Paylaş
Hatta “Kadınlar Günü’nde bula bula bunu mu buldun” da diyebilirsiniz...
*
Hiç aynı fikirde değilim...
*
Bugün 8 Mart Kadınlar Günü...
Kendine “erkek” diyen herif, bu karikatüre iyi bak, sonra iki dakika düşün...
*
Çizgideki herifin sırnaşıkça gülüşüne bakıp “Abi ne var bunda, gelsin bana da yapsın” diyenlerden misin?
Anladım, hayatını erkek geyiği ile geçirmiş o tayfadansın...
Dur o zaman bunu sana, senin kafanın basacağı dilden anlatayım...
*
Mesela şöyle bir şey...
Sen erkeksin ya... Popondan tüy aldırmazsın ya...
Düşün ki, o en erkek halinle yolda giderken bir başka hırbo erkek gelip pat diye avuçluyor seni...
*
Anladın mı şimdi mankafa...
O hırbonun yaptığı sana ne diyorsa...
Senin yaptığın da kadına onun kadar berbat bir şey diyor...
*
Yıllarca bu fiili “kadına sarkıntılık” olarak gördük, sonunda kadını öldürmeye kadar gitti...
*
Charlie Hebdo dergisinin 1983’te ölen çizeri Reiser bu karikatürü çizdiğinde, feminist hareket doruğundaydı...
Asırlar boyunca erkeğin kadını aşağılayan bu hareketini anlatmak için bunu çizdi...
*
Ben de zaman zaman Kadınlar Günü’nde kullanıyorum bu karikatürü...
O sırıtan herife, arkandakinin de sırıtan bir hırbo olduğunu düşün demek için...
*
Haa... Karikatürün üstünde “Yaşasın kadınlar” yazıyor...
MEHMET GÜRS: HEPİMİZ FEMİNİST OLMALIYIZ
BU hafta iki gün üst üste Raffles Hotel’de kadınlarla ilgili iki harika toplantıya katıldım.
Biri, Hürriyet tarafından düzenlenen “Kadının Gücü” toplantısıydı.
Birbirinden ilginç ve çarpıcı sunumlar izledik.
Öteki ise Hybrid ve Unilever Food Solutions’un birlikte düzenlediği “Gastronomiye İlham Veren Kadınlar” toplantısıydı.
Türkiye’nin en tanınmış şefi Mehmet Gürs tam bir kadın hakları militanı gibi konuştu.
“Kadın haklarını lafta savunmak yetmez. Artık hepimiz bu konuda militanlaşmalı, birer feminist haline gelmeliyiz” dedi...
Feminizm son yıllarda etkisini azaltmıştı...
Bu radikal sözler çok dikkatimi çekti.
Reiser’nin karikatürünün ne demek istediğini de güzel anlatıyor.
BUGÜN İÇİN
- 1960’ların o harika filmi, “Bir Kadın ve Bir Erkek” filminin harika müziği:
“Un Homme et Une Femme...”
Francis Lai’nin bestesi... Bütün kadınlar ve bütün erkekler için...
Bugün için...
‘ANA WALA AREF’ DEDİĞİ AN KİMSE YERİNDE DURACAK MI
HER yıl onlarca konsere gidiyorum, hayatımda böyle bir konser bileti görmedim.
“Dans etmek ve sallanarak tempo tutmak yasak...”
Mısır’ın en tanınmış şarkıcılarından Tamer Hüsnü’nün 30 Mart akşamı Suudi Arabistan’da Cidde şehrinde vereceği konserin biletinin üzerinde bu yazıyormuş..
Hoppalaaaa.
Tamer Hüsnü, Mısır’ın Serdar Ortaç’ı...
Yani şöyle düşünün Serdar Ortaç çıkmış Gıybet’i söylüyor...
Kafa sallamak bile yasak...
30 Mart akşamı orada olup yerinde sallanmadan, kafa sallamadan seyretmek nasıl oluyormuş denemek isterdim.
‘NELER OLUYOR BİZE’NİN 2018 VERSİYONU İŞTE BU ŞARKI
PAZAR günü İlhan Şeşen aradı.
Geçen hafta bir yazımda, “Yetiş İlhan ‘Neler Oluyor Bize’nin yeni versiyonunu yaz” demiştim.
“Artık ben bile yazamam” dedi...
Ama başka bir şarkı yazmış.
Henüz yayınlamadığı şarkının adı “Ben artık susuyorum...” Sözleri de şöyle...
“Tek sözüm kalmadı
bütün bu olanlara dair
Artık vazgeçiyorum
Parlak fikirlerimden...
*
Aşk.. meşk.. politika..
Ve sair...
Hatta vazgeçiyorum ideallerimden
*
Hepsi boşmuş hepsi ütopik
Bu benim son şarkım
*
Telif istemiyorum
Bu şarkı son romantik..”
ATASÖZÜ GİBİ: UMUTSUZLUK AYIPTIR
İLHAN Şeşen’e “Biraz fazla karamsar değil misin” deyince...
“Hayır hiç karamsar değilim” deyip rahmetli Aydın Boysan’ın bir sözünü anlattı.
Bir programda ona şu soruyu sormuşlar: “Hiç umutsuzluktan içtiğiniz olur mu?”
Soruyu yarıda kesip cevabını vermiş: “Hiç olur mu öyle şey...”
Arkasından da atasözü gibi şu cümle gelmiş: “Umutsuzluk ayıptır...”
BİR SİYASETÇİNİN NE KADAR PARASI OLUR
Selahattin Duman’ın Tuhaf dergisinin son sayısındaki yazısından aynen aktarıyorum:
“Bülent Ecevit sigara tiryakisiydi ve ..... marka sigarayı çok seviyordu.
Bizzat tanık olduğum bir ortamda o paketi eline aldı ‘Güzel sigara ama çok pahalı’ deyip bıraktı.
Pahalı diye almadığı sigaranın popüler markalardan farkı bir ya da iki lira mı neydi...”
Selahattin Duman bunu yazıyor ve arkasından kişisel yargısını ekliyor: “Nasıl bir devirden nerelere geldik...”
Paylaş