Paylaş
Geçen yıl Mart ayında BDDK’nın karşılık düzenlemesinde yaptığı yumuşama, kredi kullanıp kriz nedeniyle sıkıntıya düşmüş şirketler için yarar sağlamıştı.
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin ile yılın son günlerinde, bir durum değerlendirmesi yaparken, bu karşılık düzenlemesindeki esnekliği sürdürme niyetinde olduğunu anladık. Bankaların, odalar kanalıyla reel sektörün görüşlerini alacaklarını kaydeden Bilgin, gerek görülürse bu esnekliğin uzatılacağını söyledi. Şu ana kadar yönetmelikteki yapılandırmayla tanınan haktan 9 milyar TL’lik kredinin yararlandığını söyleyen Başkan “kesin değil” dese de, şahsen en azından bir yıl daha uzatma kararı çıkmasını bekliyorum.
BDDK’nın reel sektör için düşündükleri bununla da sınırlı değil. BDDK Başkanı Bilgin, yakında krediler konusunda sürprizleri olabileceğini söylüyor. Bankalarla firmaların ilişkilerini daha kuvvetlendirecek, kredi verme sürecini kolaylaştırıp, maliyetleri düşürecek çalışmalar yaptıklarını kaydeden Bilgin, “Kredi maliyetlerini düşüreceğiz” şeklinde, kesin konuşuyor. Kendi insiyitafleri içinde, bankacılık sektörünün mali dengelerini bozmadan reel sektör için ellerinden gelen desteği verdiklerini kaydeden Bilgin, ancak kendileri dışındaki koşullara müdahil olamayacaklarını söylüyor.
Bilgin, bankaların uzun zamandır dile getirdikleri, vergi nedeniyle dışarıdaki bankaların haksız rekabetiyle karşı karşıya bulundukları yolundaki şikayetlere de hak veriyor. Şu anda bankacılık sektörünün büyüklüğünün 520 milyar dolar gibi gözüktüğünü ama asıl büyüklüğün 600 milyar doların üzerinde olması gerektiğini, vergideki sıkıntının bunu önlediğini söylüyor.
Son dönemde şirketlerin dışarıdaki bankalardan aldıkları kredileri geri ödemekte fazla sıkıntı çekmediklerini gördüklerini, bu durumun da dışarıdan alınan kredilerin mevduat karşılığı olup olmadığı sorusunu haklı kıldığını kaydeden Bilgin, bu nedenle kimin ne durumda olduğunu şeffaf biçimde görmelerinin de engellendiği görüşünde. Bilgin, BSMV’nin düşürülmesiyle, Maliye’ye gelecek kaynağın şimdikinden daha fazla olacağını da söylüyor.
ŞEFFAF OLMAYANA PAHALI KREDİ
Tevfik Bilgin’e, reel sektörün krediler konusunda bankalardan yakınmalarının ne kadar haklı olduğunu, bilançoların hâlâ şeffaf olmayışı nedeniyle kredilerde sıkıntı çıktığını, varlıkların kişide, borçların şirkette görüldüğünü hatırlatarak, bu problemin aşılıp aşılamayacağını soruyorum. 2001 krizinde ciddi elenmeler olduğunu, son süreçte de elenmelerin biraz yaşandığını hatırlatan Bilgin, bankacıların bilançosu zayıf görünen bazı şirketlere kredi vermeye devam ettiklerini bunun ardında aslında bu şirketlerin göründüğünden daha kuvvetli olduğu gerçeğinin bulunduğunu, kendilerinin de bunu takip ettiklerini söyledi.
Bunun temel nedeninin vergisel durumlar olduğunu kaydeden Bilgin, Basel kriterlerinin uygulamaya girmesiyle artık bilançoların şeffaflaşmasını beklediklerini söyledi. Basel’e geçilince artık hatır senedi, çek teminatı, arsa teminatı gibi değerlerin çok zayıflayacağını kaydeden Bilgin, bilançoların şeffaflığına göre not verileceğini, örneğin rating sonucu A alan şirket yüzde 10’la kredi kullanırken, C alanın yüzde 15’le kullanacağını, bunun da maliyet farkı yaratacağını söyledi. Basel’in iyi firma ile kötü firmayı ayıracağını kaydeden Bilgin, “Piyasada iş yapmaları zorlaşacağı için akıllı olan şirketler bilançolarını şeffaflaştırır” dedi.
Bilgin ile bugün Referans’ta detaylı yeralacak bir söyleşi yaptık. 2010 değerlendirmesi sırasında yılın son günlerinde kredi kartı konusunda bankalara gönderdiği sert uyarıdan da söz ederken Bilgin, “Yarışta bazı oyuncuların koşarken faul yaptığını görüyoruz. Bu faullerin fazlalığı, bu oyuncuların bir müddet tribünde kalmalarına neden olabilir” şeklinde konuştu.
Paylaş