Paylaş
Ciddi insandır.
Öyle siyasi bir tarafgirliği, bu hükümete karşı tavrı falan yoktur...
Medeni insandır.
***
Dün sabah yaptığı televizyon programında anlattığı olayı tüylerim ürpererek izledim.
Düşünebiliyor musunuz...
Kafede oturan bir adam, müessesenin sahibini çağırıp “Şu kadının şortu beni rahatsız ediyor, atın buradan” diyor iyi mi...
Olay orada bitse “Densizin biri” deyip geçeceğiz...
Ama asıl facia ondan sonra başlıyor.
Müessese sahibi itiraz edince polis geliyor...
Ne beklersiniz hepimizin güvenliğini sağlayacak olan polisimizden...
Adama “Kalk git kardeşim şuradan, insanları rahatsız etme” demesini değil mi...
***
Ama o ne yapıyor?
Kadına “Kalk da bakalım şortun kısa mı” diye soruyor...
***
İki öyle kafa işte...
O kafa yuvarlanmış, kafatasını bulmuş der geçersiniz...
Ama o kadar basit değil...
Biri avukat...
Adaletin insanı...
Öteki polis, güvenliğin insanı...
Ama onlardan biri kendini ahlakın savcısı ilan etmiş...
Öteki de o ahlakın hâkimi...
***
Bakın size söylüyorum...
Dolar sorunu gelir geçer...
Ama bu mesele var ya...
Toplumu böler, paramparça eder, darmadağın eder...
Ve üstelik geçmez...
TÜRK EKONOMİSİNE KÖR TADIM YAPILSA
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın dünkü konuşmasında 4 çok önemli işaret dikkatimi çekti.
Önce şu giriş cümlesinin altını dikkatle çizelim:
“Türkiye ismini kapatıp ülkemizin ekonomik verilerini kime gösterseniz ortada bir gariplik olduğunu anlayacaktır.”
Yani adından olumlu veya olumsuz etkilenmemek için etiketi kapatıp “blind test” (kör değerlendirme) yapın diyor.
***
Cumhurbaşkanı haklı olarak soruyor:
- BİR: “Türkiye’nin bankaları mı battı? Hayır. Ülkemiz dünyadaki en sağlam bankacılık sistemine sahip.”
***
- İKİ: “Türkiye üretemez, ticaret yapamaz duruma mı düştü? Hayır.”
***
- ÜÇ: “Dünyada örnek gösterilecek bir turizme sahibiz.”
***
Bunlar aklını kaybetmemiş bir insana “Gerçekten de öyle” dedirtecek sorular.
Doğru strateji de işte budur...
***
Ama bunu yaparken niye kör tadımdan söz ediyoruz?
Kör tadım, etiket ve üretici firmanın o ürünü tadan insanlar üzerindeki olumlu veya olumsuz etkisini ortadan kaldırıp tarafsız bir yargıya varması için yapılır.
***
O zaman dönüp kendimize de şu soruyu sormamız gerekmez mi:
Bizim etiket niye kötü...
***
Kötü değilse o zaman niye kötü algılanıyor...
VERGİ MİSİLLEMESİ TAMAM AMA ÜRÜN BOYKOTU DEĞİL
CUMHURBAŞKANI “Amerikan elektronik ürünlerini boykot edin” diyor...
Bence vergi misillemesi tamam...
Ama iş ürün boykotuna gelince aynı fikirde değilim.
Böyle bir enstrüman silah olarak kullanılmaya başlandı mı nereye sıçrayacağı, başka hangi ülkelere de yayılacağı hiç belli olmaz.
‘ÖZEL BİR KADIN’ REKOR ÜSTÜNE REKOR KIRIYOR
'PRETTY Woman’ (Özel Bir Kadın) filminden uyarlanan müzikal Broadway’de rekor üstüne rekor kırıyor.
Müzikal bu hafta, geçen haftaya göre performansını yüzde 2.4 arttırdı.
31 hafta sonunda elde edilen gişe hasılatı 37 milyon doları geçti.
Ortalama bilet fiyatı da 124 dolardan 134 dolara çıktı.
SEN ONLARI ‘AHLAKLI’ BİR AİLE Mİ SANIYORDUN
NETFLIX’e yeni konulan Meksika dizisi, “Casa de las Flores”in (Çiçekçi Dükkânı) ilk bölümü, hikâyeyi anlatan kadının şu sözü ile başlıyor:
“Size normal gibi görünen bir aileyi anlatacağım”.
***
Sahne, varlıklı bir ailenin ahlak abidesi annesinin, yine ahlak abidesi kocası için düzenlediği yaş günü kutlama partisinde açılıyor.
Öğrendiğimiz ilk şey yaş günü kutlanan babanın bir metresinin olduğu...
Ondan sonra ailenin her bir üyesinin karanlık hikâyesini öğrenmeye başlıyoruz.
***
Sonuç... Yok aslında hiç kimsenin hiç kimseden farkı...
Her ahlaklı görünenin üzerindeki ahlak tülünü biraz çekersen...
Oooo altından neler çıkıyor.
***
Televizyon, bugüne kadar ahlakın en sağlam nüvelerinden sayılan “kasaba ahlakına” saldırdı.
Broadchurch, Dark, Safe, Forrest, Riverdale dizileri bir tek cinayet olayı ile kasaba ahlakının nasıl deşifre olduğunu anlattı.
Belli ki şimdi sıra ikinci nüve olan ailede...
Paylaş