Merkez’den karar beklentisi yok

MERKEZ Bankası’nın temmuz ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı bugün yapılıyor.

Haberin Devamı

Piyasada Merkez Bankası’nın, faiz artışı gibi, ciddi bir karar alması beklentisi yok. Bazı piyasa oyuncuları yaşanan sıkıntıların artması nedeniyle, karar çıkmasa da yapılacak açıklamada bir retorik değişimi olabileceğini söylüyorlar. Ancak piyasadaki ağırlıklı beklenti; Merkez Bankası yönetiminin söylemde bile bir değişiklik yapmayacağı yönünde.
Özetle, bugün yapılacak açıklamada, yine enflasyon trendinde bir sıkıntı olmadığı, dışarıdaki gelişmelerin yakından takip edildiği gibi yuvarlak cümlelerin yer alması bekleniyor. Faiz artışı sinyali verecek bazı ibarelerin açıklamada yer alması, piyasalar için sürpriz olacak.
Yine kurlardaki yükselişin devam etmesi nedeniyle, günlük döviz alım ihalelerine ara verilip verilmeyeceği merak ediliyor. Ancak piyasa oyuncuları sepet değerinin 2’nin biraz altında olduğunu, 2’nin üzerine çıkmadan ihalelere ara verilmesini beklemediklerini söylüyorlar. Bugünkü toplantıdan ihalelere ara verilmesi kararını bekleyen sayısı çok az.

Haberin Devamı

HEDEFLERE ULAŞILAMAMA TEHLİKESİ

Daha açık bir söyleyişle Merkez Bankası’nın bu dönemde ciddi bir adım atabileceği konusunda piyasanın pek bir umudu kalmamış gözüküyor.
Bazı bankacılar, kurlardaki bu seyrin devamı halinde enflasyona yukarı yönlü ciddi etki yapabileceğini, çekirdek enflasyondaki yükselişin devam ettiğini, normalde enflasyon hedeflemesi yapan bir Merkez Bankası’nın bu gidişe dur demek için, faiz kararı vermesi gerektiğini hatırlatıyorlar. Buna karşılık Merkez Bankası’nın birkaç ay daha bu yönde bir karar almasını ise beklemiyorlar.
Daha sonra geç kalınabileceğini, finansal istikrar derken fiyat istikrarının ikinci plana atılmasıyla, ikisinde birden hedeflere ulaşılamama tehlikesi bulunduğunu hatırlatıyorlar.
Özetle; dışarıdaki sıkıntıların büyüdüğü bir ortamda cari açık büyümeye devam ediyor, ekonomide riskler birikiyor, herkes önlem ihtiyacı olduğunu söylüyor ama hükümet gibi Merkez Bankası’ndan da henüz ciddi bir adım gelmiyor.

AVRUPA ÜZERİMİZE YIKILIR

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dün Dünya Bankası Başkanı ile yaptığı görüşmeden sonra Avrupa ve ABD’deki sorunların iyi yönetilmemesi halinde, çıkacak sıkıntıların bizi de etkileyeceğini tekrarladı. Babacan temkinli bir tutum izlenmesi gerektiğini belirtirken, kendi partisinin yöneticilerinin “kriz geliyor, harcama yapmayın” gibi mesajlar vermesi piyasaları tedirgin ediyor.
Babacan’ın da bu tür demeçlerden rahatsız olduğu ortada ama kamuoyu önünde tepkilerini dile getirmekten kaçınıyor.
Bu arada piyasaları tedirgin eden bir unsur da IMF’in G-20 toplantıları sonrası revize ettiği ekonomik tahminler kapsamında Türkiye’ye ilişkin karamsar bir tablo çizmesi. Babacan, eylül ayında gelecek IMF heyetiyle bu tahminleri görüşeceklerini, IMF’in bu tahminleri revize etmesini beklediklerini söylemiş.
Piyasada Avrupa’da çok ciddi bir kırılma olmadığı takdirde, Türkiye’de de IMF’in tahminleri kadar kötü bir tablo çıkmayacağı görüşü hakim.
İç piyasalardaki bu görüşe karşılık, dış piyasaların Türkiye için daha karamsar bir ruh hali içinde olduğu da ortada. Hükümetin ve eskiden piyasalara yön gösterici olan Merkez Bankası’nın hareketsiz durması, tedirginliği artırıyor.
“Avrupa’nın Türkiye’nin üzerine yıkılacağı” söylenmeye, yani edilgen bir dil kullanılmaya başladı. Halbuki cari açık sorununu çözmüş, en azından ciddi önlem alınacağını göstermiş bir Türkiye, her türlü dış sıkıntıdan çok daha az etkilenir. Yani Avrupa yıkılıyor diye beklemek yerine önlem almak gerek.

Yazarın Tüm Yazıları