Paylaş
Türkiye’de mevcut ekonomik istikrarın sürüp sürmeyeceği, ekonomik dengelerde bozulma yaşanıp yaşanmayacağı, AKP’nin tartışmasız lideri Tayyip Erdoğan’ın tercihlerine bağlı olacak.
CUMHURBAŞKANLIĞI seçimlerinin tamamlanmasının ardından gözler önümüzdeki siyasi sürece çevriliyor. Piyasalar Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçilmesini zaten satın almışlardı. O nedenle bugün olumlu etkilense de, piyasaların kısa sürede normal seviyelerine inmesini bekliyoruz. Ancak ekonomik aktörlerin bu sonuç ile rahatlamadığını, aksine artık çok daha dikkatli olmak ihtiyacı hissettiklerini de söylememiz gerekiyor. Çünkü hem kısa süre içinde, başta yeni Genel Başkan ve Başbakanın seçimi olmak üzere, AKP içinde olacaklar, orta dönemde ise genel seçimlere kadar olacaklar piyasaları çok yakından ilgilendiriyor. Türkiye ekonomisi stratejik ve küresel risklerin yanında içerideki siyasi gelişmelerden ciddi biçimde etkilenecek.
YENİ EKONOMİ BAKANLARI
Özetle diyebiliriz ki; mevcut ekonomik istikrarın sürüp sürmeyeceği, ekonomik dengelerde bozulma yaşanıp yaşanmayacağı, AKP’nin tartışmasız lideri Tayyip Erdoğan’ın tercihlerine bağlı olacak. Ekonomiyi etkileyebilecek çok sayıda siyasi karar olacak. Bunların başında tabi ki AKP Genel Başkanlığı için seçilecek kişi, daha doğrusu Erdoğan’ın kimi tercih edeceği geliyor. Hemen ardından ise yeni kurulacak kabinede, özellikle ekonomiyi ilgilendirecek bakanların kimler olacağı… Genel başkanlık için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın adları öne çıkıyor. İş aleminin Yıldırım’ın Başbakan olmasın daha fazla isteyeceği kesin. Bir süredir Türkiye’nin Batı’dan uzaklaştığına ilişkin yaygın bir kanı var. Tercihi Davutoğlu olursa bu endişelerin artması beklenebilir. Yani Erdoğan’ın yapacağı tercih uygulayacağı yeni dış politikanın da ipuçlarını verecek ki; bu yeni politika bence de ekonominin geleceğinde artık hayati öneme sahip olacak.
GÜL İÇİN KRİTİK SÜREÇ
Bununla birlikte mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Erdoğan arasında yaşanacaklar da, AKP’nin bundan sonraki gidişatında kilit rol oynayacak. Erdoğan seçim öncesi söylemleriyle, devir teslim yapılana kadar mazbatayı almayacağını yani bu arada Gül’ün yeni Başbakan atamasına izin vermeyeceğini söyleyerek, olası bir çatışmanın ipuçlarını verdi. Gül’le bir görüşme yapıp yapmayacağı, uzlaşıp uzlaşmayacağı ve Gül’ün yeniden siyasete dönüş için ne kadar istekli olacağı yeni dönemi dolayısıyla ekonomiyi de etkileyecek önemli bir unsur.
Babacan olmazsa tedirginliği
İŞ aleminin Gül’ün Başbakanlığında daha batılı ve merkeze yakın yeni bir Hükümet kurulduğu takdirde istikrarın korunacağına ilişkin güçlü görüşleri olduğunu ve bunu Gül’e de aktardıklarını biliyoruz. Yani Gül’ün olmayacağı yeni bir hükümet, bu konudaki tedirginlikleri artıracaktır. Bunun yanında Binali Yıldırım ya da Ahmet Davutoğlu Başkanlığında kurulacak yeni bir kabinede ekonomiyle ilgili bakanların kimler olacağı da yine işalemi ve piyasalar tarafından çok yakından izlenecek. Çünkü piyasalarda Ali Babacan’ın ekonominin patronluğundan ayrılmasıyla, Başbakanın yakınları gibi gözüken aktörlerin ekonomide söz sahibi olmalarından çok korkulduğunu biliyoruz. Son dönemdeki tartışmalar da açığa çıkardı ki; piyasalar Babacan olmadığı takdirde yeni Kabineye, ekonomik istikrar konusunda, şüpheyle bakacak. Özellikle yabancıların Babacan olmadığı takdirde istikrarın korunacağı konusunda ciddi endişeleri bulunuyor. Kısacası; Cumhurbaşkanlığı seçimi tamamlandı ama zaten hassas dengeler üzerinde giden ekonomik dengeler hala tehdit altında…
Paylaş