Kod adı: Viking treni

BULGARİSTAN ve Romanya'nın AB üyeliğinin başladığı günlerde, Ankara'ya çok önemli bir "ekonomik istihbarat" geliyor.

Bu istihbarat, bugünlerde, "çift hilalli" kozmik bir bilgi olmaktan çıkıp Almanya ile Türkiye arasında açık bir ekonomik savaşa dönüşüyor.

Bugün size bu savaşın hikáyesini anlatacağım.

* * *

Sofya üzerinden Türkiye'ye gelen bu istihbaratın özeti şuydu:

"Almanya, Bulgaristan'da büyük bir lojistik merkezi kurma kararı aldı."

Almanya, Bulgaristan'ı TIR taşımacılığında bölgesel bir güç haline getirme kararı almıştı.

Tabii bu karar, en çok Türkiye'yi ilgilendiriyordu.

Çünkü Türkiye, şu an Avrupa'nın en büyük kara taşımacılığı ülkesi.

Türk TIR'ları sadece Avrupa Birliği'ne yılda 160 bin sefer yapıyor.

Almanya'nın böyle bir karar alması, Türk TIR'larına AB eliyle rakip yaratma anlamına geliyor.

Türk taşıma şirketleri her tür rekabete hazırlar.

Asıl mesele, Bulgaristan'ın AB üyeliğine alındığı gün ortaya çıkıyor.

Çünkü, Bulgaristan daha ilk günden Türk TIR'larının geçişine engel çıkarmaya başlıyor.

Böylece iş, haksız rekabete, hatta rekabeti ortadan kaldırmaya gidiyor.

* * *

Almanya'nın attığı bu adım, Avrupa Birliği ve Gümrük Birliği anlaşmasının hem ruhuna, hem açık kurallarına aykırı.

Bayan Merkel'in hükümeti, açıkça Türkiye'nin ekmeğiyle oynuyor.

Böylece AB ile ilişkilerde çok ters bir durum da ortaya çıkıyor.

AB genellikle yeni üyelere ekonomik yardım yapıyor.

Bugüne kadar Türkiye'ye böyle bir yardım yapılmadı.

Şimdi bir de Türkiye'nin ekmeği elinden alınmaya çalışılıyor.

Yani iş, birine yardım edeyim derken, başkasına haksızlık yapma noktasına geliyor.

Ancak Türkiye dinamik bir ülke.

Bugüne kadar Yunanistan veya Bulgaristan gibi AB'nin eline bakmadı.

Türk şirketleri son yıllarda harikalar yaratıyor, mucizelere imza atıyor.

Nitekim bu istihbarat Ankara'ya gelip değerlendirildiği an, arayışlar başlıyor.

* * *

Türk taşımacıları hemen kendilerine alternatif yollar arıyorlar.

Sonunda çok etkili bir "İpek Yolu" bulunuyor, yeni bir koridor yaratılıyor.

Yeni çözüm "Viking treni..."

Yükleme Pendik veya Bartın'da yapılacak.

TIR'lar oradan gemilerle Ukrayna'nın İliçevski veya Odesa Limanı'na indirilecek.

Oradan Viking treniyle Beyaz Rusya üzerinden Litvanya’nın Klaipede Limanı'na gidecek.

Klaipede'den Avrupa'nın her yerine feribot seferi var.

Türk TIR'ları oradan dağılacak.

* * *

Peki bunun zorlukları yok mu?

Var elbette.

Ukrayna limanlarının altyapısı var. Ayrıca bu limandan Klaipede'ye her gün üç Viking treni kalkıyor.

Ama bürokratik nedenler dolayısıyla gemiden trene geçiş zaman alıyor.

Ukrayna Ulaştırma Bakanı, önümüzdeki günlerde Türkiye'ye geldiğinde sorunun çözümü için adımlar atılacak.

* * *

Tabii bütün bunlar yapılırken insanın aklına şu soru geliyor:

Türkiye ile Almanya arasındaki ticaret hacmi 24.5 milyar Euro.

Üstelik bu ticaret, 4.5 milyar Euro Almanya lehine.

Türkiye'den sadece Almanya'ya yılda 50 bin TIR seferi yapılıyor.

Durum böyleyken Almanya niye böyle davranıyor?

Türkiye'yi kaybetme pahasına Bulgaristan'ın hamisi olmak iyi bir politika mı?

Ayrıca liberal ekonominin işleyiş kurallarına müdahale etmek, liberal ekonomiyi engellemek kime yarar sağlar?

Hele hele ortada Viking treni varken...

Ben hálá Almanya'nın bu saçma sapan fikirden vazgeçeceğine inanmak istiyorum.
Yazarın Tüm Yazıları