Paylaş
Türk sosyal demokratları böyle konularda daha muhafazakár bir kafa yapısına sahiptir.
Acaba, bu zihniyet yeni binaya da yansımış mıydı?
Deniz Baykal’ın odasına girerken, bu binanın bazı şeyleri değiştirebileceğine yönelik ilk gözlemimi yapıyorum.
Günlerden pazartesiydi. Yani çalışma günüydü.
Baykal bizi renk uyumu mükemmel bir spor elbiseyle karşıladı.
Ceketinden gömleğine, kemerinden ayakkabısına, açık yeşilin en pastel tonlarının kullanıldığı çok güzel bir kıyafet.
Eminim, özenli ve zevkli "bir el", Baykal’ın giyim tarzına dokunmuş.
Hayatımda ilk defa, bir siyasi parti genel başkanını, hafta içinde partisinin genel merkezinde spor kıyafetle görüyorum.
* * *
Baykal’ın odasından başlayayım.
Her şey zevkli.
Eski zihniyeti yansıtan tek şey, duvarlardaki tablolar.
Fikret Otyam’ın, Nuri İyem tarzını hatırlatan; ama renkleri daha canlı bir tablosu var.
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Derneği Başkanı Derviş Günday, parti merkezine hediye etmiş.
Binanın içindeki ortak müzik yayını burada da var.
Orada kaldığımız bir buçuk saate yakın sürede sadece Türk Pop Müziği çaldı.
Binaya, minimalist tarzda bir "loft" anlayışı hákim.
Bazı ürünleri Faruk Malhan’ın "Koleksiyon" mağazalarına ısmarlamışlar.
Kendi çizdikleri bazı koltukların Koleksiyon mağazalarının kataloğuna girdiğini de iftiharla söylüyorlar.
* * *
Baykal’ın masasının tam arkasında ve karşısında iki tane gizli kapı var.
Birinden, direkt olarak basın toplantılarının yapıldığı küçük bir salona geçiliyor.
Öteki ise Batılıların deyişiyle bir "Anti Chambre".
Genel Başkan’ın dinlenmesi için küçük bir oda hazırlanmış.
İnsan böyle bir yerde yatak görmeyi bekliyor.
Ama yatak yok. Küçük bir koltuk ve divan var.
Banyo ise Four Seasons otellerinin tarzına uygun. Geniş duş kabini ve İtalyan minimalist tarzı bir levye var.
Karşı ve yan duvarda küçük bir kütüphane duruyor.
* * *
Baykal’ın odasında laptop var.
Binanın her tarafı, kablosuz internet bağlantısına sahip.
Bundan en çok civardaki komşular yararlanıyormuş.
"Komşu binalardan teşekkür telefonları alıyoruz" diyor.
Bu binayla gelen çok önemli bir zihniyet yeniliği daha var.
Binaya yeni personel alınırken, "şu milletvekilinin yakını, şu delegenin akrabası" diye bakılmamış.
Bir insan kaynakları şirketine başvurup işe uygun insan bulmuşlar.
* * *
Baykal bize binayı gezdirirken bir şey dikkatimi çekiyor.
Duvarlarda İnönü ve Ecevit’in fotoğrafları hemen hiç yok.
Baykal, "Merak etme koyacağız" diyor.
Anadolu Ajansı arşivinde çalışma yaptırıyorlarmış.
Oradan fotoğraf seçilip duvarlara asılacakmış.
"Sadece onların değil, Kamil Kırıkoğlu gibi eski yöneticilerin fotoğraflarını da asacağız" diyor.
* * *
Koltuğun arka tarafında duran bir karaf dikkatimizi çekiyor.
İçindeki suya limon ve nane yaprakları konmuş.
Baykal gün boyu bunu içiyormuş.
"Alkol hiç denecek kadar az kullanıyorum. Bana ağır geliyor" diyor.
Türk kahvesi ve neskafe servisi var.
Ama espresso kahve makineleri yok.
Genel Başkanlık katında kimse tatlandırıcı kullanmıyor.
* * *
Çıkarken kafamda iki duygu beliriyor.
Birincisi CHP ilk defa, merkez sağ veya sağ partilerden daha modern genel merkeze kavuşmuş.
Umarım bu yenilik, partinin zihniyet yapısına da yansır.
İkincisi ise şu:
Baykal burada yeniden hayat bulmuş.
Diyeceğim, siyasete daha da asılacak gibi duruyor.
Farklı hesap yapanların dikkatine...
Paylaş