Paylaş
PKK ve bir avuç Avrupalı züppenin birlikte düzenlediği alternatif Lozan Konferansı, ‘‘Ortadoğu'da harita değişikliği’’ çağrısıyla sonuçlandı.
Hemen, ‘‘Dağda kamp ateşi başında kuma sopayla ülke haritası çizme dangalaklığı ile ne farkı var?’’ diye tepki göstermeyin.
Türk ordusu karşısında 25 bin kayıp verip tek karış toprak üzerinde -geçici bile olsa- kontrol kuramayan PKK'nın, savaşı, askeri ve diplomatik cephede Suriye, Irak, İran'a yayma stratejisi ortadadır.
Garip olan, Bosna ve Kosova'da yaşanan soykırım karşısında kılını kıpırdatmayan Avrupa'nın, Ortadoğu'da harita değişikliği macerasını göze aldığı izlenimi uyandırmasıdır.
Bu yüzyılda iki büyük savaşla harabeye dönen Avrupa, hâlâ haritaların kansız değişmediğini öğrenmedi mi?
* * *
Büyük mütefekkir geçinen kamp komutanı Apo, MED TV hutbelerinde Türkiye'den toprak talebi olmadığını ısrarla tekrarlıyor.
Oysa Lozan'daki sözde konferansa yolladığı mesajda, Lozan'da Kürt halkı lehine değişiklik istiyor.
Terörist örgütün lideri, Türkiye Cumhuriyeti'ni yaratan Lozan'la birlikte 1639 tarihli Kasr-ı Şirin Antlaşması'nı da diline doluyor.
Türkiye ve İran arasında 359 yıldır değişmeyen sınırı çizen antlaşmayı ‘‘Kürtler'i böldüğü’’ gerekçesiyle eleştiren Apo'nun asıl niyeti, iki ülke arasında sıcak çatışma olmasın?
Tonlarca uyuşturucunun milyonlarca dolarlık gelirinden vazgeçmemek için bugüne kadar binlerce cana mal olan savaşı daha da yaymak isteyen Apo'nun, Kürt Hitler'i sayılması gerektiği ortadadır.
* * *
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'na resmi Lozan kutlamaları için izin vermeyen İsviçre'nin, meczuplar toplantısına ev sahipliğini affetmek mümkün değildir.
O yüzden Dışişleri Bakanlığı'ndan ricamız, bu erimiş peynir kafalı karapara bankerlerine karşı ne gibi resmi girişimlerde bulunulduğunu kamuoyuna duyurmasıdır. Hiç değilse bu satırların yazarının ve okurların içi serinler.
Açıklama: Eski bakanlardan DYP'li Ömer Barutçu, cumartesi günü bu köşede çıkan yazı üzerine aradı. Çiller'in mal varlığını inceleyen Meclis komisyonuna bilgi veren Maliye Müfettişi Süreyya Turgut'a hakaret etmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Barutçu, Turgut konuşurken başka bir nedenle ‘‘şerefsiz’’ diye bir ifade kullandığını, ancak daha sonra sorulduğunda bu sözle Turgut'u hedeflemediğini açıkladığını aktardı.
Paylaş