IMF Türkiye Masası Şefi Rıza Moghadam, dün TÜSİAD yönetimine Hükümetin ÖTV artırımına ek yeni gelir artırıcı önlemlere gitmesi gerektiğini söyledi.
Harcamalardan yapılan tasarrufların sınıra geldiğini belirten Moghadam'ın, ‘‘Hükümet gelir artırıcı birşeyler yaptı ama yeterli değil. Piyasalara güven de vermek açısından yeni gelirlere ihtiyaç var’’ demiş.
Moghadam'ın, sosyal harcamadan, eğitimden tasarruf isteyemeyeceklerini, bu nedenle ek gelire ihtiyacı olduğunu belirtirken, bankacılık reformu ve sosyal güvenlik reformu üzerinde de durduğunu öğrendik. Moghadam'ın, BDDK'nın bağımsızlığı konusunda ciddi endişeleri olduğu, bu kurumun bağımsızlığının güçlendirilmesi için ek önlemler alınması gerektiği düşüncesinde olduğu görüldü. Moghadam, geçen sefer olduğu gibi yine 1 Temmuz'daki mevduat garantisi uygulamasının bir sıkıntı yaratıp yaratmayacağını da sormuş, ‘‘Birileri speküle etmediği takdirde sıkıntı olmayacağı, verilen tarihin artık değişmemesi gerektiği’’ yanıtı almış.
Moghadam'ın yorumdan çok soru yönelttiği, ayrıca ihracat performansı, dış denge konularında TÜSİAD üyelerinin görüşlerini aldığı belirtildi.
Moghadam, Perşembe akşamı İstanbul'da özel sohbetlerde de bulundu.
İstanbul'daki temaslarından çıkan ortak sonuç ise IMF'nin Ankara'daki temaslarında bütçe performansı üzerinde önemle duracağı ama bir seçim öncesi sıkıntı çıkarmayacağı yolunda. Görüşenler, ‘‘IMF ziyaretlerinin seçim sonrası sıkıntılı geçebileceği’’ görüşünü belirtiyorlar.
Bu arada ‘‘stand-by anlaşmasının bittiği 2004 yılından sonra ne olacağı’’ sorusunun IMF'yi oldukça meşgul ettiği görülüyor. Özel sohbetlerinde, IMF'nin bu kadar borç verdiği bir ülkede disiplinin kaybolmasına izin vermeyeceğini kaydeden Moghadam'ın, 2004'ten sonra da bağlayıcı bir anlaşmadan yana olduğu izlenimi verdiği söyleniyor. Ancak Moghadam'ın özel sohbetlerinde ‘‘Biz staff olarak yeni bir anlaşma isteriz ama üye ülkelerin kararı bağlayıcı olur’’ demesi, kafaları karıştırmış durumda. Moghadam'ın ilk kez bu tarz konuştuğunu belirten bir işadamı, bunun daha çok ‘‘belirleyici olan ABD ve onlar ne derse 2004 sonrasında o olur’’ demek istediği görüşünde. Moghadam'ın bu sözleri AB'nin yeni bir bağlayıcı anlaşma yönündeki tavrını içeriyor olabilir.
IMF'nin Ankara'da ‘‘yumuşak’’ tavrını sürdüreceği tahmin edilirken, IMF ve Dünya Bankası'nın asıl uyarılarının 14-15 Mart'ta İstanbulda yapılacak ‘‘Yatırımcılar Zirvesi’’nde gelmesi bekleniyor. Toplantıya IMF Başkanı Köhler ve Dünya Bankası Başkanı Wolfenshon' un da katılacağı ve Başbakan Erdoğan'la üçlü toplantı yapacakları belirtiliyor. Asıl uyarıların burada gözlerden ırak yapılacağı tahmini, Moghadam'la görüşenlerin tahmini...
Erdoğan'ın Washington'daki temaslarında, sıkça şikayet konusu olan ‘‘yapısal tedbirlerdeki gecikme’’ de dahil, görüştüğü Dünya Bankası ve IMF başkanlarına ‘‘duymak istedikleri herşeyi söylediğini’’, bunların zabıtlara geçtiğini kaydeden bir yetkili, ‘‘Herhalde bu üçlü zirvede, kararlılığın seçim sonrasında da devamı test edilip, uyarı yapılacak’’ yorumunu yaptı.
Ayrıca Moghadam'ın ‘‘Erdoğan'ın tek karar alıcı olması’’ndan rahatsızlık duyduğunu da öğrendik. Herşeyden önce, Başbakanın yoğun trafiği nedeniyle acil karar alınması gereken konularda gecikmelerden yakınan, ekonomi yönetiminde insiyatif eksikliğinin işleri zorlaştırdığı görüşünü belirten Moghadam'ın, Başbakanın popülist eğilimlerini de ima ettiği ifade ediliyor.
Bu arada Erdoğan'ın perşembe günü bir TV programında 7 katrilyonluk bir açık olduğu ve bu açığı kapatmak için bütçeden yüzde 13 oranında kesinti yapılacağını söylemesi gözlerden kaçtı. Yüzde 10'luk kesintinin, gerekli kaynak bulunamadığı için 12'e çıkarılmasının düşünüldüğünü biliyorduk ama Başbakan'ın bunu 13'e çıkarması ilgilileri şaşırttı.
Moghadam'ın ‘‘harcama kısıntılarında sınıra gelindi, yeni ek gelir lazım’’ görüşünü belirtmesi, kesintinin büyümesine IMF'nin karşı çıkabileceği tahminlerine de yol açıyor.