AB ile görüşmelerde "açılmayacak" denen 8 başlık için şimdiden tartışma başladı. Özellikle tarım başlığında müzakerelerin başlamamasının, üyelik için gereken müktesebat uyumunu zorlaştıracağı, dolayısıyla AB’nin bu yolla Türkiye’nin üyeliğini ötelediği bile konuşuluyor.
Biz de bu soruyu Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’eyönelttik. Tarım başlığındaki müzakerelerin açılmamasının yaratacağı sıkıntıları sorduk.
Bakan Eker, bu başlığın kesinlikle AB uyumunu olumsuz etkilemeyeceği görüşünde. Her şeyden önce balıkçılık ve tarımın gümrük birliği ile ilişkili olmadığını belirterek, bu iki başlığın dondurulmasının aslında iyi olmayan niyeti ortaya koyduğunu söylüyor.
AB uyumu için yapılacakların, AB istedi diye değil kendi çıkarımız için yapılacak şeyler olduğunu hatırlatan Bakan Eker, su ürünleri balıkçılık başlığında zaten uyumun hemen hemen tamam olduğunu, bu başlığın açılması halinde kapatılmasının hiç süre almayacağını söylüyor.
Buna karşılık tarım başlığındaki dondurmanın sanki tarımdaki tüm uyum için gerektiği yönünde yanlış bir yargı olduğunu kaydeden Mehdi Eker, asıl sorunlu olacak başlıkların veterinerlik gibi uyumu uzun sürecek başlıklar olduğunu, buralarda dondurma olmadığını söyledi. Tarımdaki uyumun tarımsal kalkınma gibi unsurlar için gerekli olduğunu kaydeden Eker, bu konuda zaten yapılacakların listesinin çıkarıldığını, AB’den bağımsız olarak bunların teker teker uygulamaya konacağını söyledi.
Bu konuda kararlı olduklarını zaten yapılması gerekenlerin, uzun zamandır bu bakanlıkta çalışan bir kişi olarak yıllardır yapmayı planladığı işler içinde olduğunu kaydeden Eker, dolayısıyla bu işlerin zamanında yapılacağını kaydetti.
Bakanın dediğine göre, tarım başlığında müzakereler açıldıktan sonra, kapatılması uzun süre almayacak.
Bizce yapılması gereken de bu. Bütün bunlar zaten Türkiye’nin yapması gerekenler. Yani bir yapısal dönüşüm projesi olarak takviminde olması gereken işler.
Kimsenin şüphesi olmasın ki; biz zaten kendiliğimizden, bu yapılması gerekenleri yerine getirirsek, AB de belki kendisine ihtiyacımız kalmadığını düşünecek, ondan sonra da ne yaptığını daha iyi sorgulayacaktır. Sadece tarımda değil, her alanda bu geçerli.
TARIM VE HAYVANCILIKTA ÖLÇEK EKONOMİSİ
Bakan Eker ile görüştüğümüzde, yapılacaklar konusunda kafasındakilerin net olduğu izlenimi edindik. Örneğin son dönemde sıkıntılı günler yaşayan narenciye sektörüne ilişkin belirli planı uygulamaya koyacağını söylüyor. Her şeyin bir furya halinde gerçekleştiğini, tarımda da bir yıl karlı olduğu zaman ertesinde herkesin o üretime kayıp, bu kez arzı artırıp fiyatları düşürdüğünü hatırlatan Bakan Eker, narenciyede de böyle olduğunu, şimdi belirlenecek yörelerdeki üretimleri, mevsimsel üretim farklılıklarına, tadına, büyüklüğünü göre narenciye ürünlerinde çeşitlendirmeye gideceklerini söyledi. Bakan Eker bunun için teşviklerin bu yeni üretimlere kaydırıldığını söyledi.
Amaçlarını bundan sonra, ekilmesinden önce hangi ürüne ne fiyat verileceğinin belli olması olarak belirten Bakan Eker, fiyatları uzun dönemli verip, üreticiye hangi alanda üretim yapacakları konusunda inisiyatif vereceklerini, yönlendirmenin böyle olabileceğini söylüyor.
Bakan Eker uzun dönemdir AB ile sıkıntı olan et ve hayvan ithalatı kısıtlaması konusunda da önemli adımlar atılacağını kaydederken, AB’den damızlık hayvan ithalatının başlayacağını, bunun için kendi uzmanlarımızın gidip yerine tetkik yapacağını söyledi. Büyük grupların hayvancılığa girmek için bu kararı beklediklerini kaydeden Eker, bu yolla hem AB kısıtının ortadan kalkacağını hem de ölçek ekonomisi bazında hayvancılığın geliştirileceğini kaydetti.
Bakan Eker bir hayalinin de ne yapıp edip, tarım arazilerindeki parçalanmanın önüne geçmek olduğunu, bunun için çare aradıklarını, ölçek ekonomisi ancak böyle uygulanacağını söyledi.
Bizce bakanın bu düşündüğü belki de tarım için en hayati önlemlerden birini oluşturuyor. Umarız gerçekleştirir. Çünkü tarımda ölçek ekonomisi artık uygulamaya girmek zorunda.e