Dün sabah girdiğim “atölye çalışmasının” konusu şuydu:
“100 yıllık bir hayata hazırlanmak...”
Ben hazırım da, alın yazım ve DNA’larım hazır mı bilmiyorum.
Davos’ta dün sabah katıldığım atölye çalışmasından iki önemli haberim var:
BİR: Önümüzdeki dönemde geçen her 10 yılda, hayat süremiz 2 yıl uzayacakmış.
İKİ: Şimdi geliyorum bugün doğan çocuklara vereceğim habere....
Yukarıdaki hesapla varılan sonuçlara göre, bugün doğan çocuklara bir iyi bir de o kadar iyi olmayan haberim var.
İYİ HABER: Bugün doğan çocuklar 100 yaşına kadar yaşama şansına sahip olacak...
O KADAR İYİ OLMAYAN HABER: Bugün doğan çocukların yüzde 50’si, 100 yaşından fazla yaşayacak.
Yine de çok iyi bir haber. Ne kadar iyi olduğunu şöyle anlatayım.
Bugün Türkiye’de 100 yaş üzerinde sadece 5 bin 283 kişi var. Bu da nüfusun sadece yüzde 0.1’i...
HUYSUZLUK 7 YIL GÖTÜRÜYOR
100 yaşına kadar yaşamak istiyorsanız, ilk iş şu huysuzluğu bırakmak.
Negatif bir hımhımcılığı atacaksınız.
Çünkü huysuzluk, negatif düşünce insan hayatından 7 yıl götürüyor.
UZUN YAŞLA EN ÇOK 40 YAŞ KADINLARI MI İLGİLENİR
BU konuda herhangi bir istatistik yok. Başlıktaki sonucu dün sabahki atölye çalışmasından ben çıkardım.
“100 yaşına hazırlanmak” konulu atölye çalışmasına katılanların yüzde 75’i kadınlardı.
Sonra 5 gruba ayrıldık. Benim grubumun konusu “Yaşlanmayı durdurmak”tı. Grupta 11 kişiydik ve erkek olarak sadece ben vardım.
Katılan 10 kadının 8’i 40’lı yaşlarındaydı.
100 YAŞ İÇİN NORVEÇ USULÜ ŞEKER VERGİSİ
BENİM grupta uzun yaşamak için neler yapılması gerektiği tartışılıyordu. İlginç sonuçlar şunlardı:
Şekerli ürünlere Norveç’te 35 yıldır uygulanan “şeker vergisi” uygulamasına geçilmesi.
Zorunlu tatil uygulamasına geçilmesi. İnsanların tatile istedikleri zaman çıkabilmelerinin sağlanması.
Sağlıklı yeni gıda ürünlerinin keşfedilmesi.
Uzun yaşama eğitimlerinin verilmesi.
100 YIL YAŞAYACAĞIZ AMA YAŞAMAYA HAZIR MIYIZ
BULUNDUĞUM gruptaki öğretim üyesi bir kadın şöyle ilginç bir söz söyledi: “64 yaşındayım ve önümde daha 40 yıl olması fikri kafamı karıştırıyor...”
İnsanoğlunun ömrü uzuyor. Gelişmeler insanı 100 yıldan fazla yaşatacak.
Ama biz fikren ve sosyal olarak buna hazır mıyız...
Mesela bugüne kadar insanlar şu soruyu soruyormuş: “Emekliliğim için bugünden ne tasarruf yapmalıyım...”
Gelirin yüzde 40’ını buna ayırma düşüncesi hâkimmiş.
İyi ama 100 yıllık bir hayat için sorulacak soru ne olmalı?
“Hayatımı 100 yıla göre nasıl yapılandırabilirim...”
YUH ARTIK
RESMİ Davos dün başladı.
Bense her yıl olduğu gibi, Davos’un öteki odalarında dolaşacağım.
Dün sabah çok zor bir seçimle karşı karşıyaydım.
Aynı saatte merakımı çeken 2 ayrı oturum vardı.
Biri “Medyanın geleceği”ydi...
Yani benim geleceğim...
Diyeceksiniz ki, “Yuh artık... 69 yaşına geldin hâlâ mesleğinin geleceğini mi düşünüyorsun...”
Ben de öyle düşündüm...
Ve ikinci oturumu seçtim.
Konusu şuydu: “100 yaşına kadar yaşamak...”
Biliyorum size yaranmak mümkün değil, yine “Yuh artık” diyeceksiniz...
KOÇ BURCU BAŞKAN İÇİN ANAYASAYA EVET DERİMDÜNDEN beri Davos’ta en içimi açan kişi İsviçre Konfederasyonu Başkanı Doris Leuthard oldu...
Önce, gazetelerde Çin Devlet Başkanı’nı karşılarkenki fotoğrafını gördüm.
Çok güzel bir kadın. Acayip çekici bir duruşu var.
1963 doğumlu. 10 Nisan’da doğmuş, yani benim gibi Koç burcundan.
Siyah bir pantolonla, ayakta yaptığı konuşma harikaydı.
Dünyanın sorunlarını anlattı ve bu sorunları nasıl bir lider çözebilir onu tarif etti.
Düşünen ve sorumluluklarına sahip bir lider olmalı.
Sorunu “tek başına” çözemeyeceğinin, tek bir çözümün değil çözümlerin olabileceğinin bilincinde olmalı.
Halkı kucaklamalı, ama hepimizin halk olduğunu kabul edip, hepimizi kucaklamalı.
Böyle bir başkanı iktidara getirecek anayasa varsa, benim oyum da banko evettir.
YENİ BİR SAKİN BAŞKAN PROTOTİPİÇİN Devlet Başkanı Şi Cinping’i de çok beğendim.
Sakin bir adam. Bağırıp çağırmıyor, tehdit etmiyor. Tam aksine barışçı, toparlayıcı bir üslupla konuşuyor. İsviçre Devlet Başkanı ve onu art arda dinleyince umutlandım.
Acaba öfkeli başkanlar dönemi kapanacak mı...
HÜKÜMETİMİZ BİLMELİ Kİ HEP BİRLİKTE BATIYORUZ‘EDELMAN endeksi’ gösteriyor ki:
İncelenen 28 ülkede, hükümetlere, şirketlere ve medyaya olan güvende feci bir düşüş var.
Bu düşüş, 2008’deki ekonomik krizden bile daha dibe inmiş durumda.
Evet iktidarlar halkın oyunu alıyorlar ama giderek güvenini kaybediyorlar.
Türkiye’de siyasiler bilmeli ki, medyaya vurdukça kendileri de, medya da kaybediyor. Bu arada patronlara ve CEO’lara güvende de büyük düşüş var.
BU 8 ZENGİN ADAMDAN SADECE BİRİ GELEBİLDİÖNCEKİ akşam Arthaus Oteli’nde dünyanın en büyük halkla ilişkiler şirketi olan Edelman’ın patronu ve Vikipedia’nın kurucusu Jimmy Wales’in verdiği yemekteydim.
Gecenin konusu, Davos’un üzerine karabulut gibi çöken ‘Edelman endeksi”ydi... Bir gün önce yayınlanan endeks, dünya için felaket çanlarının çaldığını gösteriyordu.
En çarpıcı sonuçlar şuydu:
Dünyanın en zengin 8 kişisinin varlığı, dünyanın yarısının sahip olduğunun toplamı kadardı.
Yani 8 insanın sahip olduğu zenginlik, 3.6 milyar insanın elindekinin toplamı kadardı.
Davos’ta bu 8 adam konuşuluyor ama onlardan sadece biri buraya geldi..
O da en gençleri olan Facebook’un patronu Mark Zuckerberg’di...
8 KARUN'DAN ZENGİN ADAM Bill Gates: (Amerika) Microsoft
Amando Ortega: (İspanya) Zara
Warren Buffet: (Amerika) Finansal yatırım)
Carlos Slim Helu: (Meksika) Telekom
Jeff Bezos: (Amerika) Amazon
Mark Zuckerberg: (Amerika) Facebook
Larry Ellison: (Amerika) Oracle
Michael Bloomberg: (Amerika) Medya ve finans
DAVOS'TA HERKESİN MERAK ETTİĞİ SORUAMERİKA’nın yeni başkanı Trump, herhalde bugünlerde “Davos’tan intikamını aldığını” düşünüyordur.
Çünkü Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Prof. Klaus Schwab bugüne kadar onu Davos’a hiç davet etmemiş.
Buradaki dedikodulara göre Prof. Schwab 3 hafta kadar önce seçilmiş başkan Trump’la baş başa bir görüşme yapmış.
Ancak bu görüşmede onu Davos’a davet edip etmediğini Reuters ve Financial Times’ın kulağı delik muhabirleri öğrenemedi.
Trump kendisi yok ama danışmanlarından biri olan Anthony Scaramucci burada.
Dün, medya liderleri toplantısında konuştu ama o kadar çok başvuru vardı ki ben bile salona giremedim. Neyse içeride adamlarım var. Hepsini öğrenirim.
BÜYÜKLÜĞÜ ÖNEMLİ DEĞİL DİYENLERE KÖTÜ BİR HABERBİRÇOK erkeğin en büyük tesellisi şu cümledir:
“Büyüklüğü önemli değil...”
Bu konu Davos’ta da tartışıldı.
Sonuç...
Maalesef çok önemli...
Emin Çölaşan kardeşim, Mehmet Barlas Bey...
Aman ha.... Sakın, penisten falan bahsediyorum sanıp sinirlenmeyin.
Konu şirket büyüklüğü ile ilgili.
Dünyadaki dev büyüklükteki 10 şirketin kârı, dünyadaki şirketlerin yüzde 80’inin toplamına eşitmiş...
Yani büyüklük önemli... Hem de çok önemli...