TÜRKİYE’de yapılan araştırmalara göre, erkeklerin ilk, kadınların ise kilodan sonra ikinci önemli sorunu haline gelen saç dökülmesi, 80 milyon YTL’lik dev bir pazar oluşturdu.
Artık Türkiye’de, saç dökülmesini önlemek için yılda 450 bin serum, 250 bin tablet, 1 milyon adet de dökülme karşıtı şampuan satışı gerçekleşiyor. Talebin yüzde 65’ini erkekler, yüzde 35’ini de kadınlar oluşturuyor.
TÜRKİYE’de her 100 kişiden 58’i, daha 38 yaşına gelmeden saçsız kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Bu da, genetik yapının yanı sıra, aşırı stres, yetersiz beslenme, doğum kontrol hapları, yanlış diyet, kalitesiz jöle, boya gibi bazı kimyasalların kullanılmasından kaynaklanabiliyor. Tüm bunlar, erken yaşta saç dökülmesini, sadece erkeklerin değil, kadınların da kilodan sonra ikinci önemli sorunu haline getirdi. Saç dökülmesine karşı geliştirilen ürünlere olan talebin hızla artması 80 milyon YTL’lik bir pazar oluşturdu. Türkiye’de, saç dökülmesini önlemek için 450 bin serum, 250 bin tablet, 1 milyon adet de dökülme karşıtı şampuan satışı gerçekleştiriliyor. Sektörde ürün fiyatları da 20 YTL’den başlayıp, 112 YTL’ye kadar çıkıyor. Talebin yüzde 65’ini erkekler, yüzde 35’ini de kadınlar oluşturuyor.
PROSTAT İLACI SAÇ ÇIKARDI: Bu pazarın oluşmasında, Minodixil adlı tansiyon ilacının ardından Saw Palmetto ve Finansteritte adlı prostat ilaçların yan etki olarak saç çıkartması, etkili oldu. Türkiye’de 30’u aşkın firmanın yerli, yabancı 100’e yakın farklı ürünle rekabet ettiği pazar, ağızdan alınan tablet ve deri yüzeyine uygulanan ampul seklindeki serum ve şampuan gibi ürünler olmak üzere iki ana gruba ayrılıyor. Bu ürünler arasında, sadece kozmetik lisansı olanların yanısıra, Sağlık ve Tarım Bakanlığı’ndan ruhsat ve izni olma zorunluluğu olanları da bulunuyor. Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat ve satış izni olan ürünler sadece eczanelerde satışı gerçekleştirilirken, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’ndan izni olan ya da kozmetik lisansı bulunan ürünler ise eczanelerin yanı sıra, market, parfümeri, kuaför ve güzellik salonlarında da satılabiliyor. Pazardan gıda takviyesi tabletler yüzde 20, şampuanlar yüzde 53, ampuller ise yüzde 27’lik pay alıyor.
GÜNDE 100 TEL NORMAL: Arkadaşımız Meltem Kara’nın yaptığı araştırmaya göre, günde 100 tel saç dökülmesi normal kabul ediliyor. 100 telin üzerindeki dökülmelerde ise saçların kökünden beslenmesi ya da derinin rahatlatılarak, tedavi edilmesi gerekiyor. Sektörde, saç dökülmesi ile savaşan, saç köklerini güçlendirerek saçlardaki zayıflama ve cansızlığı gideren, saçın uzamasını hızlandıran, saça parlaklık ve canlılık veren, kıl köklerine zararlı etki oluşturan hormanların ortaya çıkmasını engelleyen ürünler gibi bir çok farklı ürün bulunuyor. Bu ürünler, bitki ekstreleri, vitamin ve minerallerden oluşuyor.
KLİNİK ORTAMDA KANIT: Saç dökülmesine karşı ürünler tercih edilirken dikkat edilmesi gereken önemli özellikler bulunuyor. Ürünlerin etkinliğinin ve güvenilirliğinin klinik olarak kanıtlanmış olması gerekiyor. Kozmetik ürünlerin etken maddelerinin bitkisel olması da önem taşıyor. Bitkisel özlü ürünlerde herhangi bir yan etki de görülmüyor. Saç dökülmesine karşı ürünleri, sadece alopesi (saç dökülmesi) sorunu yaşayanlar değil, saç sağlığına önem veren 16-62 yaş aralağındaki kadın ve erkek tüketiciler de kullanabiliyor. Ancak çocukların kullanımı uygun bulunmuyor. Çocuklarda saç dökülmesinin doktor tarafından kontrol edilmesi ve kullanım gerekiyorsa dermatologlara danışılması gerekiyor.
İhracat için de kolları sıvadılar
SAÇ dökülmesini önleme sektöründe faaliyet gösteren yerli firmalar ihracat hazırlıklarına başladı. Revigen’in üreticisi Mikrogen İlaç’ın başta AB ülkeleri olmak üzere Kuzey ve Güney Amerika’ya eylül ayından itibaren ihracata başlıyor. Biota Laboratuarları’nın ürettiği Bioxcin ise kısa bir zaman sonra yurtdışında satılmaya başlanacak. Shen Min’in üreticisi Orzax Medicine ise 2008’de ihracat gerçekleştirmeyi planlıyor.
Günde 50-100 tel dökülmesi normal
SAÇIN yaşam döngüsünün anagen, katagen ve telogen olmak üzere üç evreden oluştuğunu söyleyen Bayer Ürün Müdürü Çağdaş Yılmaz, "Saç, başlangıç evresi olan anagende aktif olarak büyüyor, geçiş evresi olan katagende kısa bir süre bekledikten sonra dökülme evresi olan telogene geçiyor. 3-6 ay arasında süren telogen evrenin sonunda saçlar dökülüyor ve saç kökleri bir süre dinlendikten sonra canlı saç kökünden yeniden saç çıkıyor. Bu döngü sırasında günde ortalama 50-100 saç telinin dökülmesi normal olarak kabul ediliyor" dedi.
Doğada olmayan maddeler kullanılıyor
SENTETİK maddelerin kozmetikte kullanılmasının sektördeki sorunlardan biri olduğunu söyleyen Biota Laboratuvarları Genel Müdürü Cihat Dündar, "Doğada bulunmayan maddelerin insan gibi bir doğal varlık üzerinde kullanımının ileride ne gibi bir sonuç yaratacağını kimse bilemez. Klinik çalışmalarla yan etkisinin olmadığını söylüyorlar. Fakat dermakozmetik ürünleri uzun aylar ve yıllar kullanım gerektiriyor. 2-3 yıl içerisinde insan üzerinde çok ciddi geri dönüşü olmayan sorunlar doğurabilir" dedi.
Bilinçli tüketici içeriğe bakıyor
REKABETİN pazara kalite getirdiğini söyleyen Mikrogen İlaç Medikal Direktor Yardımcısı Zafer Aytıs, "Çoğu ithal ürünün içeriğinin ne olduğunun bilinmemesi, tüketicilerde beklenilmeyen etkilere neden olabiliyor. Bu nedenle içeriği bilinen ürünler, tercih ediliyor" diye konuştu.
Erkeğin ilk, kadının ikinci önemli sorunu
SAÇ dökülme probleminin erkeklerin daha fazla önem verdiği bir sorun olduğunu söyleyen Vichy yetkilileri, "710 kişi üzerinde yapılan bir ankette saç dökülmesi sorunu erkekler için ilk sırada yer alırken, kadınlar için kilodan sonra ikinci sırada geldiği ortaya çıkmıştır. Cardiff Üniversitesinde Dermatoloji bölümünde yapılan araştırmaya göre saç dökülmesinin insanlarda özgüven eksikliği ve utangaçlığa sebep olduğu iddia edilmiştir" dedi.
İnsan var oluşundan beri saç sorunu yaşıyor
ALOPESİ’nin insanların var oluşları kadar eski olduğunu söyleyen Orxaz Medicine yetkililerinden Selman Alimoğlu, "Roma Kralı J.Caesar’dan Mısır Kraliçesi Cleopatra’ya ve Fransa Kralı 8’nci Louis’e kadar bir çok insan bu sorunu yaşamıştır ve bugüne kadar konuyla ilgili sayısız araştırma yapılmıştır" dedi.
Önceden önlem almakta fayda var
KİŞİSEL bakım ürünlerinin kullanımında, son yıllarda kültür seviyesinin artmasına paralel olarak artış gözlendiğini söyleyen Lacinia Cosmetics yetkililerinden Fatih Şimşek, "Saç dökülmesiyle hangi yaşta karşılaşılacağını kimse bilemez. Önceden önlemini almakta her zaman fayda var" dedi.