Cindoruk'un örtülü ödenek hatırası

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'la sohbet ederken, Yassıada duruşmaları ile ilgili ilginç bir ayrıntıyı öğreniyoruz.

Cindoruk o duruşmalarda, rahmetli Adnan Menderes'in avukatıydı.

Cindoruk, ‘‘O duruşmalarda Menderes'i savunamadığımız tek olay örtülü ödenek konusuydu’’ diyor.

CEYHUN ANLATIYOR

O nedenle Demirel, Adalet Partisi'nin başına geçtikten sonra örtülü ödenek konusunda son derece dikkatli davranmış.

Örtülü ödeneğin yönetimini Ekrem Ceyhun'a bırakmış.

Dün Ceyhun'la konuştum. Yapılan harcamaların niteliklerini, varsa belgelerini her ay sonunda bir liste yapıp Maliye bakanına götürürmüş.

Maliye bakanı bunları inceledikten sonra bir zabıtla imha ederlermiş.

‘‘Hiç dolandırıcıya para kaptırdınız mı’’ diye sordum. Başlarına böyle bir şey gelmemiş.

Demirel bu konuda ne kadar özenli ise, Çiller de o kadar özensiz davranıyordu.

Örtülü ödenekten kullanılan paralarla ilgili doğru dürüst hiçbir kayıt yok.

Paranın çekilmesinde ve kullanılmasında en küçük hassasiyet dahi gösterilmemiş.

Gece yarısı banka kasaları açtırılarak çekilen paraların, amacı dışında kullanıldığına dair birçok olay anlatılıyor.

Cindoruk'a göre, Çiller, 1994 yerel seçimlerinde DYP'yi örtülü ödenekten finanse etmişti.

Çiller'in başbakanlıktan ayrıldıktan sonra kullandığı özel uçağın parasının nereden ödendiği de hâlâ meçhul.

O günlerde uçak şirketi Çiller'den para almadığını açıklamak zorunda kalmıştı.

UÇAK OLAYI

Ama şirketin bu parayı aldığı biliniyordu.

Aynı günlerde DYP muhasibi, parti kasasından uçağa ödeme yapılmadığını açıklamıştı.

Öyleyse bu para nereden ödenmişti?

Adres yine örtülü ödenek olarak gösteriliyordu.

Bu konuda oluşmuş sağlam devlet geleneği ne yazık ki yıkılmıştı.

Şimdi bu yıkıntının altında Çiller kalıyor.

Refahyol'un iki üyesi bugün kritik kararlarla karşı karşıya.

Refahyol'un kapatılıp kapatılmayacağı bugün belli olacak. Yargıtay da Çiller'in siyasi kaderini belirleyecek önemli bir karar verecek.

Parsadan davasını onayladığı takdirde, örtülü ödeneğin amaç dışı kullanıldığı, bir anlamda mahkeme kararı ile sabit hale gelecek.

Bu da Çiller için yargı yolunun açılması anlamına geliyor. Siyasilerin yaptıkları açıklamalar değişmediyse, bunun için gerekli çoğunluk da şimdiden sağlanmış vaziyette.

Başbakan Mesut Yılmaz, bir süre önce yaptığımız konuşmada, Yüce Divan için oy vereceklerini söyledi.

Baykal, geçen salı akşamı NTV'deki programdan önce yaptığımız sohbette, ‘‘Biz gelen bütün iddiaları Yüce Divan'a göndermek için oy vereceğiz. İddia varsa, o kişi gidip orada aklansın’’ dedi.

RP adına açıklama yapan Ahmet Tekdal da, Yargıtay'ın onaylaması halinde Çiller'i Yüce Divan'a göndermek için oy kullanacaklarını açıklamıştı.

YÜCE DİVAN HESABI

Bu durumda Çiller için yol açılmış olacak.

Zaten DYP Lideri de bir süredir bunu kabullenmiş bir havada konuşuyor. Onun stratejisi, bu yargılamayı siyasi bir infaz gibi sunup puana çevirmek.

Ama Yüce Divan'la ilgili böyle bir siyasi stratejiyi uygulayabilmek sanıldığı kadar kolay değil.

Devletin belgeleri artık onun elinde değil.

O nedenle Yargıtay'ın onaylaması halinde Çiller için zor, çok zor günler başlayabilir.

Bugün Türkiye'nin sorunu Refah Partisi değil, merkezin dağılmış olmasıdır. Tamamen Çiller'in kendi ekseni etrafında dizayn ettiği DYP politikası, merkezdeki dağınıklığın en büyük sebebidir.

Çiller'in Yüce Divan'daki kaderi, merkez sağdaki durumu köklü bir biçimde değiştirmeye adaydır.






 








Yazarın Tüm Yazıları