48 saat sonrasını düşünmedi

Ve bu konuşmadan 48 saat sonra ekonominin son günlerdeki en kritik operasyonunu yapacağından haberi yok.

ŞARK USULÜ POLİTİKA

Evet, Hazine bu salı günü 4 katrilyonluk itfa yapacak.

Ve bu itfa ekonomi için hayati derecede önemli.

Ama Başbakan için bunun hiç önemi yok. Onun için önemli olan aile içi öfkenin tatmini.

Sırf eşi istediği için hükümetin en kritik üyesini görevden uzaklaştıracak kadar kendinden geçmiş.

50 yıllık siyasi tecrübe, ona Şark usulü politikanın zararlarını öğretememiş.

O nedenle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün erken seçim önerisi yaparak, bu Şark politikasına son vermekle çok iyi yapmıştır.

Bahçeli'nin, ‘‘strateji kabiliyetini’’ küçümseyenler, dün bir kere daha yanılmış olmalılar.

Bunu görmek için gelin dün sabah saat 11'e dönelim.

Başbakan Bülent Ecevit, son günlerdeki en büyük kozunu, dün CNN Türk'te çıktığı canlı yayında oynuyor.

Belli ki gece iyi uyumuş, diri görünmeye çalışıyor.

İki gazeteci arkadaşımızın sorularına değil, önündeki káğıda göre konuşuyor.

Bir ara elindeki káğıtta, ‘‘Hüsamettin Özkan’’ yazılı bölüm görünüyor.

Demek ki, bu sorunun gelmesini istemiş ve cevabını hazırlamış.

Cevap da insanı güldürecek cinsten.

Güya partideki arkadaşları Özkan'a tepki gösteriyormuş.

Hangi arkadaşları?

Günlerdir çıka çıka, sayıları 15'i bile bulmayan ‘‘Rahşanistler’’ mi?

Bir de Devlet Bakanı Şükrü Sina Güler.

Eder 16...

YA ÖTEKİLER

Peki geriye kalan 100'e yakın DSP'li...

Onlar mesele edilmiyor, sadece Hüsamettin Özkan hedefte.

Yani 11 yıldır kendisine ‘‘konuşmama, sessiz kalma rolü’’ verilmiş en yakın insan.

Şimdi konuşması isteniyor.

Peki Türkiye'de bazı çevreler bu kampanyayı yapıyor da, dış dünyadaki gürültü, bu hasta adam yorumları ne?

Önemli değil. Maksat bir ‘‘günah keçisi’’ bulmak. O da, Rahşan Hanım'ın yıllardır ‘‘Bülent'iyle’’ paylaşmak zorunda kaldığı Hüsamettin Özkan.

Ecevitler dün ‘‘Özkan'la yollarını ayıracak’’ adımı atıyorlar.

Onlara göre DSP ‘‘yeni bir dinamizm kazanmış’’.

Oyu yüzde 3'lere, 4'lere inmiş DSP hangi dinamizmi kazanmışsa, Ecevitler'e büyük bir moral gelmiş.

BLÖF MÜ YAPIYOR

Ancak bu büyük mutluluk, bir buçuk saat sürüyor.

Bahçeli'nin, 3 Kasım'da erken seçim için yaptığı çağrı, Ecevit'in stratejisini allak bullak ediyor.

Başından beri şunu söylüyorum. Bahçeli, ilkeli bir siyasetçi.

Dün o konuşmayı yapmak programında var mıydı bilmiyorum.

Ama bildiğim bir şey var.

Hüsamettin Özkan'ın devreden çıkmasıyla birlikte bu hükümetin artık yürümeyeceğini çok iyi biliyor.

Dolayısıyla geçen her gün, koalisyon ortaklarının aleyhine çalışacaktır.

O nedenle yapılması en ahlaki olan şeyi yapmaktadır.

Bahçeli'nin çıkışı bir blöf müdür?

Bence blöf olarak yapmış olsa bile, artık geri dönüşü çok zordur.

Çünkü cin şişeden çıkmıştır ve tekrar geri sokulması mümkün değildir.

ANAP Genel Başkanı Yılmaz şimdi ‘‘Zamanında yapılsa iyi olur’’ diyor.

Ama herhalde kendisine daha önce bir zirvede ‘‘19 Ekim'de seçim yapılsın’’ dediği hatırlatılacaktır.

Çiller, Erdoğan ve Kutan zaten varlıkları nedeniyle erken seçime karşı çıkamazlar.

Geriye sadece Ecevit kalıyor.

Ecevit'in Özkan'ı ‘‘yeme’’ stratejisi sadece iki saat ömürlü olabilmiştir.

Şimdi onun önünde çok kritik bir karar var.

Kasımda yapılacak seçime partisinin başında girecek mi, girmeyecek mi?

Kendisini savunmuyor diye defterinden sildiği bütün parlak isimler kenara çekildiğine göre, partinin başına kimi koyacaktır?

DSP bu seçimlere Rahşan Hanım'la mı girecektir?

Siyasette koltuğa yapıştınız mı, sonu her defasında böyle trajik oluyor.

EFSANENİN SONU

Bizim kuşağın gözündeki Ecevit'in siyasi sonu asla böyle olmamalıydı.

O nedenle, kendisine karşı kampanya yapmakla suçladığı bizler, onu sadece ve sadece derin bir üzüntü ile seyrediyoruz.

Çünkü hepimizin şahsi tarihinin büyük bir efsanesi, gözümüzün önünde mum gibi erimektedir.