Beklentiler ve enflasyon

ÖZELLİKLE para politikası enflasyonu düşürmeye odaklandıktan sonra çeşitli ekonomik birimlerin enflasyon beklentilerinin ölçülmesi yaygınlaştı.

Bazı kuruluşlar, Merkez Bankası da dahil olmak üzere, anketler yoluyla ekonomik birimlerin enflasyon beklentilerini ölçüyorlar.

Akademik çalışmalar ağızdan çıkan enflasyon beklentilerinin ekonominin dinamikleriyle pek alakası olmadığını, önemli olanın, alınan ekonomik kararların içinde saklı olan enflasyon beklentilerinin önemini vurgularlar. Başka bir ifadeyle, söylenen önemli değildir, yapılan önemlidir. Yine de, anketler yoluyla elde edilen enflasyon beklentilerinin belli bir "bilgi" değerinin olduğunu kabul etmek zorundayız. Bu verilerdeki "bilgi" içeriğinin mutlaka gerçek enflasyon beklentilerini de kapsadığını çok fazla iddia edemeyebiliriz.

FARKLILIKLAR

Beklenti anketlerine verilen cevapların analitik bir çalışmanın ürünü olarak enflasyon beklentilerini yansıtmasından çok, enflasyon konusundaki hissiyatı daha fazla yansıtması olasılığı çok fazladır
. Örneğin, bir kuruluşun yaptığı ankette üretici fiyatlarındaki eylül ayı enflasyon beklentisi yüzde -0.9 ile +0.8 arasında değişiyordu. Ortalaması yüzde 0.07’ye gelmişti.

Tüketici fiyatlarındaki aynı dönemdeki artış beklentileri arasında iki mislinden fazla farklar söz konusuydu. Yapısı ne olursa olsun, farklı analitik yaklaşımların bu denli farklı sonuçlar vermesi doğal değildir. Bu çeşit sonuçlar genellikle "olsa olsa" yöntemiyle anketlere hissiyatı içeren cevaplardan çıkabilir

Bir başka ilginç eğilim finans piyasalarındaki birimlerle reel sektör birimleri arasındaki enflasyon beklentileri farklılaşmasıdır. Örneğin, eylül ayına yönelik olarak, reel sektör birimleri üretici fiyat enflasyonunu yüzde 0.65 beklerken, finans piyasasındaki birimler neredeyse sıfır enflasyon bekliyorlardı. Reel sektör birimleri tüketici fiyatlarındaki enflasyonu finans sektörüne göre neredeyse yarı yarıya bekliyorlardı. Bu denli farklılaşma, aslında, enflasyon beklenti anketlerinin, enflasyon beklentilerinden çok daha başka konularda bilgi içerebileceği yönünde şüpheler oluşturmaktadır.

Anketlerde çıkan daha uzun dönemli enflasyon beklentileri ise birbirine yaklaşmaktadır. Ekonomik birimler çoğunlukla Merkez Bankası’nın beklentileri doğrultusunda uzun dönemli enflasyon beklentileri olduğunu dile getirmektedirler. Bu yaklaşım, anketlerin gerçekten enflasyon beklentilerini yansıttığı varsayımı altında, para politikasının itibarının oldukça yüksek olduğu yönünde önemli bir işarettir. Varsayım yanlışsa, ekonomik birimlerin Merkez Bankası’na "aman bizi şaşırtıcı bir şey yapma" mesajı göndermek istediği söylenebilir.

GERÇEKLEŞMELER

Beklentiler birimler arasında bu denli dağınık olunca, beklenen enflasyonla gerçekleşen enflasyon arasındaki farka bakarak "beklentiler doğrultusunda" ya da "şaşırtıcı" gibi nitelemeler yapmak da zorlaşmaktadır.

Eylül ayında tüketici fiyatları yüzde 1.29 arttı, üretici fiyatları yüzde 0.23 azaldı. Kimilerine göre bu rakamlar "şaşırtıcı," kimilerine göre "beklentiler doğrultusunda" diye nitelendirilecektir. Ortalamalara bakıldığında ise, tüketici fiyatları beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, üretici fiyatları beklentilerin altında gerçekleşmiştir.

Enflasyon parasal bir olgudur. Parasal gelişmeleri göz ardı ederek yapılacak enflasyon yorumları sakat olacaktır. Yarın devam edeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları