Paylaş
Dağda çocuk ölürken, siz burada eğleniyorsunuz diye saydırıyor Sırrı Süreyya’ya, ona buna...
* * *
Haklı... Yanlış yapmışsın...
Mesela, aranıza hiç kadın almayıp tam teşekküllü bir bıyıklı cemaati, yan yana dizilip uzun havalar söyleseydiniz...
Yani harbiden bir sıra gecesi yapsaydınız...
Kimse gıkını çıkarmazdı...
Cihangir eğlencesi değil, temiz güneydoğu folkloru olurdu...
* * *
Aranıza birkaç kadın alıp önünüze bir fasıl koysaydınız...
Kimse bir şey demezdi...
Cihangir yozluğu olmazdı, edebince eğlenenler gecesi olurdu...
* * *
Eline içki bardağı almayıp, önüne bir nargile koysaydın, salsaydın ortaya gümbür gümbür bir Neşet Ertaş...
Kimse çıkıp sana “Kardeşim, orada hendek kazılıyor, çoluk çocuk ölüyor, sen burada göbek atıyorsun” demezdi...
Alkışlarlardı bile...
* * *
Göbek atanı, Cihangir’de değil de, milyonlarca vatandaşla birlikte “Düğün Dernek 2”de seyretseydin...
Cihangir azınlığı değil, millet çoğunluğu sayılırdın...
* * *
Cihangirli kardeşim...
Yanlış yaptın...
Milli hasletlerimiz var... Bitmeyen ebedi bir yasımız var.
Eğlence muhafızlarımız var...
Neyin eğlence, neyin yamuk olduğuna karar veren anane zaptiyelerimiz var...
* * *
Olmuyor bu böyle...
Cihangir’de göbek attırmak, Nişantaşı’nda yılbaşı ışıklarıyla donatılmış House Café’lerde endam göstermek...
Olmuyor... Çok fena oluyor...
* * *
ÖNEMLİ NOT: Hey Cihangir’den iki adım ötede eğlenen 40 kadın gazeteci...
Sırrı’ya söylüyorum,
sen anla...
Doğruymuş: Türkiye girerse bütün Araplar birleşirmiş
YAŞADIĞIM hayat, okullarda
öğretilen tarih...
Tanığı olduğum Ortadoğu bana hep şunu söyledi:
Bu bölgenin en birleştirici duygusu, hâlâ Türk karşıtlığıdır...
Hep şu geldi gözümün önüne...
Araplar birbirine bile girse, birbirinin boğazına bile sarılsa... Onları ayırmak için bile oraya üç Türk askeri göndersen...
Hepsi birleşir, silahını sana doğrultur...
Çok sık sordum kendi kendime...
Acaba abartıyor muyum diye düşündüm...
Önceki gün Arap Birliği’nin aldığı kararı görünce, kendi kendime dedim ki...
Hayır yanılmıyorsun...
Cumhuriyet, sana tarih bilgisini doğru öğretmiş.
Ne diyor Kahire’de toplanan Arap Birliği, Türkiye’ye:
“Askerini Irak’tan en hızlı şekilde çek...”
Büyük adam, dinle bak o fotoğraf Pulitzer yolcusu
SEN büyük adam...
Ortadoğu’nun anlı şanlı liderleri, kralları...
Yaşını başını almış siyasetçisi, iş insanı, din insanı, gazetecisi...
Ortadoğu’nun şu trajedisine çare bulamayan, yangınına benzinle koşan bütün büyükler...
Ben, biz... Hepimiz... Çaresiz ev erkekleri...
* * *
Bir gazetecinin, hem de bir kadın gazetecinin çektiği kare bu yıl dünyanın en etkili 10 fotoğrafı arasına girdi.
Listeyi yapan Time dergisinin fotoğraf editörü Kira Pollack diyor ki: “Bu küçücük bedeni gösteren fotoğraf hepimizin yüreğini parçaladı...”
Evet, küçücük bir kız çocuğu...
Aylan Kurdi...
O fotoğrafı çeken Doğan Haber Ajansı’nın muhabiri Nilüfer Demir...
Biri daha 3 yaşındayken hayatını kaybetmiş bir kız çocuğu...
Öteki daha 2 ay önce açık kalp ameliyatı geçirdiği halde, o sahilde bu insanlık trajedisini bütün dünyanın gözüne sokan kadın gazeteci...
Ve bunu dünyaya duyuran Doğan Haber Ajansı...
* * *
Bu fotoğraf şimdi dünyanın en ünlü gazetecilik ödülü olan Pulitzer’e aday...
Alır mı...
Hiç önemli değil...
* * *
Suriye dramının bahtını değiştiren fotoğraftır o...
İnsanoğlu yarın bu trajediye bir çare bulacaksa eğer...
Bu kız çocuğu ve bu kadın gazeteciyi asla unutmayacak...
İşte bu, Pulitzer’den bile değerli bir şeydir...
Ben bu DAEŞ işini hiç anlamadım
TBMM savunma komisyonunda CHP’li milletvekili Hüsnü Bozkurt, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın niye IŞİD değil de DAEŞ dediğini sormuş.
AKP milletvekili Hüseyin Kocabıyık da “Dünyada İslamofobi var, o nedenle içinde İslam kelimesi geçen IŞİD kullanılmıyor” demiş. DAEŞ adını Araplar kullanıyor. Gidip Arapçasına baktım:
“ad-Dawlah al-İslamiyah fil-Iraq wa ash-Sham” yazıyor.
Yani “Irak Şam İslam Devleti” demek.
Eee orada da İslam kelimesi geçiyor...
Acaba böyle diyerek sadece kendimizi mi aldatıyoruz.
Anladım ki
BEATLES denince aklıma hâlâ “She loves you” şarkısı geliyor. Ondan sonra hâlâ en çok “I wanna hold your hand”ı seviyorum.
Bir şey daha anladım ki, Beatles tam zamanında ayrılmış. Rolling Stones gibi değillermiş, gidecek fazla yolları yokmuş.
Göreceğiz
ÖNCEKİ akşam bir yılbaşı partisinde Ayşegül Çoruhlu’ya rastladım. İşaretparmağını uzattı ve “Yılbaşından sonra bana geleceksin...” dedi. Anlayacağınız durum vahim. Bu kardeşiniz 1 Ocak itibariyle detoks, botoks, kotoks ne varsa giriyor... Bakalım “Pazartesi
veya 1 Ocak günü rejim başlatılmaz” tezi doğru muymuş...
Paylaş