Paylaş
O anki duygumu hemen Instagram’da paylaşmak istedim ve şunları yazdım:
“Sevgili Ferhan en umutsuz, en karanlık günlerimizde bizi çok güldürdün, çok şaşırttın, çok düşündürdün. Şimdi de çok üzdün. Sana milyonlarca umut kahkahası borcumuz var. Onu ödeyebilmek için yeterince gözyaşı biriktirdik mi bilemiyorum. İnşallah Allah kahkaha borcumuzu orada sana mekân bir cennet olarak öder sevgili kardeşimiz. Nur içinde yat...”
Oysa Ferhan’ın arkasından çok muzip ve çok yaratıcı bir şey yazmak isterdim.
Onun böyle hoşuna gitmek gelirdi içimden...
*
Böyle anlarda Fransa’da Andre Gide’in ölümünden sonra muhalif bir gazetede atılan şu başlık bana hep çok çarpıcı gelmişti:
“Ande Gide’in ölümü iyi karşılandı...”
Bizde Yeni Akit gibi bir gazetenin atabileceği cinsten acımasız bir başlıktı ama nedense o günden beri bana bir mizah şaheseri gibi görünür.
Dün, Ferhan’ın hoşuna gidebilecek bir muzipliği beceremedim...
O nedenle onun arkasından hangi komedyen, hangi yazar ne demiş ona baktım...
Gördüm ki kimse becerememiş...
*
Bazı ölümler var ki, hepimizi paralize ediyor...
Belki çoğumuz, ona içimizdeki en yaratıcı tarafın bir veda yazmasını istiyor...
Beceremiyoruz...
Gizli bir el bizi tutuyor, geçici bir felç beynimizi alıp götürüyor.
O zaman meydan, sadeliğe, hatta alabildiğine sıradanlığa kalıyor.
Ne yazık ki o sadelik de bir anda renksizliğe ve ruhsuzluğa dönüşüyor...
*
Bir kere daha anladım ki...
Dünyanın en zor işi, parlak bir komedyenin, dahi bir mizah yazarının arkasından veda yazısı, ölüm ilanı yazmakmış...
Acaba böyle bir sanatçıya en büyük saygı nedir?
Acıyı sıradanlığa mı indirgemek...
Yoksa, yaratıcılığa mı terfi ettirmek...
*
Dün mizahçıların, komedyenlerin, yazarların onun arkasından yazdıklarını topladım.
Bakın nasıl renksiz ve biçare bir külliyat oluştu...
ÖLMÜŞ KOMEDYEN BAHÇESİNDE KİM HANGİ AĞITI YAKTI, NE DEDİ
EN SADE GEYİKLİ TARZI: ATA DEMİRER
“Çok üzüldüm... Ailesine ve yakınlarına başsağlığı dilerim. Herkesin hayatına bir noktada dokunmuştur büyük usta. Hepimizin başı sağ olsun.”
EN HAYRAN TARZI: TOLGA ÇEVİK
“Çok ama çok üzüldüm. İnanılmaz yazar, şahane tiyatrocu, eşsiz meddah, bir ağabey muhteşem bir zekâ, gerçek bir Don Kişot. Gitti Düşbüküm. Nur içinde yat.”
*
EN FERHANGİ TARZ: CEM DAVRAN
“Çok saçma, çok acaip, çok şaka sanki, bu olur mu ya durup dururken şimdi.”
*
EN KLİŞE REFERANS: TİMUR ACAR
“Kim nerde görmüş ki içinden tramvay geçen bir şarkı...”
*
EN ŞAHSİ SESLENİŞ: GANİ MÜJDE
“Türkiye’nin bana göre tartışmasız en iyi yazarıydı. Dillerle dans eden “Ferhangi” bir dil yarattı. Koca bir çınar devrildi bugün. Kahkahalarımız altında kaldı. Güle güle büyük ustam. Gündesteye bugünü yazmayı unutma sakın.”
*
EN TASAVVUFİ: ZÜLFÜ LİVANELİ
“Evvel giden ahbaba selam olsun erenler.”
*
EN AŞKLA YAZILAN: SUMRU YAVRUCUK
“Ustam uzun yol koşucusu Ferhan Şensoy, tüm yolları arşınladın, hepimizi âşık edip gittin... Çok üzgünüm.”
EN TEATRAL: ALİ POYRAZOĞLU
“Sondeste
Güle güle kardeş
Ferhan çıkar
Ve
Perde”
*
EN SÜRPRİZ: İLYAS SALMAN
“Ben binerim gemiye biletçiden habersiz
Ben yolculuk ustasıyım...”
*
EN SADE: DEMET AKBAĞ
“Çok üzgünüm, ailesine, tiyatro camiasına ve tüm sevenlerine sabır diliyorum.”
*
EN NE DİYECEĞİNİ BULAMAMIŞ: METİN ÜSTÜNDAĞ
“Güle güle usta...”
Ama altına onun şu cümlesini eklemiş:
“Her sabah acaba bugün beni şaşırtacak neler olacak diye uyanıyorum, bu kadar da olmaz ki diye yatıyorum.”
*
EN HARBİ HİP HOP: GAZAPİZM
“Çok üzgünüm abi...”
*
EN ABİ ABİ: CEZA
“Çok üzgünüm. Seni anlatmaya kelimeler yetmediği gibi veda etmek için de bir cümle bulamıyorum Ferhan abi. İyi ki seni tanıdık. Yaşattığın ışık ve öğrettiğin her şey için teşekkürler.
EN GİZLİ HAYRANI GÜLSE BİRSEL
“Kendisinin haberi yoktu ama her mizahçı gibi benim de hocamdı. Yazdıklarını okuyup sahnede, ekranda seyrederken çok şey öğrendik. Müteşekkirim o büyük yeteneğe. Çok ama çok hayran olduğum Ferhan Şensoy nur içinde yatsın.”
FERHAN ŞENSOY DA RASİM ÖZTEKİN’İN ARDINDAN NE DİYECEĞİNİ BİLEMEMİŞTİ
ARKASINDAN yazdıkları şeyler duyarsızdı ama komedyenlerin çoğu paylaşımlarında Ferhan Şensoy’un kafasında huniyi andıran bir şeyle çekilmiş fotoğrafını tercih etti.
Neden?
Acaba onun ölümünün ardından göstermek isteyip de gösteremedikleri mizahı onun bizzat kendisinin göstermesini mi istediler...
Neticede hep aynı noktaya geliyoruz.
Ölümün mizahı olmaz...
Tabutun arkasında yürürken, bando olmaz; sadece gözyaşına yer vardır...
O nedenle iyi ki Ferhan’ın bu harika fotoğrafı var...
Hâlâ eğlenceli bir gömme işini bize bırakmadan kendisi yapıyor...
KOMEDYENLER NİYE EN ÇOK ONUN BU FOTOĞRAFINI SEVDİ
ARKASINDAN yazdıkları şeyler duyarsızdı ama komedyenlerin çoğu paylaşımlarında Ferhan Şensoy’un kafasında huniyi andıran bir şeyle çekilmiş fotoğrafını tercih etti.
Neden?
Acaba onun ölümünün ardından göstermek isteyip de gösteremedikleri mizahı onun bizzat kendisinin göstermesini mi istediler...
Neticede hep aynı noktaya geliyoruz.
Ölümün mizahı olmaz...
Tabutun arkasında yürürken, bando olmaz; sadece gözyaşına yer vardır...
O nedenle iyi ki Ferhan’ın bu harika fotoğrafı var...
Hâlâ eğlenceli bir gömme işini bize bırakmadan kendisi yapıyor...
ARKASINDAN EN GÜZEL VEDAYI YİNE BİR ÇİZER YAPTI
FERHAN Şensoy’un en çok paylaşılan fotoğraflarından biri onun çizgili tişörtüyle çekilen karesiydi...
Jean-Paul Gaultier tarzı bir marin kıyafet...
Bu yıl yine çok moda...
Tahmin ediyorum o çizgili tişört, Fransa’da bulunduğu yıllarda zirvesinde olan pandomim sanatçısı Marcel Marceau’nun da etkilerini taşıyordu. Ferhan’ın arkasından onun bu özelliğini en iyi yakalayan deseni Gürbüz Doğan Ekşioğlu çizdi ve Instagram’da paylaştı...
Sadece çizgiler Ferhan’ı öylesine yaratıcı şekilde anlatıyordu ki...
Demek ki ölen birinin ardından çizmek, yazmaktan daha yaratıcı bir şey...
330 KADINA TECAVÜZ EDİP EV HAPSİYLE YIRTAN CİNCİ HOCA
ÖNCEKİ akşam bir Brezilya belgeseli seyrettim. Adı “John of God”... “Tanrı’nın John”u diye çevirebilirsiniz ama asıl anlamı galiba “Tanrı’nın oğlu”...
Brezilya’nın bir taşra şehrinde insanları iyi ettiğini iddia eden bir cinci hoca yani... Kendini Tanrı’nın oğlu sanıyor...
Sonunda 330, evet yanlış işitmediniz 330 kadın “Bizi okuyup üfleyip iyileştireceğim diye kandırıp tecavüz etti” diye şikâyette bulunuyor.
Genç bir savcı üzerine gidiyor ve sonunda 63 yıl hapis cezasına çarptırılıyor.
Ancak “COVID-19 riski nedeniyle hapis cezasını evde çekmesine” karar verilince, tecavüze uğrayan kadınlardan biri çaresizce şunu söylüyor:
“Şu kadere bakın.. COVID-19 virüsü, tecavüzcümle beni eşitledi ve ikimizi de eve mahkûm etti...”
HAFTANIN YENİLERİ
SİBEL CAN’IN YENİ ŞARKISINI ÇOK SEVDİM
GEÇEN cuma streaming platformlara yüklenen Türkçe şarkılardan altısı hoşuma gitti:
Sibel Can: “Adı Elveda Olsun”
Vere: “Cam Kenarı”
Tuvana Türkay: “Ah Aşk”
Six Pack: “Seni Yerler”
Ragıp Narin: “Vur Beni”
Umut Adan: “Güvercin Şarkısı”
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Düzeltmen: Nagehan Keleş
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin
Paylaş