Metin Akpınar'a bu defa Erbakan Hoca'yı sordum

TRT bir Necmettin Erbakan dizisi hazırlıyor.

Haberin Devamı

Beni de konuşmacı olarak davet ettiler.

Çok sevinerek katıldım.

Çünkü zamanında hocanın yüzüne söylemek isteyip de söyleyemediğim şeyler vardı, onları söyleme imkânım oldu.

*

Dün Üsküdar Belediyesi’nin harika kültür merkezinde kayıt yaparken Erbakan’ı yıllar boyunca nasıl gördüğümü de düşündüm.

Onu siyasi hayatında önce öğrenci olarak gördüm.

Metin Akpınara bu defa Erbakan Hocayı sordum

Sonra öğretim üyesi olarak izledim.

Sonra gazeteci olarak...

Şimdiyse 73 yaşındayım bunların hepsine bakıyorum...

TRT’ye her dönemdeki bakışımı anlattım...

*

Bugün geriye baktığım zaman, bir gülümseme geliyor gözümün önüne...

Tatlı, muzip bir gülümseme...

“Kadayıfın altı kızarıyor” cümlesi ile Metin Akpınar’ın muzip yüzünü görüyorum...

Haberin Devamı

İkisi birleşiyor ve gözümün önüne siyasete güzellik taşıyan ortak bir portre geliyor...

*

Tam toplantıya girerken ABD Demokrat Parti başkan adaylarından Bernie Sanders’ın montaj bir fotoğrafı geldi cebime...

“Big Lebowski” filminin iki kahramanının ortasında oturuyordu.

Ellerinde, başkanın açılış töreninde taktığı o anneanne işi örme eldivenlerle otuyordu...

Bir gün önce de “Ghost” filminde Demi Moore’un arkasında oturup aynı eldivenlerle toprak vazo yaparken yapılmış montaj videosunu seyretmiştim.

Amerika Bernie’nin eldivenleri ile çok güzel kafa buluyor...

O da önceki akşam çıktığı televizyon programında bu esprileri çok sevdiğini söyledi...

Bugün 73 yaşımda Erbakan’ı gözümde hâlâ sempatik yapan tarafı bende bıraktığı tebessümdü...

*

Dün TRT kaydından ayrıldıktan sonra aklıma bir soru geldi.

Erbakan Hoca acaba Metin Akpınar’ın taklitleri hakkında ne düşünüyordu?

Açıp Metin Bey’e sordum:

“Rahmetli Erbakan’ı çok sık hicvettiniz, taklidini yaptınız. Hiç size sitem etti mi, bir şey söyledi mi?”

“Hayır. Ne bir sitemi ne bir şikâyeti oldu” dedi...

*

Sonra bir süre susup devam etti:

“Yalnız şöyle bir şey olmuş, bana anlattılar. Hoca bir gün Meclis’te konuşurken milletvekili sıralarından biri şöyle demiş: ‘Hoca Metin Akpınar’ın taklidini yapıyor’...”

Haberin Devamı

Altı kızaran kadayıfın bana hâlâ taşıdığı rayihaydı bu...

*

Kendi payıma şunu düşünüyorum.

Mizah olduğu zaman siyasetin yüzü de gülüyor. Mizah Bernie’nin eldivenleri gibi...

Sadece ellerimizi değil, ruhumuzu da ısıtıyor...

TÜRK VE KÜRT GENÇLİĞİ KAHKAHA İLE GÜLMEK İSTİYOR... İŞTE İSPATI

ÖNÜMDE çok ilginç bir araştırma duruyor.

Rawest ve YADA (Yaşama Dair Vakıf) ile “Kurdish Studies Center” tarafından ortaklaşa yapılmış.

Türkiye’deki İngiliz Büyükelçiliği ile Alman “Heinrich Böll Stiftung” tarafından da maddi destek almış.

Bu araştırmayı Türkiye’deki siyasilerin de dikkatle okumalarında yarar var.

Çünkü herkese yol gösterecek çok önemli sonuçlar var.

*

Türkiye’de Kürt gençlerin sorunları ve olaylara bakışları, Türk gençlerininkinden pek farklı değil... Belki de tek anlamlı fark şu:

15-29 arasındaki yaş grubu Türkiye genelinde yüzde 23.2’yken, Kürtlerin ağırlık olduğu 18 ilde bu oran yüzde 28.1.

Yani Kürt nüfus oralarda daha genç.

*

Haberin Devamı

Kürt gençlerinin en büyük sorunu ne?

Yüzde 40’la işsizlik birinci sırada.

Yüzde 30’la geçim sıkıntısı ikinci sırada...

Ya siyasi kaygılar?

Yüzde 8.5 gibi düşük bir oranla üçüncü sırada.

Metin Akpınara bu defa Erbakan Hocayı sordum


BAKIN TÜRK VE KÜRT GENÇLERİ NE SEYREDİYOR

ÖRNEKLEM alınan Kürt gençleri ile Türkiye genelindeki Türk gençleri televizyonda en çok ne seyretmeyi seviyor:

- Türkiye genelindeki gençlerle örneklem alınan Kürt gençleri yüzde 43 ile birinci sıraya parodi programlarını koyuyor.

Yani mizahı...

*

- Peki ikinci sırada ne var?

Yüzde 39 ve yüzde 36 ile komedi programları...

*

- Ya o her akşam televizyonda siyaset konuşan programlar?

Sıkı durun...

İlk 12 tercihte tek siyaset yok...

Yokkk....

*

Haberin Devamı

Arkadaş şunu iyi bilelim...

Türk ve Kürt gençleri birlikte gülmek, kahkaha atmak istiyor...

Onu seviyor.

*

Bir de müziğe gelelim.

En çok dinledikleri şarkıcılar kimler?

Örnekleme giren Kürt gençleri birinci sıraya Ahmet Kaya’yı koymuş....

Ama ikinci sırada Sezen Aksu var...

Şimdi yukarıda Erbakan Hoca ile ilgili yazımı bir kere daha okuyun lütfen...

Metin Akpınara bu defa Erbakan Hocayı sordum


KÜRT GENCİ: GALATASARAY MI, FENER Mİ, ÜÇ BÜYÜKLER Mİ, YOKSA AMED SPOR MU

Sonuç şöyle:

- Yüzde 40.5 Galatasaray.

- Yüzde 23.6 Fenerbahçe.

- Yüzde 22.2 Beşiktaş...

Ya Amedspor?

- Yüzde 11.9 Amedspor.

Bu arada İzmir’e yerleşen genç Kürtlerin tuttuğu yerel takımlarda ilk sıra tercihleri Göztepe, ikinci sırada Karşıyaka var.

YÜZDE KAÇININ SEVGİLİSİ VAR, KAÇININ İSE YOK

Haberin Devamı

- Türkiye genelinde gençlerin yüzde 40.3’ü sevgilisi olduğunu söylüyor. Örnekleme giren Kürt gençlerinde sevgilisi olduğunu söyleyenlerin oranı ise yüzde 35.5.

- Olaya tersinden bakarsak karşımıza çıkan tablo şu:

Türk ve Kürt gençlerinin yüzde 60’ının sevgilisi yok.

NEREDE ÇALIŞMAK İSTERSİN: BİRİNCİ SIRADA DİYARBAKIR YA İKİNCİ SIRADA

ÖRNEKLEME giren Kürt gençlerine “Nerede çalışmak istersiniz” sorusu sorulduğunda yüzde 30.5’i ilk sıraya Diyarbakır’ı koyuyor.

Ya ikinci şehir hangisi?

Yüzde 26.7 ile İzmir.

Onu yüzde 24 ile İstanbul izliyor.

Erbil’de çalışmak isteyen?

Yüzde 3.7.

BAK SEN ŞU MÜSLÜMAN’IN MÜSLÜMAN’A YAPTIĞINA

DÜŞÜNÜN “beş vakit namazında” bir Müslümansınız.

Ve sık sık yer değiştiriyorsunuz.

İhtiyacınız olan şey ne?

Namaz kılacağınız zaman kıblenin yönünü tayin etmek değil mi?

Kolay...

Hoop “dijital bir Müslüman” yardımınıza koşuyor.

Bir uygulama yaratmışlar. Adı da “Muslim Pro”...

Ona konumunuzu belirleme yetkisi veriyorsunuz.

Neredeyseniz size kıbleyi gösteriyor...

Ama bir dakika...

Meğer bu arkadaşlar size konumunuza uygun kıbleyi verirken o konumunuzu bir de istihbarat şirketlerine veriyormuş.

Dün New York Times gazetesinde okudum.

İstihbarat birimleri insanların konumlarını takip etmek için böyle hizmet şirketlerinden konum satın alıyorlarmış.

Bu Müslüman kardeşimiz de namaz kılmak isteyen müminlerin konumlarını “X-Mode” adlı bir aracıya satmış...

Hem de kime biliyor musunuz?

Amerikan ordusuna...

İNEKLER BU YIL DA RAHAT ÇÜNKÜ FESTİVAL ERTELENDİ

DÜNYANIN en önemli rock müzik festivali Glastonbury bu yıl yine ertelendi...

Her yıl 200 bine yakın insanın katıldığı festival, üst üste ikinci yıl da ertelenmiş olacak. Geçen yıl bu festivale gitmeyi planlamıştım ama COVID-19 yüzünden ertelendi ve gidemedim.

Metin Akpınara bu defa Erbakan Hocayı sordum


Ancak festival yönetimi harika bir şey yaptı ve kuruluşundan bu yana en harika konserlerini BBC Play üzerinden bedava yayınladı.

The Cure’un, Radiohead’in, Jay Z’nin, Rolling Stones’un, Arctic Monkeys’in harika konserlerini online izledim.

Üstelik ses ve görsel kayıt kaliteleri olağanüstüydü...

Bu yıl online olarak ne yapacaklar henüz açıklanmadı.

Biz memnun değiliz ama bu ertelemeden memnun olan bir canlı gurubu var.

Festival büyük bir çiftliğin bulunduğu alanda yapılıyor.

Her yıl festival sırasında bu çiftlikteki inekler başka yere taşınıyor.

Böylece ikinci yıl üst üste inekler bu zahmete katlanmayacak.

CIPRIANI BÖYLEYSE LUCCA NİYE KAPALI

BU gördüğünüz fotoğrafı bir arkadaşım geçen hafta New York’ta çekti...

Burası Cipriani’nin de bulunduğu restoranların sokağı...

Arkadaşım gözlemlerini şöyle anlattı:

“New York’ta birçok restoran açık. Ancak bir fark var. Hemen hepsi dışarı, sokaklara taşınmış. Aralara şeffaf izolasyon panoları konmuş. Sosyal mesafeye dikkat ediliyor. Mesela ünlü İtalyan restoranı Cipriani açılmış. Ayrıca bir gün önce Miami’deydim. Orada neredeyse bütün restoranlar açıktı.”

Metin Akpınara bu defa Erbakan Hocayı sordum


*

Restoranlar açıkmış ama herkesin konuştuğu bir şey varmış.

“Bundan böyle pandemi geçse bile bu restoranları içeri taşımak kolay olmayacak. Yani şehirlerde bazı sokaklar artık restoranların olabilir.”

Tabii aklıma hemen Lucca geldi...

Cipriani böyle sokağa taşıp açılmışsa, Bebek’teki Lucca niye hâlâ kapalı...

Üstelik New York’taki pandemi buradan çok daha büyük sayıda vakayla devam ediyor.

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hürriyet’in bu konuyu gündeme getirmesi üzerine “Önümüzdeki kabine toplantısında bunun ele alınacağını” söylemiş.

Arkadaşımın New York’ta çektiği bu fotoğraf belki değerlendirmede ele alınabilir.

Yazarın Tüm Yazıları