AKP'de Alman usulü sisteme geçiş

DÜN AKP Genel Merkezi'nde hava nasıldı? Erdoğan bugün partisinin adaylarının tanıtılacağı toplantıda konuşacak. Sonra AKP bir deklarasyon yayınlayarak, tutumu açıklayacak.

Cuma günü ise Taha Akyol'un CNN Türk'teki programına katılıp görüşlerini açıklayacak.

Şu an başka konuşma yapmayı düşünmüyor.

Tayyip Erdoğan'ın yakın çevresinden genel merkezde nelerin konuşulduğunu dinledim.

Tayyip Erdoğan, ‘‘Bu olayı anlamakta zorlanıyorum’’ diyor.

Çünkü bir süre önce eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ü övüyor:

‘‘Adalet Bakanı olarak koyması gereken tavrı koydu’’ diyor.

DÜŞ KIRIKLIĞI

Ama aynı tavrı, basından görememenin düş kırıklığını yaşıyor.

‘‘Bir tek (Meğer demokrasi gelmemiş) manşetiyle çıkan Radikal Gazetesi demokrasiden yana başlık atmış’’ diyor.

Gözcü Gazetesi'nin ‘‘Tayyip hapı yuttu’’ manşetine özellikle üzülmüş.

Bazı köşe yazarlarına ve Emin Çölaşan'a canı çok sıkılmış.

Peki bundan sonraki tavrı ne olacak?

Öfkesini kontrol etmeye çalışarak konuşuyor:

‘‘Ben milletvekili olmuşum, olmamışım ne önemi var. Önemli olan siyaset yapabilmek. Ben de şu an siyaset yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim.’’

Yüksek Seçim Kurulu'nun kararını bekliyor.

Ama oradan umutları yok. O nedenle önümüzdeki günlerin planlamasına başlamış.

Şu anki kararı genel başkan olarak siyaset yapmaya devam etmek.

AKP henüz kongresini yapmadı. O nedenle genel başkanı belirleme yetkisi Kurucular Kurulu'na ait.

Çünkü onun kongre yetkisi var.

Büyük bir ihtimalle Kurucular Kurulu'na gidip, yeniden başkan seçilmeyi isteyecek.

Böylece partisinin güvenini de kamuoyuna göstermiş olacak.

Peki ya başbakanlık?

‘‘Başka bazı ülkelerde genel başkan ile başbakan farklı kişiler olabiliyor. Bunun Türkiye'de de olabileceğini gösteririz’’ diyor.

MEYDANLARA GİDERİM

Ama öte yandan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun genel başkanlığını da engellemek için harekete geçtiğini biliyor.

O takdirde ne olacak?

Cevabı şu:

‘‘O taktirde vatandaş olarak seçim meydanlarına giderim. Vatandaşlık hakkımı da alamazlar ya. Orada da bana ne yapıldığını anlatırım, partime oy isterim’’ diyor.

Seçimin ertelenmesinin ‘‘Söz konusu bile olamayacağını’’ belirtiyor.

Mesut Yılmaz'ın ‘‘Yüzde 20 ile parlamentonun yüzde 70'inin ele geçirileceği’’ tezine ise hiç katılmıyor.

‘‘Anayasamız, yönetimde istikrar, temsilde adalet demiyor mu? Temel ilke bu olduğuna göre baraj niye indirilsin’’ diye soruyor.

Evet dün AKP Genel Merkezi'nde ilk günün özeti şuydu:

‘‘Seçime devam, genel başkanlığa devam ve miting meydanlarına vatandaş olarak çıkma...’’


İlginç bir davet


DÜN Bülent Tanla anlattı.

İstanbul'un tanınmış bazı kişilerine bugün bir davetiye gönderiliyor. Davetiye gönderilen insan sayısı bin kişi. Davetiyede ‘‘A prtokolü’’ uygulanmış.

Birinci Ordu Komutanı'na bile davetiye gitmiş.

Davet sahibi, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal.

Baykal, ‘‘Grand Cevahir’’
Oteli'nde CHP'nin milletvekili adayları hakkında bilgi verecek. Çünkü, Yüksek Seçim Kurulu'na verilen aday listesiyle ilgili yazılan yazılar ve eleştiriler Baykal'ı üzmüş.

O nedenle bu listedeki adayların yaş grupları, meslekleri ve siyasi görüşleriyle ilgili bilgi verecek.

‘‘Bu CHP'nin neresi yeni’’ diyenlere rakamlarla cevap verecek.

Bu konuda bana verilen bazı ilginç bilgiler var.

Mesela listelerdeki ‘‘işadamı sayısı, sendikacı sayısından fazlaymış’’.

Mühendis sayısı, öğretmen sayısından çokmuş. 550 kişilik listede sadece 38 eski milletvekili varmış.

Arı grubundan bir aday bile almışlar.

Tanla, ‘‘Sosyal demokrat bir parti için böyle bir aday yapısına yeni denmez de ne denir’’ diye soruyor.

O nedenle perşembe günkü daveti merakla bekliyorum.

Ama bu arada, seçim karmaşası içinde AB yetkilileriyle görüşüp destek isteyen Baykal'ı da kutluyorum.

Bence yeni siyaset bu zihniyet üzerinde yükselmeli.
Yazarın Tüm Yazıları