Paylaş
Hiç umurumda değil.
*
Rejim eski sınırına çekilmiş mi, M4 yolu kimin kontrolünde, kim kimle devriyeye çıkacakmış.
Vallahi hiç umurumda değil...
Peki öyleyse ne umurumda...
Orada ateşkes sağlandı mı...
İşte o umurumda...
Artık çocuklarımızın cenazesi gelmeyecek mi...
İşte o umurumda...
Rusya’yla savaş tehlikesi ortadan kalktı mı...
İşte o umurumda...
*
Bir de sınırımızda yaşanan şu göç trajedisi, şu insanlık dramı, şu 21’inci yüzyıl utancı...
Bu duracak mı...
İşte o umurumda...
*
Biz içeriden bu fotoğrafa baktığımızda ne hissediyoruz?
Derin bir hüzün değil mi...
İçimize bıçak gibi saplanan bir vicdan yarası...
*
Bu öyle bir fotoğraf ki...
Biz içeriden baktığımızda diyoruz ki..
“En az sorumlu biziz...”
Haksız mıyız?
Haklıyız.
Şu ekonomik sıkıntımız, şu büyük yalnızlığımız içinde 4 milyon Suriyeli göçmene aş veriyoruz, başını sokacak ev veriyoruz...
*
Ya dışarıdaki...
O ne düşünüyor?
İşte orada durum çok farklı...
*
Tek diyeceğim şu:
21. yüzyıldan kalacak karelerden biridir bu.
Ve ne yazık ki o fotoğrafın arkasına düşülecek notlardan, ne onların ne de bizim çocuklarımız gurur duyacak.
*
O nedenle diyorum ki...
Bu Suriye savaşı artık bitmeli...
İşte bu nedenle elime cetvel alıp ölçmüyorum.
Moskova’da o mu üç aldı biz mi bir...
Yoksa o mu birini aldı biz mi üçünü...
Hiç bakmıyorum...
Yeter ki şu ana acısı bitsin... Yeter ki şu fotoğraftaki ızdırap, utanç, ayıp, günah bitsin...
HAMİLE KADININ SÖYLEDİĞİ ŞARKININ ADI İLGİNÇ DEĞİL Mİ
Amerika’nın en ünlü şarkıcılarından Katy Perry hamile olduğunu açıkladı. Yeni çıkardığı şarkının klibinde de hamile olduğunu açıkça gösteriyor.
Çocuğun babası da ünlü İngiliz aktörü Orlando Bloom... Karayip Korsanları’nın Will Turner’i...
Perry çocuğunun babası olacak Bloom’la 3 yıldır birlikte. Ama evli değiller.
O nedenle yeni şarkısının adı da ilginç:
“Never Worn White...”
“Hiç beyaz (gelinlik) giymedim”.
Şöyle cümleler var.
“Bana teklif ettin.
Evet dedim ama korktum.
Çünkü bugüne kadar hiç beyaz (gelinlik) giymedim.
Ama bu defa denemek istiyorum.”
*
Seviyorum bu çılgın kadını... Üç yıl önce Grammy ödül töreninde izlemiş ve hayran olmuştum.
35 MİLYAR ŞARKI
Şarkıları bugüne kadar toplam 35 milyar kere dinlenmiş.
Eski sisteme uygulanmış rakamla 45 milyon CD satmış.
Dünyada sertifikalanmış dijital single’ları 100 milyon birim indirilmiş ilk 5 sanatçıdan
BİR HATIRA
SİLİVRİ DUVARINA ÇİZİLMİŞ PİNOKYO’LU BİR FETÖ TABLOSU
13 Aralık 2012 günü, yani 8 yıl önce Silivri Cezaevi’nde yatan gazetecileri ziyaret etmiştim.
Mahkûmlardan biri görüştüğümüz salonun duvarına çok ilginç bir tablo çizmişti.
Salıncakta sallanan bir Pinokyo...
Dışarıda Zekeriya Öz gibi gaddar savcılar alikıran başkesendi o günlerde.
İçeridekiler ise onların medyalarında gerçek diye yutturmaya çalıştıkları iddianamelerle işte böyle dalga geçiyorlardı...
Onun tam karşı duvarına ise bir Kurtuluş Savaşı tablosu çizilmişti.
Ne zaman Silivri adı geçse... Aklıma o gün gelir.
Bir de karşılıklı o iki duvar resmi...
BİR HATIRLAMA
O GÜN BURADA YAZDIĞIM 6 İDDİANIN KAÇI GERÇEKLEŞTİ
Sekiz yıl önce Silivri’deki gazeteci arkadaşlarımı ziyaret ettikten sonra şu altı iddiayı yazmışım:
İDDİA EDİYORUM: Silivri’den, 12 Eylül’de cezaevlerinde yatanların yazdığının 10 katı kadar çok kitap ve roman çıkacak.
İDDİA EDİYORUM: Aziz Nesin sonrası en büyük mizah şaheserleri bu cezaevinden çıkacak.
İDDİA EDİYORUM: Yazılacak mizah eserlerinin bir numaralı konusu “gizli tanıklar” olacak.
İDDİA EDİYORUM: Silivri Türkiye’de tiyatroların ve stand-up’çıların en büyük konusu olacak.
İDDİA EDİYORUM: Bir gün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde “Silivri sürecini araştırma komisyonu” kurulacak. Bu komisyon siyasetçileri, gazetecileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini, hukukçuları dinleyecek.
İDDİA EDİYORUM: Bu süreçte ceza alan insanların büyük çoğunluğu ileride hem uluslararası kurumlarda hem Türkiye’de haklarını geri alacak.
Silivri’yi gezdiğim o güne kadar 55’e yakın kitap çıkmıştı. Dışarıdan yazılanlarla bu rakam 100’ü geçmişti.
Dün bugünkü sayıları bulmak istedim.
Sayamadım.
Siz deyin 200 ben diyeyim 500 kitap...
KOMEDİ DÜKKANI
O GİZLİ TANIĞIN HANGİ ORGANLARI ÇALINDI
SEKİZ yıl önce o gün, “Silivri’den komedi çıkacak” demişim ya... Buyurun gerçek bir gizli tanık hikâyesi...
Bir gizli tanık, Ergenekoncuların kendisine ilaçlı kola içirerek uyuttuklarını anlatıyor.
“Uyandığımda gördüm ki organlarımı çalmışlar.”
Tutuklu sandalyesindeki Ergenekon sanığı yerinden fırlayıp muzipçe soruyor:
“Yok yaa, hangi organlarını çalmışlar?”
Gizli tanık cevap veriyor:
“Bademciklerimi...”
TUTUKSUZ YARGILANSA ADALET REFORMUNA UYGUN OLMAZ MIYDI
Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu...
Çocuğunun önünde evinden alıp götürüldü.
Haberi yapan muhabir Hülya Kılınç...
Eşinden boşanmış. Çocuğuna bakan bir anne...
Evinden alınıp götürüldü.
Tamam, haklarındaki iddia MİT Kanunu’na muhalefet...
Peki soruşturma açın...
Ama istenen ceza ne?
3 yıldan 6 yıla kadar hapis... Yani tutuklanmayıp tutuksuz yargılansa daha şık olmaz mıydı...
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Külliye’de bizzat kendi açıkladığı Adalet Reformu’nun ruhuna daha uygun olmaz mıydı.
Bir düşünün...
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Foto Editörü: Umut Veis
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama:
Selma Songül Zengin
Paylaş