Paylaş
Kendi kendime sordum.
Bu yıl yılbaşı önceki yıllara göre daha “soğuk” mu geçiyor?
Belki “soğuk” yerine, “renksiz” demek daha doğru olur.
Acaba neden?
Türkiye’de giderek arttığı söylenen “muhafazakârlaşmadan” dolayı mı?
Sanmıyorum.
Hatta şunu bile söyleyebilirim.
Bütün Müslüman âlemi gibi, Türkiye de bu konuda rahatlıyor.
Yeni yıl süslemeleri ve kutlamaları üzerindeki tehditler bile eskisine göre azaldı.
Öyleyse neden bu hisse kapıldım?
Bu yıl yılbaşı ışıklandırmalarında, beyaz ışık modası çıktı.
Geçen yıllarda sarı ışıkla aydınlatılan birçok mekân ve evde şimdi beyaz ışıkları görüyorum.
Bu durum bizim eve de yansıdı.
Eşim, evin artık kullanılmaz hale gelen eski sarı ışıkları yerine beyaz ışıklar almış.
Beyaz ışıklı ampuller çok daha az elektrik harcıyormuş.
Bu tercih evde ateşli bir tartışmaya yol açtı.
Kızım ve ben bu beyaz ışığı sevmedik.
Tansu ise beyaz ışıktan yana.
Atatürk Havalimanı’nda dikkat ettim.
Onlar da beyaz ışığa geçmişler.
O nedenle ışıklandırma sanki bu yıl daha zayıf, daha renksizmiş hissi uyandırıyor.
Önceki hafta Moskova’da da aynı durumu gözlemledim.
Ben daha canlı ışıkları ve süslemeleri tercih ediyorum.
Bütün aralık ayı boyunca, evime her girişimde beni bu ışıklar karşılasın ve sabaha kadar evin etrafı ışıl ışıl yansın istiyorum.
Bu ışık bana müsekkin gibi geliyor, yaşama heyecanı veriyor.
Kendimi aralık ayı boyunca mutlu hissediyorum.
Her aralık ayında şunu düşünüyorum.
Acaba bütün dünyada en sempatik dini figür nedir?
Haç değil.
Hilal de değil, Yahudi yıldızı da...
Peygamberler ve azizlere bakıyorum.
Birisi için sempatik olan, ötekine o kadar sempatik gelmiyor.
Hindu figürleri, Buda desen...
Bize epey uzak.
Öyleyse geriye ne kalıyor?
* * *
Yani Noel Baba...
Hepimize mutluluk veriyor.
O yüzden dinler üstü bir kimlik kazandı.
Bir zamanların en fanatikleri bile artık ona alışıyor.
Noel sırasında Avrupa ve Amerika’ya gitmek beni mutlu ediyor.
İnsanların ilişkileri yumuşuyor.
Sokaklar, evler, dükkânlar renkleniyor.
Şehirlerin, kasabaların müziği değişiyor.
Beni etkileyen işte bu.
* * *
Dün Noel gecesiydi.
Bu geceyi, Tansu’yla birlikte Almanya’da dostumuz Kai ve Katja Diekmann’ın evinde geçirdik.
Çocukları, anneleri ve babalarıyla birlikteydik.
Hayatımızda ilk defa lisede bir Noel ayinini izledik.
Birlikte dua ettik.
Onlar kendi inançlarıyla, biz kendimizinkiyle.
Ülkelerimizin refahı, herkesin sağlığı ve mutluluğu için dua ettik.
Bir de Allah’tan çalıştığım kurum için adalet diledim.
Dün gece Noel’di.
Hıristiyan âleminde düşmanlıkların, hırsların, stresin unutulduğu gece.
Ben de Hıristiyan okurlarımızın Noel’ini kutluyorum.
Hepimizin Tanrısı, hepimize mutluluk, sağlık, barış ve refah versin.
Paylaş