Paylaş
Son olarak merkezi yönetim, Kürt yönetimine, bir hafta içinde uzlaşmadıkları takdirde kendilerinin hak kazandığı 3 milyar dolarlık petrolün parasını ödememe tehditinde bulundu. Bu tehdit uluslar arası petrol yetkililerince, “kavganın yeni bir adımı” olarak nitelendiriliyor.
Irak’taki bu kavganın siyasi ve ekonomik bir çok boyutu bulunuyor. Suriye’de yaşananlar ise bu kavgaya büyük bir ivme kazandırdı ve Suriye’nin en büyük müttefiki olan İran’ın, Irak’taki bu kavgada da çok etkili olduğu görülüyor. Uluslararası uzmanlar Suriye meselesi netlik kazanmadan Irak’taki petrol kavgasının da kolay kolay bitmeyeceğini, dolayısıyla bu son adımı başka adımların da izlemesinin kaçınılmaz olduğunu tahmin ediyorlar.
ABD’nin bu kavgada arabuluculuk yapmaya çalıştığını ama somut, kesin bir tavır ortaya koymadığı için, sadece uzlaşma yönünde telkinde bulunduğunu kaydeden uzmanlar, ABD’nin tavrının Kasım ayındaki başkanlık seçimlerinden sonra Suriye ile birlikte belki daha netlik kazanabileceğini söylüyorlar. ABD kesin tavır koymadığı için de yakın zamanda kesin bir çözüm beklenmiyor. Buna karşılık Irak merkezi yönetiminin bir yandan “3 milyar dolarını ödemem” diye tehditte bulunurken, öte yandan ABD’nin etkisiyle K. Irak’a ödemeleri başlatabileceği de söylenenler arasında.
ABD’nin enerjiyle ilgili Dışışleri Bakan Yardımcısı Carlos Pascual’ın sorunun çözümü için Erbil ile Bağdat arasında mekik diplomasisi uyguladığı, Pascual’ın bugün de Türkiye’ye gelerek aynı konuyla ilgili görüşmeler yapacağını öğrendik. Pascual’ın eski ABD Meksika Büyükelçisi olduğu, sektörün iyi tanıdığı bir isim olduğunu hatırlatan uzmanlar, yakın zamanda ABD’den daha üst düzey bir Heyetin Erbil ile Bağdat arasındaki temaslara başlamasını, aynı heyetin daha sonra Türkiye’ye de gelip görüşmeler yapmasını bekliyorlar.
Türkiye’ye yapılan bu ziyaretler Irak içindeki petrol kavgasında Türkiye’nin etkisini de açıkça ortaya koyuyor. Irak merkezi yönetimi ve bölgesel Kürt yönetimi nezdinde Türkiye’nin etkisi bulunduğunu hatırlatan uzmanlar, son dönemde Türkiye’nin K. Irak yönetimle ile imzaladığı kapsamlı enerji anlaşmasının da bu kavgada Türkiye’yi iyice taraf haline getirdiğini belirtiyorlar.
ENERJİ OYUNU ZOR OYUN…
Bu kavganın Suriye’deki durum netleşene kadar, hatta İran’la ilgili küresel nükleer uzlaşmazlıkların çözümüne kadar sürmesini bekleyen uzmanlar, dolayısıyla Türkiye’nin gündeminde de kalacağını belirtiyorlar.
Kavganın uzamasının, Irak merkezi yönetimi ile Kürt yönetimi arasında anlaşma sağlanamamasının, kaynak ihtiyacı nedeniyle K. Irak Kürt yönetimini iyice Türkiye’ye yaklaştıracağı da, dikkat çekilen konulardan biri. Bu durumda Türkiye’nin çok akılcı bir politika izlemesi gerektiğini kaydeden uzmanlar, uzun vadeli çıkarların tehlikeye atılmaması için çok dikkatli olunması gerektiğinin altını çiziyorlar.
Türkiye’nin K. Irak yönetimi ile yaptığı enerji anlaşmasının uzun vadeli çıkarlar açısından her iki taraf içinde büyük yarar sağlayacağı, Hazar havzasından enerji temininin artırılmasının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği açık. Türkiye, ekonomik ve siyasi geleceği için bu enerji kaynaklarıyla ilgili attığı adımları iyi yönetmek, uluslar arası diplomasiyi de bu uzun vadeli çıkarlarına uygun yönetmek zorunda. Peki, Türkiye dış politikası çıkarlarımıza uygun mu yönetiliyor derseniz; Suriye konusundaki tavrın terör başta olmak üzere iç ve dış olaylara etkisi, Batı’nın desteğini alamayıp tüm komşularla sorunlu hale gelmemiz, hiç de akılcı bir politika izlenmediğini bence açıkça ortaya koyuyor. Böyle gittiği sürece, ülkenin ciddi tehlikelerle karşı karşıya olduğu da açık. Bence ulusal bir enerji politikası ve bunun da ciddi baz oluşturacağı partilere göre değişmeyecek bir dış politika ihtiyacı açık ama bu dönem oluşturulamayacağı da ortada.
Bu oyun büyük bir satranç ama mevcut kadrolar ancak zar gelirse tavla oynamayı biliyor.
Paylaş