Paylaş
PKK önce Habur kapısından ekmek yedi. Uyuşturucu ticaretini yürüttü, Irak mazotu gelirinden haraç aldı. Ardından Sarp Kapısı'nı ve Karadeniz uyuşturucu hattını kontrol amacıyla Karadeniz'e yüklendi.
PKK Karadeniz'de yardım-yataklık edecek işbirlikçi bulamaz. Dağ kadrosunu takviye edemez.
Öyleyse Türkiye'de endişeli bir bekleyiş yaratan Karadeniz çıkarması aslında PKK'nın iki önemli itirafı olarak algılanmalıdır:
1) PKK Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı topraklarda ‘‘bağımsızlık mücadelesi’’ veren ulusal örgüt makyajını sildi. Altından dünyanın her köşesinde uyuşturucu parası peşinde koşan mafyanın yüzü belirdi.
2) PKK, Türk Silahlı Kuvvetleri karşısında Güneydoğu'da uğradığı askeri hezimeti saklayamaz hale geldi, Karadeniz'e kaçmak zorunda kaldı.
***
Madem PKK etnik coğrafya sınırını aştı, o zaman askeri iddiasını Trakya'ya taşımasına engel var mı?
Biliyorum ilk bakışta çok abes bir soru ama, Kapıkule gümrüğünde son üç aydır yaşananları aktarırsam belki biraz hak verirsiniz.
12 Temmuz 1997 günü Rumen polisi Bükreş'te bir Türk otobüsüne baskın düzenledi. İstanbul-Timisoara seferini yapan otobüsteki aramada 80 kilo esrar ve 9 kalıp halindeki 20 kilo patlayıcı bulundu.
Gözaltına alınan Türk otobüs şoförleri E.G.Ö ile E.Ç Rumen polisine verdikleri ifadede uyuşturucu ve patlayıcının PKK'ya ait olduğunu itiraf ettiler.
***
Hemen hemen aynı tarihlerde Edirne polisinden Kapıkule gümrüğüne iki otobüs firması ile ilgili ciddi ihbarlar ulaştı. Polise göre, ‘‘PKK bu iki otobüs firması aracılığıyla Avrupa'dan para taşıyacak’’tı.
Polisin duyumu iki hafta içinde doğrulandı. 24 Temmuz 1997 günü 34 VOH 50 plakalı otobüste yapılan aramada 366 bin 477 bin dolar bulundu.
1 Ağustos 1997 tarihinde bu kez ihbar edilen ikinci firmanın 34 VSD 04 plakalı otobüsünde 470 bin dolar ile 15 bin Alman Markı yakalandı. (Ticari rekabet açısından otobüs firmalarının isimlerini saklı tutuyoruz.)
Gümrükçülerin ilk partide yakaladıkları döviz için bir süre sonra, ‘‘ihracat parası’’ kılıfı bulundu. Ancak güneyli bir firma, bu paranın hangi ihracatı karşılığı geldiğini anlatırken biraz bocaladı. Önce ‘‘Çuval sattık’’ dediler, sonra ifadeyi ‘‘Tavuk parası’’ diye değiştirdiler.
Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi bu savunmayı yerinde buldu. Paralar iade edildi, mesele kapanmış gözüktü.
***
PKK, politik ve ekonomik sistemdeki çürümenin ürünü olarak doğdu.
Ama artık bu örgütü sadece dağda dövüşen militan diye kabul etmek son derece yanlıştır. Aradan geçen sürede bozuk sisteme entegre olan, zayıf noktalarını kullanan PKK yaşamın her alanında karşımıza çıkacaktır.
Nerede yasadışı kazanç varsa, bilin ki PKK da oradadır. Sistemi onarana kadar kimseye rahat yok.
NOT: Maliye Bakanı Zekeriya Temizel kara para yönetmeliğinin yılbaşına ertelenen iki maddesinin mutlaka yürürlüğe gireceği sözünü verdi. Ayrıca boş kararname ile ertelemenin söz konusu olmadığını anlattı.
Paylaş