Şimdiden dördü satıldı

Yıldırım, 2014’te gökyüzünde görmeyi hedefledikleri ilk yerli uçakla ilgili son gelinen noktayı değerlendirdi.
İlk yerli uçak hedefini dillendirdikleri andan itibaren pek çok kişinin şaşırarak “Türkiye’de uçak yapılabilir mi?” sorusunu yönelttiğini anlatan Yıldırım, “Bu soruyu yöneltmeden önce, Türkiye’nin ve Türk Hava Kurumu’nun imkan ve kabiliyetlerini çok iyi bilmek lazım” diyor.
“Ben bu kabiliyetleri çok iyi biliyorum” diyen Yıldırım, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Ben 40 yıl uçmuş bir adamım. Ben havacılığı biliyorum, dünyada bu işin nasıl yapıldığını biliyorum. Tasarım yaparsın ya da, dünyada her yerde firmalardan şirketlerden uçak tasarımı alırsın. Tasarımlanmış uçağın üzerine konabilecek parçaları tespit edersin. Tespit ettiğin parçaları temin etmeye başlarsın, ondan sonra sistem entegrasyon laboratuvarı kurarsın. Bu laboratuvarda bu temin ettiğiniz parçaların hepsini uçağın üzerine koyarsınız, testleri yaparsınız. Bu testler sonrasında da düzeltici tedbirlerle uçağı yaparsınız.
Uçağımızın tasarım işlemleri büyük oranda tamamlandı. Uçağın tasarlandıktan sonra uçabilirliğinin de test edilmesi gerekiyor. Eskiden rüzgar tünelinde yaptığınız işlemleri bugün bilgisayar üzerinde rahatlıkla yapabiliyorsunuz.”
Bu arada Türk Hava Kurumu’nun beş yılda 100 uçağa ihtiyacı olduğunu belirten ve kendi ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflediklerini kaydeden Yıldırım, diğer yandan da 4 tane uçağı daha üretmeden 250 model Mercedes fiyatının biraz altına anlaşarak sattıklarını söyledi.

İsmini siz koyun

TÜRK Hava Kurumu, ilk yerli uçağın ismini de halkın koymasını istiyor. Kurumun internet sitesinden isim önerilerini aldıklarını belirten Osman Yıldırım, Ankaralıları da bu isim belirleme sürecine davet ediyor. Anketin sonuçlanmasına yaklaşık üç ay varken, Göktürk, İnci ve Hezarfen isimleri şimdilik ilk üç sırada yer alıyor.�

Tecnam’a benzeyecek

TÜRK Hava Kurumu’nun 2014’te uçuracağı ilk yerli uçağın tasarımı tam olarak bitmediğinden henüz tam olarak nasıl bir görüntüsü olacağı bilinmiyor. Ancak, THK Başkanı Osman Yıldırım, uçağın görüntüsünün büyük oranda Tecnam modeline benzeyececeğini söyledi.

Plansız Ankara

ANKARA, bugüne kadar plansızca yapılan işlerden çok çekti. Bu plansızlığa bitirilemeyenlerden, bitirilip de atıl kalan projelere kadar birçok örnek gösterilebilir. Bunların hepsini kamuoyu çokça tartıştı, biz de sayfalarımızda yer verdik. Ancak, geçen hafta yaşadığımız bir olay bu plansızlığın boyutlarını gözler önüne serdi.
Büyükşehir Belediyesi, metro çalışmaları nedeniyle günler öncesinden İnönü Bulvarı’nın 10 Haziran’da trafiğe kapatılacağını duyurmuştu. Fakat 9 Haziran sabahı yapılan bir açıklamayla, trafiğe kapatmanın iki hafta ertelendiği duyuruldu. Buna gerekçe olarak da 16-24 Haziran tarihleri arasında yapılan Lisans Yerleştirme Sınavları gösterildi. Yolun 10 Haziran’da kapatılacağı açıklanırken, LYS’nin tarihi bilinmiyor muydu? Tabi ki biliniyordu. Muhtemelen LYS, yol kapatma kararı alındınktan ve açıklandıktan sonra akıllara geldi. Dolayısıyla yolun kapatma tarihi belirlenirken, okulların kapanması düşünülmüştü de hiç kimse ÖSYM’ye açıp da sınav takvimini sormamıştı.

Bisiklette geç kaldık

DÜNYANIN birçok kentinde 8 Haziran gününün “Bisiklete çıplak binme günü” ilan edilmesinin ardından uluslararası ajanslardan bu güne dair birbirinden ilginç fotoğraflar servis edildi.
Eylemcilerin amacı, havayı kirleten arabaları ve agresif sürücüleri protesto etmekti.
Meksiko, Buenos Aires, Paris, Kopenhag, Madrid, Utrecht ve daha pek çok yerde çıplak bisikletçiler şehir merkezlerinde buluşup, kalabalık gruplar halinde kent turları attı. Görenler şaşırmadı, birçok vatandaş onlara alkışlarla destek verdi. Ankara’da bu eylem yapılsa şaşışır mıydık? Herhalde şaşırırdık, çünkü Başkent’te bisikletle ilgili en radikal eylem bugüne kadar Eskişehir Yolu’nda bisiklete binmek oldu. Ülkemizde bisikletin önemine dikkat çekmek için belki de bu tür radikal eylemlere ihtiyaç duyuluyor olabilir.
Bisikletin önemini Avrupalı, onlarca yıl önce kavrayıp da kentlerini buna göre şekillendirirken, tüm Türkiye’de olduğu gibi Ankara da bu konuda atılacak adımlarda çok geç kalmış kentlerden birisi.