Cezalandırırken suça ortak olmak

Dostoyevski yaşasaydı, “Nasıl Suç ve Ceza romanımda kullanmadım” diye hayıflanacağı bir kesit vardı Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı “Bana Bir Şeyhler” oyununda.

Haberin Devamı

Şöyle diyordu, Hilmi Duran karakterini canlandıran Altan Erkekli: “Aslında bir insanı bir yere kapatmak suçtur. Ama kapattığınız kişi bir suçluysa bu bir cezadır. Yani aslında her ceza biraz da suçtur ve her suç aynı zamanda ceza.”
Gerçekten de bir suçun nasıl bir cezaya, bir cezanın da nasıl bir suça dönüşebileceğini bir ay boyunca Kolej kavşağında gördük.
Haziran ayı başında Gezi eylemlerine katılan ve polis şiddetine karşı şiddetle yanıt veren göstericilerden bazıları, trafik ışıklarını tahrip ederek suç işlerken aynı zamanda Ankaralıyı cezalandırdı.

SONUNDA TAKILDI AMA...

Kolej kavşağındaki ışıklar sonunda takıldı ama, eylemcileri ifşa ederek cezalandırmak isteyen Büyükşehir Belediyesi yönetimi de, bir ay boyunca bu ışıkları tamir etmeyerek Ankaralıyı cezalandırırken bu suça ortak olmuş oldu.
Büyükşehir Belediyesi, bu ışıkları tamir etmeyerek, bütün haklı talepleri ‘vandalizm’ başlığı altında eritmek istemiş ve bu görüntüler üzerinden “Ey vatandaş, bakın bu vandallar, kamu malını böyle tahrip etti. Bakın görün, bunlar yüzünden sıkıntı çekiyorsunuz” mesajı vermek istemişti.

Haberin Devamı

VEBALİ KİMEYDİ?

Peki, üç beş kişinin yaptığı yanlış bir hareketin ceremesini niye bütün Ankara çekti? Tamam, kamu malına zarar vermek vandallık, şehir eşkıyalığı da, günlerdir orada sürücülerin yaşadığı sıkıntının sorumlusu kim peki? Trafik ışıklarını kıran kişiler mi? “İbret olsun” diye gerekli onarımı yapmayan yetkililer mi? Yoksa her ikisi mi? Ortada bir suç varsa, ısrarla bu yanlışlığı düzeltmeyen yetkililer de bu suça ortak olmadı mı? Orada meydana gelecek bir kaza, bir sürücü ya da yayanın ölümüyle sonuçlansaydı bunun vebali kimeydi?

BİZ DE HAYRET ETTİK

Bu arada hatırlayın beş yıl önce, “35 günde bitirerek, bir dünya rekoru kırdık. Ben bile hayret ettim. Buranın yapımında 450 kişi, 3 vardiya halinde çalıştı” demişti Melih Gökçek, Gar önündeki alt geçit açılışında.
35 günde alt geçit yapabilen bir belediyenin 40 gün boyunca alt tarafı üç beş trafik ışığını tamir edememesi de bizi hayrete düşürdü doğrusu.

Yazarın Tüm Yazıları