60 gün sonra ilk temasta en zorlandığım 3 hareket
Geçen cuma günü 60 gün ev hapsinden sonra ilk defa dışarı çıktım ve ilk defa ev dışındaki bir insanla karşı karşıya geldim.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’la turizmin açılması konusunda sohbet ettik.
Size ilk çıkıştaki ruh halimi anlatayım.
MASKE TAŞIMAK ZOR:
Maske taşımak hiç de kolay değil.
Bir kere gözlüklerim çok çabuk buğulanıyor.
Bir süre sonra nefes dolayısıyla sıcaklık başlıyor ve onu koku izliyor.
*
ASANSÖRDE İLK KLOSTROFOBİ: Korona sonrasında en zorlanacağım yerlerin asansör ve uçaklar olacağını tahmin ediyordum.
Haklıymışım.
Bende hiç klostrofobi yoktur ama hayatımda ilk defa bu duyguyu tanıdım.
*
EN ZOR İŞ EL SIKMAMAK: Bakan’ın bulunduğu salona girince bundan böyle en zor işin ne olacağını anladım.
El sıkmamak...
BİR: Bu hareket hayatımızda o kadar otomatik hale gelmiş ki, eliniz kendiliğinden ileri uzanıyor.
İKİ: Tereddüt aşaması: Sonra elinizi çekiyorsunuz ama çektiğiniz için ayıp etmişsiniz gibi tuhaf bir duyguya kapılıyorsunuz.
*
MASKEYİ ÇIKARMA KARARI: Sonra ikinci tereddüt aşaması geliyor.
Maskeyi çıkarıp çıkarmamak...
Ancak maskeyle konuşmak çok zor...
Dolayısıyla çıkarıp önünüze koyuyorsunuz.
*
DÖNÜŞ PANİĞİ: Görüşme bitip döndükten sonra kaçınılmaz bir şekilde “Acaba bir yerden virüs kapmış mıyımdır” endişesi başlıyor.
Ve içinizde bir ses 14 gün boyunca bu duyguyu atamayacağınız hissi veriyor.
PATRONLAR DA KİTAP OKUYAMIYORMUŞ
İki büyük patron, Fettah Tamince ve Hamdi Akın Instagram’da iki sohbet programı yaptı. Keşke bütün büyük patronlar böyle sohbetler yapsa ve onları da en doğal hallerinde dinlesek.
Hamdi Akın, “Geceleri geç yatıp ertesi gün geç kalkıyorum” dedi.
Karantinada çok kitap okurum diye düşünmüş ama hiç okuyamıyormuş.
Kiminle konuşsam hep bu psikolojiyi işitiyorum. Oysa ben hayatımda okumadığım kadar okuyorum.
65 PLUS GÜNÜ
AHHH GÜNERİ BEY BENİ FENA HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTINIZ
GÜNERİ Cıvaoğlu benim için hâlâ “Yaşayan genel yayın yönetmenlerinin genel yayın yönetmeni”...
Bizi “Gazeteciler çay-simitle yaşar” garibanizminden, “Gazeteciler de iyi para kazanmaya, iyi yaşamaya layıktır” mertebesine yükselten manevi sendika başkanımızdır.
Dün Instagram’a bir fotoğraf koydu ki...
Şu tişörtün rengine, şu polo şortun endamına, şu kısa konçlu çorabın üzerindeki spor ayakkabının duruşuna...Ve başına taktığı korona maskesinin modernitesine bir bakın...
“COVID-19 Fashion Week” yapılsa podyumun tartışmasız imparatoru yine o...
Heyhat... Dün arayıp sordum, 4 saatlik sokağa çıkma iznini kullandı mı diye?
Beni hayal kırıklığına uğrattı...
Çıkmış... Bense “Çipli dedeler” kategorisine sokulmayı reddettiğim için protesto edip çıkmadım.
İçimden dedim ki... “O isyan ki... En çok ona yakışırdı...”
‘YÜRÜYEN ADAMLAR’DA KAÇ ADIMLA KİM LİDER
TÜRKİYE evde yürüyor...
Tanıdığım bütün erkek arkadaşlarım her gün kaç adım yürüdüklerini kanıtlarıyla iletiyor bana.
Birincilik 29 bin adımla hâlâ Cavit Çağlar’da...
İkinci sırada günlük 20 bin adımla hâlâ Osman Müftüoğlu var...
Üçüncü sıraya ise geçen hafta performans sıçraması yaparak 16 bin adımla Posta’nın eski genel yayın yönetmeni Rifat Ababay yükseldi.
Bir alt sırada 7 günde 11 bin adımla İlhan Kesici var...
Bense günde 8 bin adımla bayağı alt sıralardayım.
Ama kilo vermede 2 yıl önceki 78 kiloma dönerek ben birinci sıraya çıktım.
POLEMİK
TÜRK SİNEMASININ EN GÜZEL KADINI KİM
GEÇEN hafta Kanal D’nin “İkinci Sayfa” programından aradılar ve şunu sordular:
“Türk sinemasının gelmiş geçmiş en güzel kadını kimdir?”
Evde Tansu ve kızım Gülümsün’e sordum.
Her ikisi de hiç düşünmeden “Türkan Şoray” dediler.
Bense “Hülya Avşar” dedim.
Program cumartesi günü yayınlandı.
Sordukları şöhretli insanların büyük çoğunluğu Türkan Şoray demiş.
İkinci olarak da Gülşen Bubikoğlu çıkmış...
Cemil İpekçi ise “Muhterem Nur” demiş.
Hülya Avşar diyen tek kişi ben olmuşum yani...
“İkinci Sayfa”nın iki sunucusundan Müge Dağıstanlı sordu:
“Neden Hülya Avşar dediniz?”
Cevabım şu oldu: “Çünkü ben erkeğim... Samimi fikrini sorsanız, Türk erkeklerinin yüzde 70’i Hülya Avşar der...”
