RESİM Heykel Müzesi bir türlü rayına oturmadı. 2005 yılından bu yana yaşananları yazmaya kalksak, bırakın bu köşeyi, kitaba sığmaz. Tadilatlar, tablo hırsızlıkları, bunun üzerine gönderilen sayım komisyonları, gelip giden müdürler, bakan teftişleri her biri ayrı vaka.
Gelelim son gelişmeye. Müze Müdürü Ömer Gündoğdu, geçici bir süreyle görevden alındı ve Strateji Geliştirme Başkanlığı emrine verildi. Elime ulaşan belgelere göre, Gündoğdu hakkında çeşitli iddialar var. Müzeye ofis malzemesi alımında usulsüzlük yapıldığı iddia ediliyor. Bu yüzden kınama cezası verilmiş ve konu araştırılıyor, bu konuda yorum yapamayız. Henüz tam olarak görevden alınma gerekçesini de bilmiyoruz. Ancak, bu konuyu araştırırken, öyle bir bilgi ve belgeye ulaştık ki, siyasi-komedi filmi çekilse senaryonun bir parçası olur.
TOPLANTI ÖNCESİ “FIRTINA”
2010 yılında kayıp tablolarıyla gündeme gelen Resim Heykel Müzesi’nde duruma açıklık getirmek isteyen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 12 Mart 2010 günü müzede basın toplantısı düzenlemişti. Günay’ın hemen arkasında da büyük bir tablo vardı. Denizde fırtına resmedilmişti ve epeyce büyük olan tablo, Bakan Günay’ın oturacağı yerin hemen arkasındaydı. Toplantıdan sonra anlaşıldı ki; tablo müze envanterine kayıtlı değildi.
BAKAN ÜZERİNDEN PR MI?
Bakan Günay’la birlikte her görüntüye mecburen giren tablo, Müze Müdürü Ömer Gündoğdu’nun imzasını taşıyan bir resimdi. Gündoğdu, tablonun uzunca bir süredir orada durduğunu söylese de, iddiaya göre tablo o gün toplantı öncesinde Bakan’ın oturacağı yerin hemen arkasına asılmıştı. Personel Dairesi Başkanlığı da, habersizce yapılan bu hareketi bir nevi “Bakan üzerinden PR çalışması” olarak değerlendirdi ve cezalandırdı. Gündoğdu’ya bu hareketi nedeniyle uyarma cezası verilirken, Personel Dairesi Başkanlığı’nın yazısında şöyle denilmişti:
“MEMURLUĞA YAKIŞMADI”
12/03/2010 tarihinde gerçekleştirilen basın toplantısında, Sayın Bakan’ın arkasında kalan duvara basın ve yayın organlarınca görülecek bir biçimde asılan, henüz isim verilmemekle birlikte “Denizde Fırtına/Fırtınalı Deniz” olarak adlandırılan size ait yağlı boya tablonun da müze envanterine kayıtlı eserlerden olmadığı, Sayın Bakan’ın arkasında kalan ve basın yayın organlarınca kayıt edilebilecek bir bölüme Müze envanterine kayıtlı olmadığından kamusal bir statüye kavuşmamış şahsınıza ait “Denizde Fırtına” konulu yağlı boya tablosunu astırdığınız, bahse konu fiiliniz kamu hizmetinde şahsınıza ait çalışmaları ön plana çıkarma amaçlı bir fiil olarak değerlendirilmekte olup 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/A-e maddesinde belirtilen “Devlet Memuru vakar ve haysiyetine yakışmayan davranışta bulunmak” hükmüne uygun bir eylem olduğu anlaşıldığından “Uyarma” cezası ile tecziyeniz, uygun görülmüştür.”
Sevinsek mi üzülsek mi
KALDIRIMLARINDA, yollarında hala erimek için havaların ısınmasını bekleyen buzların ve büyük büyük kar birikintilerinin bulunduğu sokağımızda önceki gün sabah saatlerinde ellerinde kazma kürekli bir sürü belediye işçisi görünce neye uğradığımızı şaşırdık. Çiğdem Mahallesi’nde Otistik Çocuklar Okulu’nun çevresindeki buzlu sokak da güneşin insafına kalmışken, işçilerin okul çevresine yoğunlaşmasını hayretler içinde izliyorduk. Bir süre sonra da okul içinde hazırlıklar başlayınca anladım ki, çalışma mahalle sakinleri için değildi, önemli birileri gelecekti. Yaklaşık bir saat sonra da, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Çankaya Belediyesi’nden Başkan Bülent Tanık’la birlikte üst düzey yetkililer ve Çankaya Kaymakamı Mehmet Ali Yıldırım tören alanına geldi. Emekli öğretmen Nimet Meto’nun yaptırdığı Nimet-Dr. Erdoğan Meto Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi için açılış töreni düzenlenmişti. Açılış töreni vesilesiyle sokağımız bir nebze de olsa hizmet görmüştü. Sevinsek mi, üzülsek mi bilemedik.