Dövizin artık çözülmesi bekleniyor

IMF 1. Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'ın Türkiye ziyaretinin, siyasi kararlılık testi ile piyasaları iknaya dönük olduğu, yaptığı açıklamalarla ortaya çıktı.

Piyasalar, kurların tutulmasına ilişkin olarak bekledikleri güçlü değişiklik mesajlarını bulamadılar. Bu nedenle bir hayal kırıklığı yaşanması doğal ancak Fischer'la yaptıkları toplantılarda, IMF'in argümanlarına karşı bir öneri getirmemeleri, hayal kırıklıklarını azaltıp, bir kez daha düşünmelerini sağlamalı.

Fischer'ın açıkca TL'nin aşırı değersiz olduğunu söylediğini ancak buna karşılık 'paramız az olduğu' için, kuru dengeye piyasanın getireceğinin de altını çizdiğini öğrendik. Bir bankacının kurun dengeye oturtulması için mevcut mekanizmaların yetersiz olduğunu belirttiği, Fischer'ın 'Peki kafanızdaki mekanizma nedir?' sorusunu ise yanıtsız bıraktığı söyleniyor. Bankacılar gibi akademisyenlerin Fischer'ın argümanlarına fazla bir ses çıkaramadıkları da söyleniyor.

Buna karşılık yerli bankaların 'bunlara dayak atın' dedikleri bir yabancı banka yetkilisinin 'Biz yabancılar olarak ortadayız ama yerli bankalar ortaya çıkmıyor. Çıksalar denge bulunur' sözleri, bizce bundan sonrasının anahtar sözleri olacak.

Kısacası; kurla ilgili olarak mevcut işleyişin dışında, güçlü resmi müdahaleler ile belirli bir kur seviyesi tutulmaya çalışılamayacak. Buna karşılık Merkez Bankası kurlara hiç müdahale etmeyecek diye bir şey de yok. Bundan önce de dediği gibi Merkez Bankası kurların piyasanın eğilimine göre belirlenmesini esas alacak. Örnek olarak vadeli döviz işlemlerinde yaptığı gibi, bankacıların belli bir kur seviyesi oluşturmalarına yardımcı olmaya devam edip, gerektiğinde pencere de kullanacak. IMF parasını çekilmesi için ihaleyle döviz satışları da devam edecek.

Peki buna rağmen önümüzdeki dönem kurlar belirli bir seviyede oturur mu? Daha doğrusu piyasa, kurları belli seviyede tutar mı?

VADELİ DÖVİZE DEVAM

Bizce olma ihtimali var. Herşeyden önce bankacılar ve piyasa oyuncuları şunu anladılar ki; 'Biz bastırırsak IMF de kurda öngörülebilir bir sistemin kurulmasına, Merkez Bankası'nın kuru tutmasına izin verir' görüşü ortadan kalktı. Herkes IMF olmadan işin dönmeyeceğini de kabul ettiğine göre, oyunun kuralları artık açık...

Yanısıra, vadeli döviz işlemleri piyasasının işlediği de görüldü. Cuma günü itibariyle bu piyasadaki net tutar 43 milyon dolara ulaştı. Bu piyasada Merkez Bankası yok sadece bankacılar oyuncu, Merkez spotta yardımcı oluyor. Merkez Bankası aynı şekilde, bankaların bu işlemlerine yardımcı olmaya devam edecek.

Artı olarak Fischer'ın da altını sık sık çizdiği gibi enflasyon rakamları düşüyor. Temmuz, Ağustos hatta Eylül ayı rakamları düşük çıkacak. Buna bağlı olarak Merkez Bankası'nın faiz indirmesi, bunun Hazine faizlerine yansıması doğal...

Geçen haftaki döviz tahvili ihalesi bankaların elinde yüklü miktarda döviz bulunduğunu ama TL'ye çevirmediklerini ortaya koydu. Aynı şekilde Fischer ile yapılan toplantılarda ihracat ve turizm dövizlerinin de belirsizlik nedeniyle elde tutulup, bozdurulmadığı konuşuldu. Hem bankacıların, hem turizmci ve ihracatçıların artık daha fazla bekleyemeyip, dövizleri bozdurmalarının zamanı gelmeye başladı. Ancak bunun için, bir süre daha dövizin belli seviyede gittiğini görmeleri gerekiyor. Yani, Fischer'ın konuşmaları, gelecek 1,5 milyar dolar, enflasyon ve faizlerin düşmeye başlaması, geciktikçe ellerindeki dövizlerden zarar ettiklerini görenleri yakında harekete geçirebilir. Eğer bu olursa da denildiği gibi 2-3 hafta içinde düzelme başlar. Ekonomi yönetimi içborçların çevrilebileceğini, dolayısıyla bunu bekleyecek tahammülleri olduğunu söylüyor.
Yazarın Tüm Yazıları