Paylaş
İkisi de çok güzel erkekler...
Chanel kadın-erkek ilişkilerinde bir devrim yaptı.
Kadın kokusunun en ikonlaşmış markası olan Chanel 5’in yüzü olarak, tarihinde ilk defa bir erkeği seçti.
Bu erkek Brad Pitt...
Onun yanında bir başka fotoğraf daha var.
“Alacakaranlık” filminin İngiliz asıllı genç aktörü Robert Pattinson...
O da Dior’un erkek parfümünün yüzü olarak seçildi.
KADIN KOKUSU ALDATAN ERKEĞE DAHA MI İYİ SİNER
Şimdi ortada ilginç bir durum var.
Bu durumu şöyle özetleyebiliriz:
KADINA ALDATAN ERKEK
Kadınını aldatan erkek, kadın kokusunun yüzü olacak. Yani kadınları etkilemeye çalışacak.
ERKEĞE ALDATILAN ERKEK
Aldatılan erkekse erkek kokusunun yüzü olacak ve erkekleri etkilemeye çalışacak.
İlginç bir pazarlama ikilemi değil mi....
Brad Pitt 48 yaşında...
Jennifer Aniston’la evliyken Angelina Jolie ile ilişkiye başladı.
Ben o kelimeyi hiç sevmesem de birçok kadın ve erkeğin gözünde, “eşini aldatan erkek”.
Chanel 5’in ruhunda aldatma duygusunun yeri var.
Coco Chanel ünlü parfümünü 1920 yılında ünlü Rus bestecisi İgor Stravinski ile derin bir aşk yaşarken yarattı.
O sırada Coco ölen sevgilisi Arthur ‘Boy’ Capel’i unutmaya çalışıyordu. Stravinski ise bir Rus kadınıyla evliydi ve Chanel’in evinde kalıyorlardı.
Chanel 5 efsane bir parfüm.
Bazen düşünürüm, bu parfüm kadının mı erkeğin mi tercihidir?
Andy Warhol, onu zamanın en kült objelerinden biri olarak boyamıştı.
MARILYN MONROE’NUNO SÖZLERİ ERKEĞİ MAHVETMEZ Mİ
Ama beni en çok etkileyen, her erkeğin ölümsüz kuması Marilyn Monroe’nun o müthiş sözüydü:
“Ben her gece, sadece Chanel 5 giyinerek yatağa girerim.”
Hangi erkek, bu cümleyle derin hayallere dalmaz....
Robert Pattinson’a gelince, henüz 26 yaşında.
“Alacakaranlık” ile büyük bir kariyere başladı.
Bana göre, Jude Law’dan sonra İngilizlerin Hollywood’a gönderdiği en yeni genç star.
Filmdeki arkadaşı Kristen Stewart ile büyük bir aşk yaşıyordu.
Ama sevgilisi onu başka bir filmdeki yönetmeniyle aldattı.
ALDATAN ERKEK DÖNMEDİ ALDATAN KADIN DÖNDÜ
Şimdi dünyanın en büyük iki parfüm markası, “zamanın ruhunu” yeni bir soruyla karşı karşıya bırakıyor:
Kadınlar, bedenlerindeki koku söz konusu olunca, aldatan erkeği mi daha gıcıklayıcı bulur?
Erkekler, bedenlerindeki koku söz konusu olunca, aldatılan erkeği mi tercih eder?
İki efsane markanın “marketing” dehaları, bizi bu tuhaf ikilemle karşı karşıya bırakıyor.
Tabii ortada şöyle bir durum da var:
Aldatan erkek, yani Brad Pitt, aldattı ama bir daha geri dönmedi.
Yani o geri dönmeyen erkek.
Aldatan kadın yani Kristen Stewart ise bütün dünya önünde özür dileyerek eski erkeğine döndü.
Aldatılan erkek yani Robert Pattinson da kadınını affetti ve tekrar birlikte yaşamaya başladı.
ERKEĞE AİT TABULAR YIKILIYOR, ARTIK ERKEK DE CİNSEL OBJE Mİ
Pazarlamacılar, özellikle erkeğe ait tabuları hızla yıkıyorlar ve “narsisizmin yeni objesi” olarak erkeğin ticari değerini keşfediyorlar.
Bu iki reklam bize aynı zamanda “aldatma” ve “aldatılma” kavramlarının ne kadar büyük bir hızla demode olmaya başladığını gösteriyor.
Evet, birçok sosyolog ve psikolog artık “erkeğin sonunun” başladığını ve kadının altın çağının başladığını söylüyor.
Buna bakıp şöyle bir sonuca da ulaşabilirsiniz.
“Günümüzde artık erkek cinsel bir objedir...”
Hayır... Bu gelişmeler, 20’nci yüzyılda utanç kavramı haline getirilen “cinsel obje” kavramının miadının dolduğunu gösteriyor.
Cinsel obje olmak kötü bir şey değildir.
Arzulanmak da en az arzulamak kadar güzel ve sahici bir şeydir...
“Fashion” 20’nci yüzyılın aptal tabularını yıkıyor.
Ahlakını da yıkacak...
Paylaş