Biri o penaltı biri de Meireles yüzünden. Bırakın affetmeyi, cezası biter bitmez ilk 11 de sahaya çıkması ödüldür Raul için. Bu nedenle Salih Uçan’a yapılan haksızlığı da saymıyorum ayrıca...
Gelelim karşılaşmaya; Kasımpaşa her maçını F.Bahçe’ye oynadığı gibi oynasa, ilk üçe oynardı. Ama nedense böyle takımlar bütün sezon boyunca özlemle (!) F.Bahçe maçını bekliyorlarmış gibi oynuyorlar. Fenerbahçe maçları finalmiş gibi yani... Öte yandan F.Bahçe sahaya kendi taraftarının önünde oynayacağı maça yine temkinli bir kadroyla çıktı. Zaten orta sahasındaki oyuncuların çoğu sürekli geriye ve yana doğru oynarken ileride tehlike yaratacak tek bir oyuncu varken, başka bir sonuç beklenemezdi. Ama hakkını vermeliyiz ki bütün oyuncular çok istekli ve arzulu oynadılar. Bir parantez de hakeme açalım; F.Bahçe aleyhine verdiği penaltı kararı ne kadar doğruysa, F.Bahçe lehine vermesi gereken bir çok pozisyonu da es geçti. Sonunda Yalçın’ın Webo’yu iteklemesine seyirci kalamadı da Fenerbahçe son dakikada golü buldu.
TOP 5
1-Tek düşüncesi Fenerbahçe sevgisi olan müthiş taraftar.
2-Sow ve Baroni’nin girişiyle gol atmayı aklına getiren Fenerbahçe.
3-Sürpriz Meireles affı...!
4-Volkan’ın eski formuna hızla dönüşü.
Bu tip karşılaşmaların sabır müsabakası olduğunu çok iyi biliyoruz. Ve Fenerbahçe belki de halet-i ruhiyesinin dibe vurduğu bir dönemde adım adım yürüyor. Hem de üç kulvarda birden... Belki mecburiyetten olsa da ilk 11 de şans bulan Salih’e bir kez daha hayran olduğum ve gelecek için çok umutlandığım bir karşılaşma oldu. Bana göre sahanın en iyisi de Salih’ti ancak 61. dakikada oyundan çıkartıldı... Emre’nin oynayamaması, Kuyt’un ve Webo’nun hiçbir şey üretemediği bir karşılaşmada Fenerbahçe’nin tur atlaması çok önemli bir başarıdır.
3 TAKIM DAHA GEÇ FİNAL OYNA
Üç günde bir maç periodunun yine devreye girdiği bir dönemde Fenerbahçe elindeki kadro derinliğini çok iyi kullanmak zorunda... Bu yüzden bu karşılaşmalarda zorunlu ilk 11 değişiklikleri olacaktır. Perşembe UEFA, pazar lig, çarşamba Türkiye kupası maçları, F.Bahçe için çok önemli viraj olacak... Ancak Fenerbahçe’nin asıl ve en önemli hedefinin UEFA Kupası olması ve bütün planlamasını da buna göre yapması kaçınılmazdır. Son maçlarda kaybedilen şampiyonluklar, yıllarca başarısız olunan Türkiye Kupası’nın yanında 3 takımı daha eleyerek çıkılacak bir UEFA Kupası, resmen Fenerbahçe’nin avuçlarında duruyor... Üstelik bu takımlardan ilki de F.Bahçe’nin rahat eleyebileceği, Çek temsilcisi Plzen...
TOP 5
1- Fenerbahçe’nin tarihinde ilk kez seyircisiz Avrupa maçı oynaması.
2- Maç ceza nedeniyle seyircisiz oynanırken, gökten(!) sahanın ortasına düşen havai fişek.
3- İlk onbirde sahaya çıkan 19’luk Salih’in güzel futbolu.
Ve en önemlisi bambaşka bir F.Bahçe izledik... Maçın talihsizi Bamba’ydı fakat Trabzon’un mağlubiyetini tek bir oyuncuya bağlamak günah olur. Tolunay Kafkas da F.Bahçe’yi hafife almış belli ki...
Nitekim oyun da skor da bunu gösterdi. Emre sahanın en iyisiydi tabir-i caizse orkestra şefi gibi yönetti takımını ve konuşturdu futbol zekasını. Üstelik kendisini sinirlendirip oyundan düşürmek isteyen zihniyetlere de soğukkanlılığı ve klasıyla cevap verdi... Meireles’siz Fenerbahçe belli ki bir doz da özel motivasyonla harikaydı, daha doğrusu işte bu izlediğimiz gerçek F.Bahçe’ydi...
Egemen, Bekir, Gökhan ve Hasan Ali’yi de es geçmeyelim müthiş bir ahenk yarattılar, hem defansta hem de ileri de müthiş oynadılar... Bu F.Bahçe’ye helal olsun, belki de ligdeki kırılma noktasını lehlerine çevirdiler.
TOP 5
1-Şahane futbolu ve zekasıyla F.Bahçe’ye çok şey katan Emre Belözoğlu.
2-İnanılmaz hamlelerle kalesinden iki golü çıkaran Egemen ve Bekir.
3-Hem defansta hem de ofanstaki futbolunu harika bir golle süsleyen Gökhan.
Daha maçın hemen başı, üstelik Fenerbahçe iyi baslamışken yapılır mı be kardeşim... Kör gözün parmağı misali hakemin gözü önünde adam tekmelenir mi... Sonra bir de safa yatıp ne yaptım ki gibilerinden bakındın ya... Ben sana söyleyeyim ne yaptığını; Fenerbahçe’yi sabote ettin, arkadaşlarını sattın, tam da sevgililer gününde taraftarların beklediği sevinci kursaklarında bıraktın...
Aldığın tonla paranın da hürmeti yok mu ki bu kadar umursamaz bir ruh haline girdin... Aykut Hocan ya da yönetim affeder mi bilmem ama ben bir Fenerbahçeli olarak ve futbolsever olarak seni hiç affetmeyeceğim Meireles Efendi...
Buna rağmen 10 kişi kalan Fenerbahçe büyüklüğüne yakışır bir şekilde oynadı. Özellikle ilk yarıda 10 kişi kalmanın şokunu anında atlatıp çok iyi mücadele etti...
F.BAHÇE TUR ATLAR
Fenerbahçe karşısındaki Bate’yi izlerken, ‘Bu takım Bayern Münih’i, Lyon’u nasıl yendi?’ diye şaşırarak düşündüm. Fakat şunu da gördüm ki Fenerbahçe bu Bate Borisov’u eler. Özellikle Kadıköy’deki maçta büyüklüğünün farkında olarak oynayan Fenerbahçe Bate’yi farklı yenerek tur atlayacaktır.
TOP 5
- Sorumsuzluk abidesi Raul Meireles(!)
Canlı ve istekli bir F.Bahçe izledik maçın bazı bölümlerinde... Ve bir kez daha gördük ki, bu heyecanı getiren oyuncu Emre Belözoğlu... Yani ara transferin en başarılı operasyonu (!) Kadro derinliği oluştukça kadro dışı futbolcu spekülasyonları da artıyor haliyle... Fakat belirtmeliyim ki, Mersin ataklarının sürekli Fenerbahçe’nin sol tarafından olması tesadüf değildi. Yani Hasan Ali oynasaydı aynı şey olur muydu tartışılır...
GENİŞ KADRO SORUNU
ŞİMDİ Mersin’e götürülmeyen oyunculara gelelim; Kadroda 29 oyuncu var. Hemen hepsi milli ve kaliteli oyuncular... Bu nedenle her maçta 9 oyuncunun kadro dışında kalması kaçınılmaz. Bir de iki kaleci ve bir genç futbolcu zorunluluğunu da göz önüne alırsak, maç kadrosu bu şekilde 15 kişi olabiliyor... Yani kadroya giremeyen oyuncu, illa kötü olduğundan değil bazen de matematiksel olarak dışarıda kalıyor. TFF, İtalya’daki gibi maç kadrosunu sınırsız yaparsa yani teknik direktör istediği kadar oyuncuyu kulübeye alabilirse bu sorun bütün takımlar için ortadan kalkar.
SULH İKLİMİ BİTTİ
ŞİMDİ bu tespiti yaptıktan sonra şapkamızı önümüze koyalım... ‘Neden bu kadar eleştiri var’ sorusunun cevabını arayalım; Fenerbahçe’de sulh iklimi bitti diye mi, yoksa Aziz Yıldırım’ın bozulan kimyaya ateşle yürümesi mi...? Bence her ikisi de...! En ufak sorun da eleştirilerin dozu hep artacak. Hem Aziz Bey’e hem de teknik yönetime...
VE gelelim Mersin’de oynayanlara...
Kuyt: Uzun süredir kötü oynuyor yine formsuzdu ama 11’deydi.
Puan kaybedilir, maç da kaybedilir ancak o ruh dediğimiz şey var ya o nasıl kaybedilir bilmiyorum. Böyle bir seyirci topluluğunun önünde ölüyü oynatsanız dirilecekken, bu oyunculara neler oluyor anlayamıyorum.
Gelelim sürpriz kadroya... ‘Sürpriz’ diyorum çünkü pek Aykut Hoca’nın tarzı olmayan bir durum gördük maçın başında. Örneğin Webo ne zaman geldi de hangi antremanda Semih’i kesti bilmiyorum ama Allah’ın işine bakın ki o Semih Şentürk oyunun son bölümlerinde Webo’nun yerine yine kurtarıcı olarak oyuna girdi.
EMRE’Yİ GERİ ALAN İRADE ALEX’İ DE GETİRSEYDİ YA...
BÜTÜN sezon takımın sol tarafını sırtında taşıyan Hasan Ali ne oldu da iki gün içinde kadro dışı kaldı ve yerini Ziegler’e bıraktı gerçekten anlamak zor... Ve yine tesadüfe bakın ki o yeni (!) 3 transfer oyunun ilerleyen bölümünde oyundan çıkartılıyor... Gönül isterdi ki, Fenerbahçe farklı bir skorla öndeyken oyundan çıksalardı ama olmadı, onlarda bu travmatik havayı solumak zorunda kaldı.
Gelelim Emre’ye... Kuşkusuz en iyi transfer de.. Madem böyle çark edebilen bir irade var, Emre’yi gönderip geri getiren irade, keşke Alex’i de geri getirseydi de rejenerasyon tamamlansaydı...
TOP 5
1-Beşiktaş 2-2, G.Saray 1-1, Fenerbahçe altta kalır mı hiç; 1-2...!
Bende de bu maçın neyini yazayım duygusu hakimdi doğrusu...
Kupada gruptan çıkmayı düşünen bir Fenerbahçe ile ligde karşılaşacağı F.Bahçe’yi düşünen Sivasspor, haliyle risk almadan, önemli oyuncularını dinlendirerek bu maçı planlamışlardı. Doğal olarak da tempo düşük, futbol sıkıcıydı. Ancak Semih Şentürk’ün tek başına nasıl çırpındığının da altını çizmeliyiz.
Kupadaki Fener’in sisteminin, ligdekinden daha iyi ve keyifli olduğunu yazmıştım. Ancak ne yazık ki bu maçta bu da yoktu. Tıpkı ligdeki gibi temkinli, ete süte dokunmayan bir futbol vardı sahada... 63. dakikada saha kenarında Moussa Sow’u görünce, en azından son yarım saat çift forvet olacak diye umutlandım ama nafile, oyundan çıkan oyuncu Semih Şentürk’tü çünkü(!)
TOP 5
1-Uzun zamandır kulübede bile göremediğimiz Serkan Kırıntılı’nın performansı.
2-Ağır hava şartlarına rağmen Sivasspor’un saha ve zemininin kalitesi.
3-Grup liderliğini garantilemesine rağmen temkinli futbolu elden bırakmayan Fenerbahçe.
Yeni futbol ikliminde, taraftar ya da camianın transfer bekliyor olması önemli değil elbette... İhtiyaç varsa transfer yapılır, doğrusu da budur. Fakat...
Transfer bir haftaya kadar bitecek
“TRANSFERİ için çalıştıkları oyuncuların ismini açıklamalarının fiyatın artmasına neden olduğunu ve bu nedenle kritik bir dönemden geçtiklerini kaydeden Fenerbahçeli yönetici, bir haftaya kadar transfer çalışmalarını bitirmek istediklerini de söyledi.” Bu açıklamayı ben yapmadım, Abdullah Kiğılı Abimiz bir ay kadar önce yapmıştı…
Transfer yapacağız söz ağızdan bir kere çıktı
“TRANSFER yapacağız, biz de çalışıyoruz Aykut Kocaman da... Fenerbahçe Başkanı’nın ağzından transfer sözü çıkmıştır bir defa. Ligde şampiyon olamazsak Avrupa’da oluruz, ancak ligde de olacağız ve yolumuza devam ediyoruz.”
Bunu da ben söylemedim, 22 Aralık 2012’de Sayın Aziz Yıldırım söyledi…
TOP YÖNETİMDE
PEKİ Aykut Hoca ne demişti transfer konusunda; “Transfer bütçesi benim dışımda olan bir şey top burada yönetimde. Onlar bize bütçe söyler biz ona göre hareket ederiz” cevabını verirken sözlerine şöyle devam etti: