Muhteşem Hafta
Üç popüler kültür olayı geçen haftaya damgasını vurdu. Tahmin edeceğiniz gibi “Muhteşem Yüzyıl”, “Eyvah Eyvah 2” ve Bilgi Üniversitesi’ndeki porno skandalından söz ediyorum.
Ankara’nın o gri-siyah, asık suratlı politik gündemi ilk kez ana gündemin gerisinde kaldı. Siyasilerin kısır kavgaları, iki dil tartışmaları bile dikkatimizi çekemedi. İyi de oldu. İlk kez kasılmadan, sinirlerimiz allak bullak olmadan bir hafta geçirdik.
Aman Allah’ım ne güzel bir haftaydı. Ne yumurta, ne Wikileaks ne de Ergenekon konuştuk. Binlerce tutuklu dururken işledikleri öne sürülen tüyler ürperten cinayetler nedeni ile yargılanan Hizbullah sanıklarının erken tahliyesi bile canımızı sıkamadı…
Peki neler oldu?
Tüm entellerimiz sanat, tarih, kültür ve akademik özgürlüğü tartıştı geçen hafta. Hatta bu tartışmaya halkta katıldı. Herkes kafayı Kanuni’nin haremine taktı. Bilgi Üniversitesi’ndeki bir öğrencinin bitirme tezi için porno film çekmesi ile başlayan skandala ilişkin sosyal medyadaki ortak yorum muhteşemdi: “İzlemeden bir şey söylemek yanlış olur”…
Muhafazakar kesimlere yaranmak isteyenler de “Muhteşem Yüzyıl”a lanetler yağdırdı, pornocu algılanmaktan korkan Bilgi Üniversitesi kariyerlerine bakmadan derhal hocaları ünversiteden kovdu. Tüm bunlardan bunalan halk, biraz keyiflenmek ve stres atmak için “Eyvah Eyvah 2”yi izlemeye koştu.
Kurmaca ile gerçeği karıştıran kimilerinin “Muhteşem Yüzyıl”ın yayıncı kanalı Show TV’nin önünde protesto gösterisi düzenlemesine, RTÜK’ün tarihinde en fazla şikayeti bir hafta içinde almasına, “Eyvah Eyvah 2”yi izledikten sonra herkesin “mıştı”lı, “muştu”lu konuşmasına tanık olduk geçen hafta hep birlikte. Tıpkı her şey modern bir toplumda olması gerektiği gibiydi. Çünkü gündemi sanat belirledi…
Popüler kültür sanattan beslenir. Söz konusu üç görsel sanat teşebbüsü öyle veya böyle geçen haftaya damga vurdu. Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder, “Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” diye boşuna dememiş.
İstanbul Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri ile anjiyo yapılan ve stent takılan toplumumuzun can damarlarına, geçen hafta da bypass yapıldı o malum üç sanat girişimi sayesinde. Çünkü sanat, tarih ve kültür konuşur olduk. Ne güzel…
Siz de iyi ki varsınız Ersin Hoca!
Odamdaki konsollardan birinin üzerinde işlemeli bakır bir tabak duruyor. Üzerinde “Şanlıurfa Hilvan Cumhuriyet Okulu’na katkılarınız nedeniyle teşekkür ederiz” yazıyor. Geçen hafta Hilvan’da düzenlenen törende bu ödülü Hilvan Cumhuriyet Okulu Müdürü Ersin Yay’dan törene benim adıma katılan danışman arkadaşım Seçkin Bulut teslim aldı.
Ersin Hoca, cumhuriyetimizin yüzakı idealist öğretmenlerinden. Kafaya koymuş, illa öğrencilerini iyi yetiştirecek. “Sadece okulda iyi eğitim almaları yeterli değil. Öğrencilerim bilgi kaynaklarına da kolay ulaşabilmeli ve okuma alışkanlığı kazanmaları lazım. Bunun için de donanımlı bir kütüphane kurmalıyım” diye düşünmüş ve kolları sıvamış. Önce Hilvan Kaymakamı Ali Yılmaz’ın kapısını çalmış. Sayın kaymakamdan ve ilçe milli eğitimden desteği alır almaz okul kütüphanesi ve öğrencileri için yardım toplamaya başlamış.
Sanatçı Seda Sayan 5 bin Lira maddi yardımla ve Sabahat Akkiraz da web sitesi aracılığı ile başlattığı kitap toplama kampanyasında 2 bin adet kitap toplayarak destek vermiş Hilvan Cumhuriyet Okulu kütüphanesine. Kadıköy Belediyesi de 100 koli giyecek göndermiş Hilvanlı öğrenciler için.
Ersin Hoca’nın yardım talebi bana ulaşır ulaşmaz konuyu Erensan Şirketler Grubu’nun Genel Müdürü Efkan Çeviker ve Fresenius Medical Care’in Genel Müdürü Aşkın Korkusuz Bey’e açtım. Her ikisi de “Derhal” dediler. Hemen çalışanları arasında birer kitap toplama kampanyası başlattılar. Erensan ve Fresenius çalışanları yüzlerce kitap bağışladı Hilvan Cumhuriyet Okulu kütüphanesine.
Fresenius Medical Care çalışanları ayrıca 2 adet de bilgisayar ve bir adet yazıcı bağışında bulundu kütüphaneye, Hilvanlı öğrenciler internetten de faydalanabilsinler diye. Şimdi Hilvan Cumhuriyet Okulu’nun pek çok okulun gıpta edeceği bir kütüphanesi var artık.
Hepsi idealist Ersin Hoca’nın girişkenliği sayesinde. Ersin Hoca bir de mesaj yollamış bana. “Sizin gibi değerli eğitim gönüllüleri sayesinde muhteşem bir kütüphanemiz var artık. İyi ki varsınız!” diyor.
Ne demek Ersin Hoca. Vesile olabildiysek ne mutlu bize… İyi ki sizin gibi idealist, okulundaki öğrenciler iyi eğitim alsınlar diye didinen öğretmenlerimiz var.
Ertan Acar’ı Hürriyet Benim Sayfam veya http://www.facebook.com/ertanacar001 ya da http://www.twitter.com/ertanacar’dan takip edebilirsiniz...
