Enis Berberoğlu: Eğilirsen daha çok zıplarsın







Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Siyasi mayınlara basmadan tek tek sekerek ilerlemeye çalışan Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ilk ayağını açıkladığı programın ilk haftadaki karnesini anlamak üzere piyasaya danıştık.

İlk durak Aycan Döviz. 39 yaşındaki İbrahim Aycan kendi ifadesiyle ‘‘Yüksek İlkokul Mezunu’’. Ama 20 yıllık Kapalıçarşı tecrübesiyle piyasa doktorasına hak kazanmış. Hepimizin aklındaki soru ayrı:

- Ne olacak bu doların hali?

- Gerçek yeri bu değil. Siyasilerin kırılma noktası önemli. Eğer siyasetçiler ülke yararına kararları hızla alırlarsa döviz düşer, pürüz çıkarsa bu tür sıçramalar sürer.

- Merkez Bankası döviz satsaydı kur geriler miydi?

- Merkez Bankası'nın elinde yeterli döviz olmadığını anlıyoruz. Kemal Derviş çok açık konuşuyor. Halk henüz tam anlamadı ama bu şeffaflık ileride işimize çok yarayacak. ‘Para gelirse, kur düşer’ diyor. Politikacı gibi değil iktisatçı olarak konuşuyor.

Eğer geçen cumartesi çıkıp ‘Doları 900 bin liraya indireceğim’ deseydi, dolar pazartesi 900 bin lira olurdu. Ama ne kadar süreyle derseniz... Üç günlüğüne. Dördüncü gün 1500'e fırlardı (Birbuçuk milyon TL.)

- Kurun 1 milyon 150 bin-1 milyon 300 bin lira aralığında dalgalanmasına izin verilmesini gerçekçi buluyor musunuz?

- Yavaş yavaş düşmesi isteniyor diye anlıyorum. Zaten çıkışın da, inişin de sindire sindire olması lazım. Hızlı düşüş, hızlı çıkış yaratır. Mesela dizlerinizi kırıp, eğilip sonra aniden zıplarsanız daha yükseğe çıkarsınız. İşte o misal... Kur hızla düşseydi, daha yukarı fırlardı.

İbrahim Aycan'a göre yaz aylarında başlayacak işçi ve turist dövizi akışı Merkez Bankası'nın işine çok yarayacak:

‘‘Biz yaz aylarında çok döviz alırız, satacak yer bulamayız. Genellikle Merkez Bankası alır, rezervini güçlendirir.’’

* * *

Dövizde serbest piyasa, aslında bankalararası resmi piyasadan çok daha eski ve yerleşik kurallarla çalışıyor. Bilinen adıyla Çarşı veya Tahtakale, ekonomik kriz öncesi dönemde günlük bir milyar dolarlık hacme ulaşan resmi piyasanın gölgesinde kaldı. Ama resmi piyasada işlem hacmi 200 milyon dolar düzeyine kadar inince 40-50 milyon doların el değiştirdiği serbest piyasa yeniden önem kazandı. Öyle ki, bankalar ödemeler sisteminin kilitlendiği günlerde serbest piyasadan döviz satın alarak fiyatları yukarı çekti.

Serbest piyasada temel kural, günün sonunda dövize dönmek...

Yani günün kárı ancak döviz varlığınızın artmasıyla ölçülüyor.

Dolayısıyla dövizi yüksek fiyattan satmak, sonra düşüşünü bekleyip daha ucuza almak bütün oyuncuların ortak amacı.

* * *

Savaş Döviz'den Erol Şahin'e Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ‘‘Nisan ayı sonunda kur 1 milyon 100 bin lira olur’’ yolundaki tahminini hatırlatıyoruz. Piyasa gözlemine dayalı yanıtını aktarıyoruz:

‘‘1 milyon 250 bin lira aşılınca satış geliyor. Çünkü bu rakamın ancak yıl sonunda ulaşılacak düzey olduğuna inanılıyor. Ayrıca bir de Bakan Derviş'in ay sonu için 1 milyon 100 bin liralık tahmini de var.’’

Piyasa turumuzu Erol Şahin'in bir uyarısıyla tamamlayalım:

‘‘Eğer 1 milyon 300 bin liralık sınır aşılırsa korkarım ki alım talepleri hızlanır. Çünkü bu durumda herkes panikler ve nerede duracağını bilmediği için dövize yönelir.’’

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘Programın yürümesi veya yürümemesi beyaz çoraplılar ile beyaz yakalıların savaşına bağlı. Bu çağda beyaz çorap ve sarmısak tartışan, ihaleleri kotarmayı sanat haline getiren ve liderinin ayrılmasıyla toz olacak üçlü yapının evrensel bir eğitim almış ve dünya vatandaşı olmuş beyaz yakalıyla savaşıdır bu. Hiç beyaz yakalının yanında beyaz çoraplı olur mu? Herkes beyaz yakalıyı destekliyor ya da öyle görünüyor ama maalesef çoğunluk beyaz çoraplı ve Hazine'den hapazlamaktan vazgeçmemek için tüm gücüyle direniyor. Bence pek ümit yok.’’ (Bülent UĞURSES)

Yazarın Tüm Yazıları