Sokak köpeğinden korunma tavsiyeleri

Bu hafta en çok konuştuğumuz konuların başında barınak sorunu geldi.

Haberin Devamı

Belediye Meclisi’nde de tartışıldığına göre sokak köpeği probleminin başkanların da gündemine girmiş olduğunu anlıyoruz ki; sorumsuz idareci tipinin ilk aklına gelen ‘katliam’ yöntemiyle, son kertede sığındığı ‘koy gitsin’ tavrı arasındaki ‘insanca’ çözüm şekli adına bu da bir umuttur.

* * *

Tabi, insani yöntemlerle bu meselenin çözümü biraz zaman alacağından, bazı korunma yöntemlerinin paylaşılmasında yarar görüyorum.
Bu arada, ormana komşu olması itibariyle en çok sokak köpeğinin ‘barındığı’ bir yer olan Çiğdem’de yaşıyor olmamdan dolayı bu konuda fazlaca tecrübe edindiğimi de rahatlıkla söyleyebilirim.
Öyle ki, tam bir ‘Çankaya beyefendisi’ diye tarif edebileceğimiz komşuları, elinde sopa, levyeli taksici edasıyla yürürken görmüşlüğümüz bile var.

* * *

Haberin Devamı

Bu tecrübeler ışığında, saldırıya uğramamak adına taşımanız gereken ilk vasfın, sopadan ziyade kararlılık olduğunu belirtmeliyim.
Nasıl ki; inanmak başarmanın yarısıysa, kararlılık da saldırıyı savuşturmanın yarısıdır.
Göz göze gelmemeye çalışmak da ilk yapmanız gerekenlerdendir.
Tüm bunlara rağmen, hırlama ya da diş gösterme gibi bir huysuzluk belirtisi sezerseniz eğer, koşarak kaçabileceğinizi sanma gafletine sakın ha düşmeyin. Çünkü, köpek bu kısa mesafede saatte 65 kilometre hıza çıkabilir ki, Usain Bolt olsa kaçamaz.

* * *

Korkulan olduysa şayet, saldırıyı ilk başlatan köpeği tespit etmeniz çok önemli.
Çok defa tecrübeyle sabittir.
Hızlıca yerden taş alın, yoksa da alıyor gibi yapın. Atış pozisyonuna geçtikten sonra, saldırıyı başlatan köpeğe doğru yönelin. Bu köpeği caydırabilirseniz diğerleri de geri dönecektir.
O da işe yaramazsa kaderinize razı olun. Yardım beklerken ‘sorumsuz sorumlu’ları Allah’a havale edin.

‘HAYVANSEVER’E KISA BİR NOT

Sokakta sürüler halinde gezen köpekleri düzenli olarak besleyen ve yanlarına kimseyi yaklaştırmayan sevgili hayvansever, emin ol hepimiz en az senin kadar seviyoruz o canlıları.
Biz de yemek veriyoruz, sıcakta kaldığında susuzluğunu gideriyoruz.
Ancak, görüyorsun ki ortada bir problem var. Sayıları 10’u aşan gruplar gece karanlığında artık ‘ölümcül’ bir tehdit haline gelebiliyor. Ve onların nasıl yaşam hakkı varsa, şehirlerin sahibi insanların da rahatça sokaklarda dolaşma özgürlüğü olmalı değil mi? Bak, belediyeler sonunda çözüm için bir adım atma niyetinde. Öyleyse, sen de bir adım at. Kısırlaştırma işlemi için sokağına gelen ekiplere direnme. Gerekirse, yapılan işlemleri sonuna kadar takip et, bize haber ver biz de peşine düşelim. Ama artık, yerel yönetim, basın ve vatandaş olarak bu sorunu elbirliğiyle çözelim.

Haberin Devamı

Sokak köpeğinden korunma tavsiyeleri

BURALAR BENİM

Türkiye genelinde elde ettikleri gelire göre sıralanan ilk 20 müze arasında Başkent’ten bir tane müze olmamasına şaşırdık mı?
Şaşırmadık.
“Neden böyle oluyor?” deyip öyle saatlerce süren toplantılar, konferanslar falan düzenlemenize gerek yok.
Bakın Kale’de şahit olduğumuz olaya:
“Bir restorana yemek yemeye giderken, önümüzde yabancı plaka bir otomobil, Hisar Parkı Caddesi’ne çıkan bir sokağa park etti. Eşi ve çocuklarıyla aracından inen sürücü, yanına koşan ve ücret isteyen sivil giyimli kişiye “Burası sokak, sen kimsin neden sana para vereyim?” dedi. Kalçasını az geriye doğru itip, omuzlarını da külhanbeyi tavrıyla hafifçe indiren bu zat, ellerini de olabildiğince geniş açtıktan sonra, “Buralar benim. Para vermeyeceksen aracını al git” diyerek turisti sindirmeye çalıştı. Eşinin de telkiniyle ‘tıpış tıpış’ para veren turist, otopark terörüne boyun eğmiş oldu.

Yazarın Tüm Yazıları