Döviz davasını kaybettiler ‘temerrüt şoku’na girdiler

Krizin ardından dövize endeksli kredi borçlarının TL cinsinden sabitlenmesi için açılan davalar sonuçlanmaya başladı. Sayıları 2 bini bulan bu davaların bankaların lehinde sonuçlanması, dava açanların biriken borçlarının yanı sıra bu borçlara eklenen temerrüt faizlerini de ödemek zorunda bırakıyor.

Haberin Devamı

2001 yılında ekonomide yaşanan krizin ardından katlayan dövize endeksli kredilerini, açtıkları davalarda mahkeme sonuçlanıncaya kadar sabitletmeyi başaran borçlular şimdi, davaları bankaların kazanmasıyla birlikte ‘temerrüt faizi şoku’ yaşıyor. Bankalar, sayıları 2 bini bulan bu davaların lehlerinde sonuçlanmasıyla birlikte, sadece mahkeme süresince biriken alacaklarla yetinmiyor, bu borçlara temerrüt faizi de ekleyerek, tamamını talep etme yoluna gidiyor.

SABİTLEME DAVASI:

Arkadaşımız Ayşegül Akyarlı Güven’in yaptığı araştırmaya göre, 2001 yılında ekonomide yaşanan krizden en fazla etkilenenlerden birini de bankalardan dövize endeksli kredi kullanlar oluşturuyordu. 2000 dövizzede, krizde katlanan kredi borçlarını Türk Lirası cinsinden sabitlemek için çözümü bankalara karşı dava açmakta buldu. Açılan bu davalarda, öncelikle tedbir kararı kondu. Kredilerin taksitleri, Türk Lirası cinsinden sabitlenerek, borçlulara ödeme kolaylığı sağlandı. borçlular, mahkemelerin aldığı bu tedbir kararlarıyla umutlandı. Ancak, açılan bu davalar şimdi, peş peşe sonuçlanmaya başladı. Mahkemelerin ve Yargıtay’ın açılan bu davalarla ilgili kararları, bankaların lehinde olunca, sözleşmelerde yer alan maddeler geçerlilik kazandı. Bankalar da bu sözleşmelerde yer alan maddelere dayanarak, birikmiş alacaklarını temerrüt faiziyle birlikte talep etme hakkını elde etti.

4 YIL SÜRDÜ:

Haberin Devamı

Davaların 4 yıla yakın sürmesi, ana para borçlarının üçte bir oranına kadar düşmesine rağmen, bu borçlara eklenen temerrüt faizi, borcun ilk kredi çekilen dönemdeki tutara kadar eşitlenmesine yol açtı. Dövize endeksli aldığı konut kredisinin, krizde katlanması üzerine bankalara karşı ilk davayı açan Avukat Korhan Engindeniz, açtığı davada borcun TL cinsinden sabitlenmesi için tedbir kararı aldırınca, bir anda dövizzedeleri umutlandırmış, açılan davaların 2 bine ulaşmasını sağlatmıştı. Ancak, mahkemenin kendi lehinde aldığı kararı, Yargıtay’ın bozması üzerine bankaya karşı başlattığı hukuk mücadelesini kaybetti. Yargıtay’ın kararının ardından çıkan borcu evini satarak kapatabilen Engindeniz, ‘O yıllarda ilk davayı açan ben oldum. Bu dava birçok kişiye de örnek oldu. Ancak, yerel mahkemenin onayladığı dava Yargıtay tarafından reddedilince evimi satmak zorunda kaldım. 2 bin dövizzede de benimle aynı kaderi paylaştı. Açılan tüm davalar, kaybedildi. Borçlular, temerüt faizleri yüzünden zor duruma düştü’ dedi.

FAİZ BORCU AŞTI:

Haberin Devamı

Engindeniz, gibi dövize endeksli kredi borcunu TL cinsinden sabitlemek için dava açan Altın Balık adlı firma da Yapı Kredi Leasing’den kullandığı 36 bin 551 dolar dövize endeksli krediyi şimdi biriken temerrüt faiziyle birlikte geri ödemek zorunda kalıyor. 4 yıl süren davanın sonucunda, 13 bin 513 dolarlık ana para borcu kalmasına rağmen, 22 bin 277 doları bulan birikmiş temerrüt faizinin de ödenmesi isteniyor. Yapı Kredi Leasing Hukuk Müşaviri Aydan Sert, ‘Davanın Yargıtay’da reddilmesi üzerine bizim sözleşme şartlarımız geçerlilik kazandı. Şayet, gönderdiğimiz ihtarnamede belirtilen tutarı ödeme konusunda bir itirazları varsa, yeniden yasal yollara başvurmaları gerekiyor’ dedi.

Yazarın Tüm Yazıları