Dondurma tatlıyla buluştu 200 milyon doları yakaladı

TÜRK tüketicisini damak tadından yakalamayı başaran dondurmacılar, satışları 4 yıl içinde üç kat artırarak, pazarın 90 milyon litreye ulaşmasını sağladı. Ülker’in devreye girmesiyle birlikte oluşan rekabet, dondurmada ürün çeşidine yansıdı. Kazandibinden kabak tatlısına, profiterolden ekmek kadayıfına kadar bir çok Türk tatlısını dondurmayla birleştiren üretici firmalar, Türkleri damak tadından yakalayarak, bir anda pazarı 200 milyon dolara çıkardı.

3 MİLYAR DOLARLIK PAZAR: 3 milyar dolarlık süt ve süt ürünleri pazarında, son 15 yılda yaşanan canlanma, dondurma sektörüne de yansıdı. Yılda 200 milyon dolarlık dondurmanın satıldığı Türkiye pazarında, üretilen 90 milyon litre dondurmanın 60 milyon litresini sadece 20’ye yakın firma gerçekleştiriyor. Ülker’in geçtiğimiz yıl dondurma sektörüne hızlı giriş yapmasıyla kızışan rekabet ortamını, Algida’nın dondurmayı tatlı ve keklerle birleştirmesi tetikledi.

TATLI NİYETİNE: 2001 yılında 30 milyon litre olan pazar, bir anda 90 milyon litreye çıktı. Bunun yüzde 70’ini külah ve çubukta satılan ambalajlı el tipi dondurmalar oluşturuyor. Kiloluk ve yarım kiloluk ambalajlarda satılan ev tipi dondurmalarda ise ürün çeştlemesine gidilmesi, pazardaki yüzde 10’luk payının yüzde 21’e ulaşmasını sağladı. Bundan 10 yıl öncesine kadar pastane önlerinde kuyruklara yol açan ‘Roma dondurması’ ise artık, Türkiye’de tarihe karışıyor. Pastanelerin kendilerinin ürettiği bu dondurmaların yerini fabrikasyon ürünlerin alması, pastane dondurmasının payının yüzde 9’a kadar düşmesine neden oldu.

PAZARDA KİMLER VAR: Pazarda, Magnum, Cornetto, Max, Carte D’or gibi markalarla pazardan yüzde 60 pay alan Algida’yı, yüzde 20 ile Panda izliyor. Pazara geçtiğimiz yıl Golf markasıyla girmesine rağmen, Panda’nın ardından üçüncü büyük firma konumuna gelen Ülker’i Nestle Schöller’i takip ediyor. Bu dört firmanın yanı sıra, Alaska, Sakız, Sambo, Memo, Mado, Edo gibi markalar da pazardan pay kapmaya çalışıyor.

Alman yılda 7 litre, biz 1.3 litre yiyoruz

SON yıllarda yaşanan artışla kişi başına düşen yıllık dondurma tüketimi, 1 litreden 1.3 litreye çıktı. Ancak, Türk dondurma pazarı hálá Amerika ve Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında, çok düşük seviyede kalıyor. Kişi başına düşen dondurma tüketimi, Amerika’da yılda 25 litreyi, İsveç’te 14 litreyi, Almanya’da ise 7 litreyi buluyor. Türkiye’de bu yıl, dondurma satışlarının yüzde 15 oranında artacağını savunan üretici firmalar, kişi başına düşen tüketimin de 1.5 litreye ulaşacağını söylüyor.

Tüketim alışkanlığını değiştirdik

BÖĞÜRTLENLİDEN naneliye, kavunludan kabaklıya kadar çeşit sayısı 200’e ulaşan dondurmalar artık Türk tatlı ve kekleriyle birlikte üretilmeye başlandı. Bu ürünlerde yer alan profiterol, Pelit Pastanesi’ne özel olarak hazırlattırılıyor. Tatlıyla dondurmanın birleştirilmesinde tad faktörünün önemine dikkat çeken Algida Genel Müdürü Hazım Ellialtı, ‘Türkiye de tatlı tüketim alışkanlığı değişti. Artık dondurma, yurtdışında olduğu gibi Türkiye’de de tatlı olarak evlere girmeye başladı’ dedi.

Kahramanmaraş sütünün tadı İzmir’de bulunamadı

KAHRAMANMARAŞ’ta ürettiği dondurmaları, Türkiye’nin 18 ilindeki 140 satış noktasının yanı sıra, Avusturalya’dan Kore’ye, İsviçre’den Tunus’a kadar bir çok ülkeye ihraç etmeyi başaran Mado’nun Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur, ‘Kahramanmaraş’ın kekikli otları, ineklerin sütünü etkiliyor. Bu nedenle, Maraş’ta ürettiğimiz dondurmanın kalitesini başka bir ilde yakalayamıyoruz’ dedi.

Ali’nin dondurması sadece Moda’da yeniyor

İSTANBUL’un Moda’daki 37 yıllık dondurmacısı Ali Usta da, kaliteden taviz vermemek için büyümeyi göze alamıyor. Dondurmacı Ali Kumbasar, ‘Bugüne kadar fabrikasyon üretim için yapılan tüm teklifleri geri çevirdim. Aynı kaliteyi yakalayamam diye Moda’nın dışında şube açmaya cesaret edemedim. ’ dedi.