiç manası yok.

Çünkü Yunanistan'ın 170 tanklık paketi yürümeye başladı.

KAYGILAR GERÇEKÇİ

Ayrıca, Türkiye'nin İsrail konusunda bu kadar ısrarlı olmasının çok gerçekçi bir nedeni var.

Bu tür silah projelerini Amerika, Almanya veya başka bir ülkeye verdiğiniz zaman bir sürü politik engel ortaya çıkıyor.

Bu silahı Güneydoğu'da, Kıbrıs'ta kullanamazsınız gibi şartlar öne sürülüyor.

Bazen kongreler engel çıkarıyor.

Açıkçası, Türkiye bu tür şartlardan bıkmış durumda.

Bu durumda da en uygun muhatap İsrail oluyor.

Dediğim gibi, bu soru 8 Mart'ta soruldu ve askerler cevabını verdi.

İhalenin ekonomik koşulları iyi midir, kötü müdür bilmem. Benim uzmanlık alanım da değil.

Ama askerlerin öne sürdüğü kaygıların gerçekçi olduğunu biliyorum.
Yazarın Tüm Yazıları