Paylaş
Herkes orasını “AKP’nin muhafazakâr hayat tarzının kalesi” olarak düşünüyor.
*
23 Haziran seçiminden sonra Başakşehir üzerine bir yazı yazdım.
Yazının temeli BBC
Türkçe servisinin hazırladığı bir inceleme yazısıydı.
Orada 4 temel gözlem vardı.
Bugün artık “bir değil, üç Başakşehir” ortaya çıkmış durumda.
İlçenin Refah Parti yanlıları tarafından kurulan ilk bölümü bugün artık “beyaz muhafazakârlığa” dönüştü.
Başakşehir’in ilk muhafazakâr nesli ile üçüncü nesli arasında önemli görüş ve anlayış farkları oluştu. Bu üçüncü nesil eskisi kadar politize değil.
Başakşehir’de bir de küçümsenemeyecek “muhalif” kesim oluştu. Özellikle CHP ve HDP’li gençler arasında büyük bir politikleşme var.
*
Bu yazı yayınlandıktan hemen sonra Başakşehir Belediyesi Basın Danışmanı Fazıl Ergüt aradı ve başkanın beni ilçeye davet ettiğini söyledi.
Çok sevindim ve geçen hafta gidip bir gün geçirdim.
GÖLET VE PARKA KAÇ PUAN VERİRSİNİZ
Belediye başkanı ile ilçenin en güzel yeri olan “Bahçeşehir Gölet”te buluştuk.
Son yıllarda Türkiye’de gittiğim yerlerde en çok Bursa’nın parklarını sevmiştim.
Gözüme Hyde Park kadar güzel görünmüştü. Abartmadan ilk izlenimimi söyleyeyim.
Burası bugüne kadar Türkiye’de gördüğüm en güzel park.
Büyüklüğü insana şehirden tamamen kopma hissi veriyor.
Peyzaj düzenlemesi insanda sanki doğal bir ormandaymışsınız hissi uyandırıyor.
Göller, adalar, köprüler ve kenar yolları ile insanı tabiatın tam ortasına bırakıyor.
Kenardaki sosyal yerlerin kalitesi çok iyi.
İnsana aradığı yalnızlık duygusunu da birlikte olma duygusunu da çok iyi veriyor.
*
Foursquare’de “Bahçeşehir Gölet” adı altında açılmış bir sayfa var.
Gezenlerin parka verdiği puan 10 üzerinden 9.1...
Altındaki yorumlar çok iyi.
Başkan ilçeyi gezdirmeye buradan başlamakta çok haklı.
Çünkü daha ilk adımda, çok iyi bir izlenim alıyorsunuz.
KAPLUMBAĞA ORMANI
GÖLET parkında doğal yaşam mümkün olduğunca sağlanmış.
Çok sayıda kuğu ve ördek var...
Ama en çok dikkatimi çeken göldeki kaplumbağalar oldu.
Gölde her an çok sayıda kaplumbağa görüyorsunuz.
En güzeli de gölün üzerindeki küçücük kayaların üzerinde dinlenen kaplumbağalar.
Ayrıca başkanın verdiği bilgiye göre gölde 1.5 tona yakın balık varmış.
23 HAZİRAN TSUNAMİSİNDEN ETKİLENMEYEN BAŞKAN
Başakşehir’in yeni belediye başkanı Yasin Kartoğlu, Malatyalı bir ailenin çocuğu ama 1977 yılında Küçükçekmece’de doğmuş.
Çoğu Malatyalı gibi çok genç yaşta iş hayatına atılmış.
17 yaşındayken Bulgaristan’ın Kırcaali şehrinde özelleştirmeden bir canlı hayvan çiftliğini almış.
“Ama orada çok başarılı olamadım” diyor.
Sakin bir karakteri var. 31 Mart seçiminde yüzde 54 oy alarak başkan seçilmiş.
CHP’li rakibi ise yüzde 36.75 almış.
23 Haziran’daki İmamoğlu tsunamisinde AKP’li 12 ilçede oy ağırlığı CHP’ye geçerken, Binali Yıldırım’ın oyu burada yüzde 51 olmuş.
BELEDİYE MEYDANINDAKİ CAMİDE GÖZÜME TAKILAN
BAŞKAN Kartoğlu, “meydan” fikrine takmış.
Haklı olarak Türk şehirciliğinde meydana önem verilmeyişini eleştiriyor.
O nedenle millet bahçesinin çıkışında büyük bir meydan tasarlanmış.
Yeni belediye binası oraya yapılıyormuş.
Baktım, yeni bina iki katlı ve öyle başka ilçelerde gördüğüm gibi devasa bir şey değil.
Doğrusu bu da hoşuma gitti.
Meydanın kenarındaki camiyi de beğendim.
Ama en güzeli, caminin minarelerinin orantılı bir yükseklikte oluşuydu.
İstanbul’un öteki yerlerindeki gibi insanı ürkütecek kadar yüksek ve çirkin minare yapılmamış.
GÖLET Mİ GÜZEL MİLLET BAHÇESİ Mİ
TÜRKİYE’nin en büyük millet bahçesi projelerinden biri Başakşehir’de yapılıyor.
Söylendiğine göre buradaki göl ve sulu alanın büyüklüğü Sular Vadisi’ndekinden fazlaymış.
Ama benim gözüme sanki daha azmış gibi geldi. Ağaçlar yeni dikilmiş, o nedenle şimdilik çok etkileyici görünmüyor. Ama eminim beş-on yıl sonra burası bir orman gibi olacak.
MİLLET BAHÇESİNDE GÖRDÜĞÜM KADINLAR
Millet bahçesinde en çok dikkatimi çeken şu oldu. Çok sayıda küçük ahşap kiosk yapılmış.
Hafta içi öğle saatlerinde gittik ve kioskların neredeyse tamamı doluydu. Hepsinde en az dört-beş kadın evden getirdikleri yemeği yiyordu.
Hemen hepsinin de başı örtülüydü.
Ancak kesinlikle içine kapanık insanlar değildi.
Başkan uzaktan selam verip hatırlarını sorunca hepsi onu yemeğe davet ediyordu. Yani Başakşehir’in ilk kuruluş nüvesi olan burası için muhafazakâr insanların çoğunlukta olduğu bir yer diyebilirsiniz, ama asla bir getto değil.
Gördüğüm kadınlar bana muhafazakâr hayatın da sosyalleştiğini anlattı.
NOTTA DİKKATİMİ ÇEKEN HAZRETİ ALİ CÜMLESİ
BELEDİYENİN basınla ilişkiler bölümü bana yardımcı olmak üzere bir not hazırladı. Bu notta eğitimle ilgili
şu cümle dikkatimi çekti.
“Hz. Ali, ‘Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil¸ onların yaşayacakları zamana göre yetiştiriniz’ diyerek çağdaş eğitimin verilmesini tavsiye etmiştir.”
MİLLET KIRAATHANESİ Mİ HALK KÜTÜPHANESİ Mİ
BAŞAKŞEHİR’de beni en çok etkileyen yerlerden birincisi Sular Vadisi Parkı’ysa, ikincisi de kütüphane oldu.
Daha önce Üsküdar’da gördüğüm kütüphaneye benzer yuvarlak biçimde bir mekândı.
Mimari olarak çok iyi tasarlanmış. Zemin kattaki masaların boyutları ve ara mesafeleri çok iyi ayarlanmış.
Üst katta daire şeklindeki raflar, mekâna uzay estetiği getiriyor.
Kütüphanede 60 bin basılı, 20 bin dijital, 18 bin sesli, 102 tane kabartmalı olmak üzere yaklaşık 100 bin kitap bulunuyor.
Tek itirazımı orada başkana da söyledim.
Ben “kıraathane” lafını sevmiyorum.
Bana göre buranın imajını düşürüyor.
Halk kütüphanesi demek sanki çok daha güzel gibi geliyor.
3. NESLİN EN ÇOK TERCİH ETTİĞİ İKİ MÜZİK ALETİ KEMAN VE GİTAR
BELEDİYE başkanı Kartoğlu’nun en övündüğü sosyal mekânlardan biri ‘Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi’...
Verdiği bilgiye göre AKM’den sonra İstanbul’un en büyük sahnesine sahipmiş.
Bir ilçede hayal bile edilemeyecek kadar büyük ve etkili bir mekân.
İlçede gençlere müzik ve enstrüman dersleri de veriliyormuş.
Her gittiğim ilçede en merak ettiğim soruyu sordum.
Gençlerin en çok tercih ettiği enstrüman hangisi?
Birinci keman, ikinci gitarmış.
Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen’e sorduğumda da aynı cevabı almıştım.
KANAL BU İLÇENİN TAM ORTASINDAN GEÇECEK
BAŞKANLA ilçenin Bahçeşehir bölümünden çıkıp, TEM yolu üzerinden ilk kurulan klasik Başakşehir’e doğru gidiyoruz.
Bir ara sol tarafımı işaret ederek “İstanbul kanalı buradan
geçince ilçenin görünümü tamamen değişecek” diyor.
Kanalın geçeceği yeri ilk defa görüyorum.
Solumda derin bir vadi, sağımda ise Çekmece gölü görünüyor. Gerçekten de değişecek...
BU İLÇEDE OKÇULUK MU GELİŞİR, FUTBOL VE BASKET Mİ
Burası son yıllarda adını Başakşehir Futbol Kulubü’nün futboldaki başarısı ile duyurmuş bir ilçe. Ama bakıyorum, başkanın hazırlattığı notta en çok vurgu yapılan şey “etno-sporlar”... Zaten Millet Kıraathanesi’nin açılışını Sanayi Bakanı Mustafa Varank ile Dünya Etnospor Federasyonu Başkanı Bilal Erdoğan yapmış. Ama insan ister istemez şunu düşünüyor. Bugünün gençliği okçulukla mı daha çok ilgilenir, yoksa futbol, basketbol, tenisle mi...
BAŞAKŞEHİR’DE TARAFTAR BAŞAKŞEHİRSPOR’LU MU
2016 yılında yapılan bir araştırmaya göre ilçede taraftar sıralaması şöyle:
Galatasaray
Fenerbahçe
Beşiktaş
SOKAĞINDA SURİYELİ OLMAYAN TEK İLÇE
İLÇEDE 30 bine yakın Suriyeli var.
Belediye yetkililerinden biri “‘Sokağında Suriyeli olmayan tek ilçe Başakşehir’dir’ diyebilirsiniz” dedi.
‘BEYAZ MUHAFAZAKÂR’ SÖZÜNÜ PEK SEVMİYOR
Başkan Kartoğlu, “beyaz muhafazakâr” sözünü sevmiyor.
Burada yaşayan insanlar açısından Başakşehir’e bir etiket yapıştırılmasını, özel bir kimlik verilmesini de pek sevmiyor.
“Burada 430 bin kişi yaşıyor. Anadolu’nun her yerinden gelmiş insan var. Bir Anadolu fotoğrafı bu” diyor. Gelenler arasında Malatya, Adıyaman, Bitlis, Kastamonu, Sivas başı çekiyor.
SONSÖZ: BURASI GETTO DEĞİL VAHA
BAŞKAN Kartoğlu, “Ayrıca Bahçeşehir de Başakşehir sınırlarına girdi. Bu da Başakşehir’in nüfus zenginliğini arttırdı” diyor...
Bu arada altını kuvvetle çizerek şunu söylüyor:
“Başakşehir muhalif karakteri ile bilinen bir yerdi. Oradaki oyumuzu son seçimde yüzde 15’ten yüzde 30’a çıkardık...”
Kısaca başkan ilçesini “muhafazakâr bir getto” değil, bir “iyi yaşam vahası” olarak sunmak istiyor.
Paylaş