Paylaş
Anket sonucunda terör ve işsizlik ilk sıralarda yer alır. Gerçekten de, bunlar ülkemizin en başta çözülmesi gereken problemleri arasında gelse de, ben artık Türkiye’nin “sorun gündemi maddesine” bir tanesinin daha eklenmesi gerektiğini düşünüyorum. “Hizmet sektöründe kimsenin işini düzgün yapmaması”. Niye mi? Bakın son bir ayda yaşadıklarıma:
Bayramdan önce ilk vaka
Bayramdan önceydi. Kış gelmeden önce kombi tesisatımızı bakımdan geçirmek istedik. Kombinin üzerinde yazan Demirdöküm servis nuramasını aradım. Aynı gün en geç saat 2’ye kadar geleceklerini söylediler. Saat 2, ne gelen var ne giden. Arayıp sordum. Efendim yoğunluktan bugün gelemiyoruz yarına kaldı. Peki niye saatlerce beklettiniz diye sorduğumda, müşteri hizmetlerini arayın görüşün dediler. Müşteri hizmetlerini aradık, “Şikayetinizi aldık size geri döneceğiz” dediler, ne arayan var ne soran.
Muavin yok nerede daha kaçtı
Biz yanıt bekleyeduralım, bayram geldi. Kamil Koç’un uygulamaya koyduğu Eskişehir’den otobüs aktarmalı hızlı trenle Bursa’ya gidiyoruz. Trenden Eskişehir’de indik, insanlar ellerinde valizle otobüsün başında bekliyor, şoför de söylene söylene, yana yakıla birilerini arıyor. “Hayrola” diye sorduk, “Muavin yok” dedi. Ne zaman gelir? Bilmiyorum, arıyorum. Koca terminalde yarım saat sonra bir muavin bulunabildi de, gecikmeli de olsa hareket edebildik. Tatil bitti, döndük Ankara’ya.
O nasıl bir ustalık
Evin yedek anahtarlarından biri bozulunca yenisini yaptırmak gerekti. Gittik Kentpark’ta bir anahtarcıya. 15 dakika kadar uğraştı, tamamdır dedi verdi anahtarı. Eve bir geldik, anahtar bırak kapıyı açmayı deliğe girmiyor. Tekrar gitmek zorunda kaldım, bir daha uğraştı bu sefer düzgünce yapabildi. Alt tarafı bir anahtar, ancak iki kerede yapılabildi.
Digiturk’un maç yayınlarını internetten izlemek üzere sezon başında satın aldık. Cuma akşamıydı, İstanbul BŞB-Galatasaray maçını izlemek istedim. Bir türlü siteye giriş yapılamazken, müşteri hizmetlerinin telefonu da kapı duvar. Geçen yıl en az üç hafta yaşadığımız sorunun aynısı, ama yine de problem bende midir diye, twitter’a girip bakayım dedim. Digiturk’u o kadar çok anan var ki, neredeyse Trending Topics (TT) olacak. Yine İstanbul’a biraz yağmur yağınca, sistem nakavt...
Duruma göre yanıt
Önceki gün cumartesi akşamı. Ertesi gün izinliyim ve Bahçeli’de bir eğlence mekanına gidiyoruz. Alkol alma ihtimaline karşı, arabayla değil de toplu taşımayla gidelim dedik. Dolmuşa bindik, Konya Yolu’nu geçti Balgat’a bir girdi ki, şoför sanki yarış pistinde. Daha önce de benzerlerine şahit olmuştum, “Niye hızlı gidiyorsun?” deyince de, “Durakta vatandaş bekliyor, bu soğukta onları mı bekletelim” gibi absürt bir cevap vermişti. Koltukları dolmadığı için yarım saat boyunca duraktan hareket etmemesine tepki gösterirseniz de, “Suyla mı çalışıyor bu dolmuş” diyorlar. Bunlar bir ay içinde yalnızca benim yaşadıklarım. Çevremden duyduklarımı da yazsam, sayfalar yetmez. Bu örnekleri, bu ülkede herkesin işine geldiği gibi davrandığını anlatmak için verdim. Birçoğunun işine, hizmet verdiği kişiye, vatandaşa saygısı yok. Türkiye, “işini düzgün yapanların”, “işini düzgün yapmayanlardan” kat be kat fazla olduğu ve “işini düzgün yapmayanların” gerekli yaptırımlarla karşılaştığı zaman daha müreffeh bir ülke olacaktır.
Paylaş