İnternet sansürünü yenin!
Hangi sitelere gireceğinize sizin yerinize patronunuzun veya kahverengi takım elbiseli bir devlet memurunun karar vermesini kabul etmiyorsanız, sansürü aşmanın yöntemlerini öğrenmelisiniz.
Bill Gates, 2008 yılının Şubat ayında Stanford Üniversitesi'nde yaptığı bir konuşmada sansür konusunda endişelenmediğini belirtmiş ve “İnternetteki özgür içeriği dünya çapında engelleyebilecek herhangi bir risk görmüyorum.” demişti. Nasıl da yanıldığını şimdi görebiliyoruz. Dünya halen ticari dijital ürünlerin yasa dışı kopyalarının indirilmesini engelleyecek bir düzenleme ihtiyacını tartışırken, hükümetler de, kendilerince istenmeyen durumlar tespit edip bizi onlardan “koruma” gerekçesiyle gittikçe artan düzeyde sansür kullanmaya başladı. Bazı ülkelerde bu uygulamalar, temel insan hakları ihlalleri ve zulüm haberlerinden “korunma” noktasına kadar varıyor.
Türkiye’de pedofili içeren görüntülere yanlışlıkla denk gelme ihtimaliniz çok düşük. O kadar yasa dışı ki, sadece ücretli üyeliklerle ve gizli yollarla ulaşılabiliyor. Buna rağmen politikacılar halen bu tür içeriklere erişim ihtimalinin çok yüksek olduğunu söylüyor ve bunu internet sansürü için bahane olarak öne sürüyor. Biz duyarlı, kurallara saygılı vatandaşlarız; yasa dışı içerik peşinde koşmayacağımızı farz ettiğimizde, sansürsüz interneti hak etmeliyiz. İşte böyle durumlarda insanlar online sansürü nasıl yeniyor?
Sınırlar belirsiz
Online sansürle ilgili en temel sorun, sınırlarının belli olmaması ve genellikle ahlaki korkuları gerekçelendirerek, hatta zaman zaman yalnızca gizemli bir şahsın şikâyeti sonucu uygulanması. Bazen sansür, gerçekte var olan asıl sorunu çözmek için değil, seçmenlerin gözünde iyi görünmek için kullanılıyor. Bu, az çok sansür uygulayan çoğu ülkede böyle. Bunun bir de teknolojik boyutu var. Sansür planınızdaki tüm deliklerin nerede olduğunu bilmiyorsanız ve onları tıkayacak
kaynaklara sahip değilseniz, hepsini tıkamayı da umamazsınız.
Web siteleri, birçok farklı nedenden ötürü devlet tarafından engellenebiliyor. Bazen bu tercihler keyfi olabildiği gibi, toplumu tehdit eden gerçek unsurlara yönelik değil, sansür mekanizmasını uygulayan kişilerin ahlaki değerleri doğrultusunda gerçekleşebiliyor. İnternet sansürü bazı ülkelerde özel devlet kuruluşlarının talimatıyla çıkarılıp farklı İSS’ler (İnternet Servis Sağlayıcı şirketler) aracılığıyla uygulanıyor. Bazılarındaysa neyin engelleneceğine polis karar veriyor.
Örneğin Çin'de yasaklanan sitelerin listesi, sorgulamaksızın bu listeyi uygulamak zorunda kalan internet servis sağlayıcılarına gönderiliyor. Siyasi şartlar değiştikçe, bu liste de neredeyse her hafta değişiyor. Çin, aynı zamanda forumları, blog’ları ve web sitelerini düzenli olarak takip eden ve bulduklarını devlete rapor eden kalabalık bir internet güvenlik memuru ordusuyla çalışıyor. Şüphesiz devlet herhangi bir şeyi sevmediği takdirde, Çin'de hiç kimse o şeyi göremez. Çin'deyken “Tiananmen Meydanı katliamı” hakkında arama yapmayı deneyin. Bulacağınız tek şey, ya meydanla ilgili turistik bilgiler olacaktır ya da böyle şeyler aramamanızı söyleyen bir uyarı mesajı.
Finlandiya'da neyin yasaklanacağına, polis teşkilatının açıklanmayan üyeleri karar veriyor. “Çocuk pornografisi”ne karşı yürütülen mücadelede orantısız bir sansür uygulandı ve eşcinsel evliliği savunan sayfalarla birlikte sansürü eleştiren web siteleri de arada kaynadı. Suudi Arabistan'da ise bu sansür, bikini ve mayo satan online alışveriş sitelerine kadar uzanıyor. Tüm bunlar bize, korumaya çalıştıkları insanların değil, daha çok sansürü uygulayan şahısların tavırları ve eğilimleriyle ilgili ipuçları veriyor.
Amaca yönelik aldatmaca
Bazı internet sansürleri doğaçlama olarak bertaraf edilebiliyor. Bu sistemler, erişmeye çalıştığınız URL'yi, engellenenler listesiyle karşılaştırıyor. Bu tür durumlarda URL farklı şekilde tanıtılırsa, sansür alt edilebiliyor. Denemeniz gereken ilk şey, URL'yi kısaltmak. Bunun için URL kısaltma hizmeti veren bitly.com sayfasını ziyaret edin. Sizi sayfadan uzak tutmaya çalışan filtreleme sistemi bu hileyi biliyorsa, alan adını genişletecek, engelli sayfalar listesiyle karşılaştıracak ve uygun şekilde engelleyecektir. O zaman hisseyi bir adım daha yükseltip tarayıcınızın adres çubuğuna açık IP adresini yazmak çözüm olabilir. “ping
Çözüm, ücretsiz IP adresi arama hizmetlerinden birini kullanmak. Bu adreslerin tamamı engellenmediyse, mutlaka işinize yarayacaktır. İnternet gibi iç içe geçmiş karmaşık bir sistemi engellemenin ne tür sorunlar içerdiğine dair alın size başka bir örnek daha. Bu hizmeti veren sitelerden biri IP-Lookup (ip-lookup.net/domain-lookup.php). Erişmeye çalıştığınız sayfanın adresini, başında “http://” olmadan yazın ve “Enter” tuşuna basın. Karşınıza IP adresi çıkacaktır ama site, aynı zamanda alan adının kendiyle iletişim kurmaya çalışacak ve IP adresinin sorunsuz olduğunu göstermek için web sayfasının küçük bir resmini oluşturacaktır.
IP adresini internet tarayıcınıza kopyalayın ve sansürü aşmak için “Enter”a basın. Peki hedef alan adının IP adresi de engelliler listesindeyse? İşte tam da bu aşamada bilgisayar korsanları gibi düşünüp biraz daha dolaylı yoldan hareket etmeliyiz.
Ezoterik yöntemler
Aktivistler dünyanın bilgisine ulaşabilmek için sıradan internet hizmetlerinin ezoterik kullanımlarını geliştirmiş durumda. Bunlardan ikisi, Google Translate (translate.google.com) ve Bing Translator (http://www.bing.com/translator). Burada amaç, bir sayfanın tamamını İngilizceden bir başka dile çevirmek. İşlem yapılırken çeviri motoru sayfayı ele geçiriyor. Bu nedenle doğrudan sayfaya gitmeniz gerekmiyor. Öte yandan, Türkçeye çeviri yapıyorsanız korkunç çevirilere hazırlıklı olmanızı tavsiye ederim.
Sayfalara doğrudan erişim yerine yalnızca bilgiye ulaşmak istiyorsanız, RSS sizin için iyi bir çözüm olabilir. Her sitenin RSS beslemesi olmayabiliyor ama filtreleme sistemi yalnızca web trafiğini (HTTP ve belki de HTTPS) engellemeyi hedef alıyorsa, bu durumda RSS okuyucu kullanmak iyi bir çözüm olacaktır.
FeedDemon (www.feeddemon.com), bu RSS okuyucularından yalnızca biri. Yazılımı indirdikten sonra varsayılan ayarları kabul ederek çalıştırabilirsiniz. Program ilk kez çalıştığında, FeedDemon birkaç hazır beslemeyi okumaya başlayacaktır. Eğer sol taraftaki pencerede okunması gereken beslemelerin arttığını görüyorsanız, RSS trafiği engellenmemiş, hepsini tek tek keyifle okuyabilirsiniz demektir.
Sansürü alt etmenin bir diğer yolu, Web2Mail tarafından sunuluyor. Yasaklanan web sitesinin adresini http://www.web2mail.com adresine e-posta olarak gönderin. Sistem size, e-posta istemcinizden okuyabileceğiniz şekilde erişmek istediğiniz web sayfasını geri gönderecek.
DNS sağlayıcınızı değiştirin
İnternet sansürünü gerçekleştirmenin bir yolu DNS filtrelemedir. Bu yöntemde bazı girişler DNS tarafından devre dışı bırakılır ve böylece alan adları IP adreslerine dönüşemez. DNS girişi olmazsa, internet içeriği de olmaz. İnternet servis sağlayıcınız DNS girişlerini filtreliyorsa, bir web sitesini görme veya görememe gibi bir seçeneğiniz olamaz. Neyse ki DNS hizmetini kimin vereceğine siz karar verebilirsiniz.
Yönlendiricinizi/modeminizi kapatıp açtığınızda İSS'den geri dönen bilgilerin bir bölümü, DNS sunucularının adreslerini içerir. Ağınızdaki bir bilgisayarı kapatıp açtığınızda, yönlendiricinizdeki DHCP yazılımı, başlatılan makineye bu adresi verir. Yönlendiricinize veya bilgisayarınıza, ücretsiz olarak erişebileceğiniz farklı bir sunucu kullanmasını söyleyebilirsiniz.
Sabit bir DNS sunucusu eklemek için kullanım kılavuzuna göz atmanız gerekebilir ama Windows üzerinden değiştirmek çok kolay. Başlat menüsünden “ağ” sözcüğünü arayın ve “Ağ ve Paylaşım Merkezi” seçeneğine tıklayın. Soldaki bölmeden “Bağdaştırıcı ayarlarını değiştirin” seçeneğine girdikten sonra yerel ağ simgesine çift tıklayın. Önce “Özellikler”e tıklayıp ardından da “İnternet Protokolü sürüm 4”'ü çift tıklayıp “Aşağıdaki DNS sunucu adreslerini kullan” seçeneğini seçin. DNS hizmeti için tercih edilen birincil ve ikincil adresleri buraya gerekecek. Herkese açık ve ücretsiz olan DNS hizmetlerinden biri, Google'ın sunduğu 8.8.8.8 ve 8.8.4.4 adresleri. OpenDNS ise 208.67.222.222 ve 208.67.220.220 adresleriyle bir diğer popüler DNS sağlayıcı.
Ultrasurf kullanın
Ultrasurf, baskıcı rejimlerde sansürü yenmek için tasarlanan bir yazılım. Programı geliştirenlere göre, dünyada ne zaman korkunç bir olay gerçekleşse, yazılımın kullanımı o anda patlıyor. Ultrasurf, bilgisayarınızı sansürsüz bir proxy'ye bağlıyor ve proxy de şifrelenmiş bir gizlilik içinde gezinmenizi sağlıyor. Yazılımı www.ultrasurf.us adresinden indirebilirsiniz. Kuruluma gerek yok, yalnızca zip arşivinden exe dosyasını kopyalayın ve çalıştırmak için tıklayın. Programı bir USB belleğe kopyalayarak gittiğiniz her yere götürebilirsiniz.
Ultrasurf varsayılan olarak Internet Explorer’ı açacaktır ama istersek bu ayarı değiştirebiliriz. Kullanıcı arayüzü çok basittir ve bağlandığınız sunucunun performansını gösterir. “Option” düğmesine tıklayın ve IE'nin otomatik açılmasını engellemek için “Start IE automatically” seçeneğindeki işareti kaldırın. Ayarın doğru çalışması için Ultrasurf'ü yeniden başlatın.
Proxy sunucusu aracılığıyla Ultrasurf sunucularına bağlanmanız gerekiyorsa, önce “Proxy Settings”e tıklayın ve ardından IP adresini ve portu girin. “OK” düğmesine basın ve “Option” penceresini kapatın.
Tarayıcınızı açmadan Ultrasurf'ü çalıştırdığınız sürece, tüm trafik Ultrasurf sunucuları üzerinden güvenli bir şekilde akacaktır. Ultrasurf kullandığınızın bilinmesini istemiyorsanız, Ultrasurf arayüz penceresini ve görev çubuğundaki logoyu saklamak için ilgili seçenekleri kurcalayabilirsiniz. Ultrasurf çalışırken arayüzü görmek isterseniz, [CTRL]+[ALT]+[S] tuşlarına birlikte basın.
İnternet sansürü uygulayan en baskıcı rejimlerde bile sansürü yenmenin bin bir türlü yolu var. Hükümetler için en büyük sorun, internetin organik bir şekilde büyümesi; bir ana plan ekseninde gelişmemesi. Bu nedenle tüm dünyayı karşılarına alarak kapsamlı bir sansür uygulamak işleri onlar için oldukça güçleştiriyor. Bilgi her zaman yayılacaktır. Bunun ne kadar devam edeceği ise bize bağlı.
E-posta: ekaplanseren@hurriyet.com.tr
Twitter: https://twitter.com/kaplanseren
