Paylaş
YILLIK hacmi 1.4 milyar TL’ye ulaşan beyaz eşya sektöründe rekabet, pazardan yüzde 30 pay alan (420 milyon TL) çamaşır makinelerine kaydı. Yaptıkları Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirdikleri yeni nesil ürünleri peş peşe piyasaya süren beyaz eşya üreticileri, çamaşır makinelerinde artık, düşük sıcaklıkta, az deterjan kullanarak tasarruf sağlayan, enerji tüketimini asgariye indiren ürünlerle yetinmiyor, kumaşın cinsi ve çamaşırın kirlilik seviyesine göre kendisini programlayan, her seferde haznesine deterjan konmasına gerek kalmayan, yıkama süresini kısaltan, alerjenleri yok eden ürünleri de piyasaya sürüyor. Arçelik’in yıkadığı çamaşırı tanıyan makineyi üretmesi, Vestel’in çamaşırda yıkama süresini 12 dakikaya kadar indirmesi, Profilo’nun en az kırıştıran makineyi geliştirmesi, Bosch’un bir defa konulan deterjanla 40 defa çamaşır yıkanmasını sağlaması, Hotpoint-Ariston’un da kıyafet ve kumaşlardaki alerjeni (alerjiye yol açan maddeler) yok eden anti-alerjik sistemi uygulamaya koyması dikkati çekiyor.
7 kg’da yüzde 62 su tasarrufu
Arkadaşımız Mehtap Ertürk’ün yaptığı araştırmaya göre, 2001’den 2010 yılına kadar süren dönemde çamaşır makinelerine yönelik Ar-Ge çalışmalarında elektrik ve su tasarrufuna ağırlık verildi. Bu dönemde geliştirilen teknolojiler, 7 kilogramlık çamaşırın yıkanması için gerekli olan elektrik tüketimini yüzde 58, su tüketimini de yüzde 62 azaltmayı başardı. Ancak, su ve elektrik tüketiminde sağlanan bu tasarruf, yoğun rekabetin yaşandığı sektörde artık yeterli olmuyor. Rekabette öne çıkabilmek için tüketicilerin farklı ihtiyaçlarına yönelik yıkama seçeneklerinin de geliştirilmesini gerektiriyor. Bu durum, son bir yıl içinde peş peşe piyasaya sürülen yeni nesil çamaşır makinelerinde gözlenebiliyor. Bunda da, daha önce 12-15 yıl olan Türkiye’deki çamaşır makinesi yenileme süresinin 9 yıla kadar gerilemesi etkili oluyor. Piyasaya sürülen ürünlerdeki yenilik ve performans artışları, ürün değiştirme ve yenileme sürelerinin kısalmasına da yol açıyor. Araştırmalara göre, yeni ev aletlerinin sağladıkları su ve elektrik tasarrufu ortalama 5 yılda kendi maliyetini karşılamasına olanak tanıyor.
24 bin havuz doldurulabilir
Yeni nesil çamaşır makineleri anti-alerji özelliği yanı sıra yüksek performansı sayesinde zorlu lekelere karşı da gelişmiş çözümler sunuyor. Yüksek sıcaklık gerektirmeyen çamaşır makineleri, çamaşırı 30-40 derecede lekelerden kurtarırken, yüksek sıcaklıkta yıpranmasını da engelliyor. Eco programlar sayesinde standart yıkama programlarında tüketilen enerjinin yarısından daha az sarfiyat gerçekleşiyor. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de tüm hanelerdeki eski beyaz eşyaların yerine A enerji sınıfındaki beyaz eşyalar kullanılırsa, sağlanacak su tasarrufuyla 24 bin olimpik havuz doldurabiliyor.
Türkiye’de yılda 1 milyon 215 bin 635 adet çamaşır makinesi satılırken, ihracat adedi ise 2 milyon 352 bin 836’ya ulaşıyor. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği’nin (TÜRKBESD) verilerine göre; beyaz eşyada iç pazar ortalama yüzde 20 büyüyor. Avrupa’nın en önemli beyaz eşya üretim üssü olan Türkiye, iç piyasada yaşanan büyümenin yanısıra ihracatta da öne çıktı. Kategoriler içinde yüzde 44 büyüme ile kurutucu ve yüzde 25 ile bulaşık makinesi dikkat çekiyor. Yıllardır 5 milyon civarında olan iç piyasa da gelişiyor. Beyaz eşyada pazar büyüklüğünün tarihinde ilk kez bu yılın sonunda 6 milyon sınırını aşması bekleniyor.
Programı sensörler belirliyor
ARÇELİK’in geliştirdiği çamaşır makinelerinde ise, 14 dakikada hızlı yıkama sağlanırken, gömlek,yorgan ve hijyen programlarıyla gibi tüketicinin daha detaylı ve farklı kullanabileceği programlar bulunuyor. Farklı nitelikte özel sensörler ile çamaşırların kumaş cinsi, çamaşırların kirlilik seviyesi, çamaşırların miktarı gibi unsurları belirleyen ve ürününüzü buna göre kendisi programlayan akıllı çamaşır makineleri üretiliyor.
Bir kere deterjan yükle 40 kez çamaşır yıka
BOSCH, yeni nesil çamaşır makinelerinde geliştirilen Akıllı Otomatik Dozaj teknolojisi sayesinde tek deterjan yüklemesiyle 40 yıkama yapılabiliyor. Her yıkamada deterjan koyma işlemini ortadan kaldırarak tüketicinin hayatını kolaylaştıran bu özellik aynı zamanda özel yüklemelerde ne kadar deterjan kullanacağını bilmeyenlerin de işini kolaylaştırıyor. Siemens de akıllı dozaj sistemi
i-Dos sayesinde makinenin deterjan miktarını doğru hesapladığı için giysilerin üzerinde deterjan artığı kalmıyor. Bu özelliğiyle bebekler ve alerjik bünyelilere rahatlık sunuyor.
Polen ve akarlar yok edilebiliyor
INDESIT Company Türkiye’nin Pazarlama Müdürü Marco Falaschetti, yeni nesil çamaşır makinelerinde kıyafet ve kumaşlardaki alerjeni yüzde 99.99 yok eden anti-alerjik çamaşır makinesini piyasaya sürdüklerini söylüyor. Bu yolla alerji sorunu olan tüketicilere etkili bir çözüm sunmayı amaçladıklarına dikkat çeken Falaschetti, “Anti-alerji programında yıkamanın başlangıcından sonuna kadar sıcaklık yüksek seviyede tutularak (60 derece) başta polen ve akarlar olmak üzere alerjenler ortadan kaldırılıyor. Buna rağmen su ve enerji tüketimi optimum düzeyde oluyor” dedi.
Yılda 8 bin 800 tişörtü yıkamak bedavaya geliyor
VESTEL, Twinjet teknolojili çamaşır makineleri ile yıkama süresini 12 dakikaya düşürüyor. 8 kilogram çamaşır için sadece
48 litre su tüketen bu ürün tasarrufla öne çıkıyor. Uluslararası Red Dot, iF Design ve Plus X Award tasarım yarışmalarından ödüllerle dönen Twinjet Plus çamaşır makinesi yılda 1760 kilogram çamaşırı da bedavaya yıkamış oluyor. Bu da 8 bin 800 adet tişört anlamına geliyor.
Kırışıklık azaltıyor
PROFİLO da çamaşır makinelerine üstün teknoloji özellikler sunan üretici firmalar arasında. Kırışık azaltma fonksiyonu çamaşırların makineden daha az kırışık çıkmasına ve böylece kolayca ütülenmesine olanak sağlarken, acil durumlarda “hızlı 15 dakika programı” ile az kirli çamaşırlar yıkanabiliyor.
Paylaş