Paylaş
Toplantıya katılanlar iktisatçılar Merkez Bankası’nın iletişim politikasındaki hatasını kabul ettiğini ama yine de ileriye dönük olarak somut işaretler alınamadığını söylediler.
Dünkü toplantıda açığa kavuşan en önemli unsurun, volatilite için Merkez Bankası’nın baz aldığı endeksler olduğunu söylemeliyiz. Banka yetkilileri bu volatilite endekslerindeki hareketlere bakacaklarını söylerken, bir banka iktisatçısı, “Ancak verilen mesajlara bakarsak TL varlıklardaki volatilite azalmayacak aksine artacak gibi gözüküyor” dedi.
Banka iktisatçıları “Neden önceden faiz kararı için böyle bir kriteri baz alacağınızı söylemediniz, FED’in kararını bekliyoruz dediniz de şimdi volatilite şartı koydunuz” diye sormuşlar. Buna bağlı olarak da en çok sordukları soru “Peki sadeleştirmeden kastınız üst sınır olan 10.75’i de düşürmeyi de kapsıyor mu?” olmuş. Toplantıya katılanlar neredeyse bu konuda 10 soru geldiğini ama Merkez Bankası yetkililerinden bekledikleri “faizin üst sınırını indirmez, alt oranları yükselterek başlarız” yanıtını alamadıklarını söylüyorlar. Bankacıların en çok kafasını karıştıran, ileriye dönük umutsuzluğa kapıldıkları unsur da bu mevcut yüzde 10.75’lik tavan faiz oranının inme olasılığı.
Bir bankacı, Merkez Bankası yönetiminin ağırlıklı ortalamaya bakarak konuştuğunu ama piyasaların asıl 10.75’lik orana büyük önem verdiklerini belirterek, “Eğer kurlar bu seviyede kalıyorsa, çok yukarı çıkmıyorsa bunun en büyük nedeni yüzde 10.75’lik bu tavan oranın varlığı” dedi. Sadeleştirme kapsamında bu oranın da indirilmesi halinde kurların yükselmesinin kaçınılmaz olacağını sözlerine ekledi.
Aynı bankacı, önemli olanın yabancıların yeniden girişi olduğunu, yüzde 10.75 gibi kurun çıkmasını engelleyen bir unsurun ortadan kalkması halinde kurun tahmin edilemez olacağını, bu nedenle kurdan zarar görmekten çekinen yabancıların girişinin iyice zorlaşacağını anlattı. Dolayısıyla bu takdirde volatilitenin azalmayıp artacağını da sözlerine ekledi.
Banka iktisatçıları Merkez Bankası’nın faiz kararı için şimdi ortaya çıkardıkları volatilite şartını neden önceden söylemedikleri sorulduğunda “Biz aslında bu şartı daha önce söyledik ama demek ki anlatamadık” dediklerini kaydettiler.
PİYASA TEPKİSİ NEDEN YUMUŞAK?
Dünkü iktisatçılar toplantısında da Merkez Bankası’nın tatmin edici bir açıklama getiremediği anlaşılırken, buna rağmen piyasalar tepki vermedi. Bunun nedenini sorduğumda bankacılar, bir çok etkenin rol oynadığını söylediler. Her şeyden önce PPK kararının çıktığı gün gelişmekte olan ülkelerin iyi performans izlediğini hatırlatarak, ilk gün kura verilen tepkinin aslında yüzde 2 olarak kabul edilmesi gerektiğini söylediler.
Buna rağmen tepkinin yumuşak olduğunu kabul eden bankacılar, yabancı piyasaların noel tatiline girmiş olmasının önemli bir neden olduğu görüşünde. Bankaların da yıl sonu bilançolarını böyle kapatmak istediği belirtilirken, tepkisizlikte bunun da önemli olduğunu belirttiler.
Bundan sonra ne olacak diye sorduğumda ise, dalgalanmanın devam edeceğini, küresel piyasalar ya da Türkiye’ye özgü siyasi risklerin realize olması halinde piyasalarda, özellikle kurlarda büyük hareketler görülebileceğini söylediler. Piyasaların karara tepkisinin çok yumuşak olduğu, ancak bunun yanıltıcı olmaması gerektiği ortada. Bundan sonra gelebilecek kötü haberlere piyasaların tepkisi beklendiğinden çok daha sert olabilir...
Paylaş