Hiç lamı cimi yok adamı öldürüp parçaladılar

DÜNYANIN önde gelen bütün gazetecileri burada... Ama hiç kuşkusuz bu yıl Davos’un gazeteci yıldızı Martin Baron...

Haberin Devamı

Hiç lamı cimi yok adamı öldürüp parçaladılarYani Washington Post’un genel yayın yönetmeni... Üç gün boyunca iki ayrı panelde konuşmacıydı...

*

Tabii bunun en önemli sebebi Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülen gazeteci Kaşıkçı’nın genel yayın yönetmeni oluşuydu.

Kaşıkçı tam kadrolu olmasa bile orada yazıyordu.

Martin Baron da bu cinayeti gazetecilik açısından çok iyi takip etmiş ve aydınlığa çıkmasında yardımcı olmuştu.

Hiç lamı cimi yok adamı öldürüp parçaladılar

*

Martin Baron önceki gün Davos Kongre Merkezi’nde bir panelde konuşmacıydı. Panelin konusu “Kriz dönemlerinde basın hürriyeti”ydi.

Haberin Devamı

Tabii ki burada Kaşıkçı olayı da açıldı. Toplantı bittikten sonra yanına gidip kısa bir sohbet yaptım.

“Kaşıkçı olayının iki büyük kahramanı var. Biri Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, öteki de sizsiniz. Tebrik ederim bu olayı çok iyi araştırdınız, takip ettiniz, aydınlanmasına yardımcı oldunuz. Mükemmel bir gazetecilikti” dedim.

*

Sonra kafamdaki asıl soruyu sordum:

“Türk hükümetinin Amerikan yönetimine verdiği konsoloslukta cinayet anında kaydedilen bantları dinleme imkânınız oldu mu?”

Cevabı şu oldu:

“O bantlar tabii ki çok önemli. Ancak o bantlar bize verilmedi, dolayısıyla dinleme imkânım olmadı.”

*

“Sizin bu konudaki şahsi kanaatiniz nedir” diye sordum.

Ona da şu cevabı verdi:

“Bantları dinlememe bile gerek yoktu. Elimizdeki bütün veriler, yaptığımız araştırma şunu açıkça ortaya koydu. Lamı cimi yok adamı öldürdüler, parçaladılar.”

*

Ya sonrası?

Sonrası hakkında onun da henüz tam bir fikri yok. Olayın o bölümünü yine Türkiye ve Erdoğan’ın ısrarcı takipçiliği ortaya çıkaracak.

PORTRE: TACİZCİ RAHİPLERİN PEŞİNE DÜŞEN GAZETECİ

Hiç lamı cimi yok adamı öldürüp parçaladılar

WASHINGTON Post’un bugünkü sahibi Amazon’un da sahibi olan Jeff Bezos...

Haberin Devamı

Gazete bu dönemde Trump’ın en büyük muhaliflerinden biri.

Bezos gelince iki kişiye dokunmadı. Biri gazetenin eski sahibi olan Graham Ailesi’nden Lally Graham Weymouth...

Hâlâ gazetenin editoryal kadrosunun önemli bir ismi olarak çalışmaya devam ediyor.

Daha önemlisi, bugün Davos’ta Washington Post’un vereceği öğle yemeğinin ev sahipliğini de o yapacak.

İkinci kişi ise genel yayın yönetmeni Martin Baron...

Dünya onu “Spotlight” filminden tanıdı...

Boston Globe gazetesinin çocuklara cinsel tacizde bulunan rahipleri ortaya çıkardığı günleri anlatan filmin gerçek kahramanlarından biri de Martin Baron’du... O günlerde Boston Globe gazetesinin genel yayın yönetmeniydi.

Haberin Devamı

Filmde onu, “Ray Donovan” dizisinden de tanıdığımız Liev Schreiber oynamıştı.

Martin Baron ise o günler için “Bu benim değil, gazeteciliğin zaferi” demişti.

TREND: KLASİK GAZETECİLİĞE DÖNÜŞ MÜMKÜN MÜ

BURADA herkes şuna inanıyor.

Dünyada gazetecilik ve basın özgürlüğü krizi yaşanıyor. Bir yandan popülist rejimlerin muhalif medyayı bastırma girişimleri. Yolsuzluklarla mücadelenin giderek zorlaşması, hatta imkânsızlaşması.

Bir yandan da örgütlü suç çetelerinin gazeteciler üzerinde yarattığı terör.

O nedenle sık sık “klasik gazeteciliğe duyulan ihtiyaç” dile getirildi.

ESKİ MEDYA: ESKİ MEDYANIN EN AĞIR TOPLARI TAM KADRO BURADA

KLASİK gazeteci dediğimiz kesimin ağır topları Davos’a önem vermeye devam ediyor. Benim de üyesi olduğum “Dünya Medya Konseyi” gazetecilerinden karşılaştıklarım şunlar:

Haberin Devamı

- Reuters: Dünyanın en önemli haber ajansının başkanı Stephen J. Adler.

- New York Times: Dünyanın en önemli gazetesinin yayıncısı Arthur Gregg Sulzberger, en önemli köşe yazarı Thomas L. Friedman ve Andrew R. Sorkin.

- Washington Post: Genel yayın yönetmeni Martin Baron ve eş editörü Lally Graham Welmouth.

-CNN: En ünlü programcısı Christiane Amanpour ve yorumcusu Fareed Zakaria.

- Financial Times: Genel yayın yönetmeni Lionel Barber ve dış politika yorumcusu Gideon Rachman.

Wall Street Journal: ‘Editor-at-large’ı Gerard Baker.

- BBC: Genel direktörü Lord Anthony William, Baron Hall of Birkenhead.

Le Monde: Genel yayın yönetmeni Sylvie Kauffmann.

Haberin Devamı

- Süddeutsche Zeitung: Genel yayın yönetmeni Wolfgang Krach.

-Economist, Time, Bloomberg, Wired, Business Week, Forbes, Fortune, Harvard Business Review, Der Spiegel, Scientific America, New England Journal of Medicine gibi çok ünlü dergilerin genel yayın yönetmenleri.

YENİ MEDYA: İKİ ÖNEMLİ DİJİTAL İSİM

- Huffington Post: Genel yayın yönetmeni Lydia Polgreen.

- BuzzFeed: Genel yayın yönetmeni Ben Smith.

Onlar da Davos’ta...

MÜJDE: YARIM SAATLİK BÖLÜMÜNÜ SEYRETTİM MÜTHİŞ BİR DOĞA BELGESELİ GELİYOR

Hiç lamı cimi yok adamı öldürüp parçaladılar

DOĞA belgeseli sevenlere... Çevrecilere...

David Attenborough hayranlarına...

Netflix’çilere...

Büyük bir müjdem var.

Nisan ayında 8 bölümlük müthiş bir “Our Planet” (Gezegenimiz) belgeseli geliyor.

Netflix, Silver Back ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) birlikte yapmışlar.

600 kişi çalışmış...

Sunumunu da doğayı koruma konusunda artık bütün dünyanın efsanesi haline gelmiş olan Sir David Attenborough yapıyor...

BBC’nin çok başarılı doğa belgesellerinden sonra hâlâ anlatılacak ne kaldı diyebilirsiniz...

Dün kongre merkezinde bu dizinin dünyada ilk tanıtımını izledim.

Her bölümden küçük birer parça gösterildi.

Şunu söyleyebilirim.

Ben bugüne kadar böyle muazzam bir belgesel seyretmedim.

Filmin sunumunu Attenborough ile birlikte eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore yaptı ve şunu söyledi:

“Bu parçaları önceden seyrettim. Gerçekten müthiş şeyler var.”

BİR SAHNE: DENİZASLANLARININ BENİ AĞLATAN DRAMI

NE yazık ki bu müthiş belgeseli size anlatamıyorum. Çünkü nisan ayına kadar ambargolu. Gösterim sırasında cep telefonu ile çekim yapmak yasaktı. Belgeselde öyle sahneler var ki, öylesine olağanüstü bir teknikle ve mizahla çekilmiş ki, anlatamam. Ama beni mahveden, küresel ısınmanın denizaslanlarının hayatının nasıl etkilediğini anlatan bölümdeki bir sahneydi.

Öyle dramatik bir sahneydi ki, ağladım...

GÜNÜN KAVRAMI: ‘İLK MERAK’ NEDİR VE ÖTESİNDE NE VAR

BANA göre bu yıl Davos’un gerçek yıldızı Sir David Attenborough’du.

BBC belgesellerinden tanıdığımız bu harika insanın iki konuşması da beni çok etkiledi.

Tek başına konuştuğu oturumda çok hoşuma giden bir kavram ortaya attı:

“İlk merak...”

Konuşmasının o bölümünü size aktarayım:

“Her çocuk doğduğunda dünyaya taze gözlerle ve ilk merakla bakar. Bu ilk merakı hiçbir zaman kaybetmememiz lazım.

Doğayı korumak deyince aklımıza tabiatın bize bahşettiği güzellikleri ve orada yaşayan canlı türlerinin yok olmasının önlenmesi geliyor. Oysa tabiat sadece estetik bir mesele değil. Bunun da ötesinde bir zaruret. İçimize çektiğimiz hava, yediğimiz her lokma tabiattan geliyor.”

KORKU: LATİN AMERİKA’NIN ‘YENİ PUTİN’İ DENİLEN BAŞKAN HAKKINDA NOT

Hiç lamı cimi yok adamı öldürüp parçaladılar

SALI gününün siyasi yıldızı hiç şüphesiz Brezilya’nın yeni seçilen başkanı Jair Bolsonaro’ydu... Onun için dünyada yükselen yeni “popülist dalganın” en son üyesi deniyor. Brezilya’daki bazı gazeteci arkadaşlarım ise onun “Latin Amerika’nın Putin’i” olacağına kesin gözüyle bakıyorlar. Onu izlemek için yarım saat önceden büyük salonda yerimi aldım. İşte bütün dünyanın merakla beklediği yeni popülist başkan profili ve onu izlerken aldığım notlar.

PORTRE: ÖZAL GİBİ BAŞLADI ‘YENİ BREZİLYA’ VE ‘ÖNCE TANRI’ DİYEREK BİTİRDİ

EKONOMİ: Bolsonaro, konuşmasının girişinde Özal’ın 1983 seçimlerinde yaptığına çok benzeyen tipik liberal görüşler dile getirdi.

“Vergileri düşüreceğiz, devleti ekonomiden çekip küçülteceğiz, bürokratik işlemleri basitleştireceğiz” dedi.

*

- SİYASET: Konuşmasına Süleyman Demirel gibi devam etti. “Bolivarcı sol hükümetler Latin Amerika için iyi değil” dedi.

*

- KAVRAM: Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı andıran bir üslup benimsedi. Bize çok tanıdık bir kavram kullandı ve “Yeni Brezilya’yı kuruyoruz” dedi.

*

- YOLSUZLUK: Konuşmasında kendinden önceki hükümeti yolsuzluğa bulaşmış olarak niteledi.

“Yolsuzluk ve örgütlü çetelerle mücadele için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.

*

- ÜSLUP: Bütün popülist liderler gibi o da “benim” kelimesini çok seviyor. “Adalet bakanım burada. Yolsuzlukla mücadele için bütün imkân ve yetkileri ona verdik” dedi.

*

- İNSAN HAKLARI: Konuşmasının en merakla beklenen bölümü insan hakları ve özgürlüklerdi. Ancak bu konuya tek cümle ile değindi:

“Gerçek insan haklarını koruyacağız...”

Tabii cümledeki “gerçek” kelimesi şu duyguyu yarattı:

“Macaristan’ın otoriter lideri Orban gibi o da kendine göre bir demokrasi ve insan hakları tarifi mi yapacak?”

*

- FİNAL CÜMLESİ: Konuşmasını şu cümle ile bitirdi:

“Her şeyden önce Tanrı...”

SORU: SAHNEYE NİYE PALTOYLA ÇIKTI? İŞTE İKİ TAHMİN

BREZİLYA’nın yeni başkanı sahneye paltoyla çıktı. Oysa kongre merkezi soğuk değil. Tabii hemen tahmin toto başladı.

- Kuvvetli tahmin: Şu an Sao Paulo’da hava gündüzleri 28-30 derece. Davos’ta ise eksi 12. Burada soğuk almış olabilir.

- Komplo teorisi: Şimdiden suikast korkusuna kapıldı ve altındaki kurşun geçirmez yeleği saklamak için palto giydi.

MAGAZİN: HİZMETÇİ KIZIN OSCAR ADAYI OLMASI DAVOS’TA NASIL KARŞILANDI

ÇOK iyi karşılandı.

Tabii “Davos’takiler”den kastım sadece kendim.

Başkalarıyla konuşmadım.

“Roma” filminin aday olmasına çok sevindim.

- Alfonso Cuaron’un en iyi yönetmenler arasına girmesini çok doğru buldum.

- “Roma” filminde hizmetçi kızı oynayan Yalitza Aparicio’nun en iyi kadın oyuncu adayları arasında olması çok güzel bir karardı.

Yazarın Tüm Yazıları