Aynı isme 100 bin hesap

BAŞLIĞI yanlış okumadınız, İmar Bankası kayıtlarına göre 80-100 bin hesap aynı isimlere ait. Yani aynı kişi hem İstanbul'da, hem Trabzon'da, dahası Bursa'da, Denizli'de, Hakkári'de hesap açmış gözüküyor...

Peki örnek mudilerimiz neden tek veya birkaç hesapla yetinmiyor da, adım adım Anadolu'yu gezme zahmetine katlanıyor? Veya herkesin hemen aklına geldiği gibi eğer mudi hayaliyse İmar Bankası neden gizli tutulması kolay tek bir işlem yerine riski yaymayı seçiyor?

Bu soruların yanıtı çok kolay veya zor...

Sizin İmar Bankası'nı ne sandığınıza bağlı!

Eğer hayali hesapları önemsemez, karartılan manyetik kayıtları sadece birkaç ufak tefek açığın örtülmesi telaşı sayarsanız... O zaman işiniz zor.

Ama eğer İmar Bankası'nın arkasına saklanan devasa kayıt dışı şatonun siluetini seçmeye başladıysanız, eminim ki bu yazının devamı ilginizi çekecektir.

* * *

BDDK'nın İmar Bankası'ndaki ilk tespitlerine göre, gerçek mevduat rakamı resmi kayıtların 9-10 katına yakın. Gerçek mudi sayısı da bilinenin üç katı.

Haydi diyelim ki, bankaya el konulacağını sağır sultan bile duyduğu için Uzan Ailesi son anda;

eşe-dosta, çaycıya, hademeye hayali hesap açıp, para yatırmış gibi gösterdi, ileride kullanmak üzere servet havuzları yarattı.

veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu garantisini olmayan off shore mevduatları Türkiye'ye taşıyarak sigorta kapsamına almayı denedi.

dahası repoları da mevduat sayarak yine sigorta altına aldı.

Hepsini toplasanız, resmi mevduatla, gerçek rakam arasındaki farkı izaha yetmez... Yetmez çünkü izine rastladığımız katrilyonlar hiçbir zaman İmar Bankası kayıtları için toplanmadı. O paralar zaten farklı bir yapıya, İmar Bankası'nın arkasında sessiz sedasız ve yıllardır işini yürüten Uzan Cumhuriyeti'nin şahsi Merkez Bankası'na aitti.

Belli ki Uzanlar, halktan topladıkları her on liradan sadece 2-3 lirasını mevduat olarak resmi kayıtlara işledi.

Kalan 7-8 lira için ne yasal karşılık ödedi.

Ne de bu paraları kullanırken yasaları dinledi.

Bu iki cümle ne anlama geliyor biliyor musunuz?

1) Diğer bankalar mevduat olarak topladıkları her 100 liranın sadece 60-70 lirasını kullanabilirken, Uzanlar her kuruşunu serbestçe harcıyor. Hem devlete ödeme yapmıyor, hem de haksız faiz rekabetine yol açıyor.

2) Kredi kullanılması belirli koşullara bağlı... Mesela banka sahibine ancak belirli bir sınıra kadar kredi açılabiliyor. Oysa Uzanlar topladıkları kayıt dışı paranın hepsini şirketlerine hortumlayabiliyor.

3) Yetmedi, bankalar yaptıkları her işlem için vergi ödüyor. BSMV, KKDF vb... Tabi ki anladınız, Uzanlar bu vergilerden de muaf, çünkü kayıt dışı.

Meseleyi bu çerçeveye taşıdığımızda, aynı isme açılan hesaplar da anlam kazanıyor. Çünkü buraya kadar anlattıklarımız işin bilanço yönü.

Kár-zarar tablosu açısından Uzanlar kazandıkları trilyonları vergiden kaçırmanın yolunu bu hayali hesaplara yapmış gibi gözüktükleri faiz ödemeleri ile buluyor. Hesap ve dolayısıyla faiz küçük miktarda olmalı ki, yeni vergi doğmasın... İşte küçük on binlerce hesabın sırrı!

* * *

Refah-Fazilet çizgisiyle aynı kirli suyun balığı saydığım AKP'nin Uzan'ın hakkından gelmesine imkán yoktu. Zaten AKP'nin becerebildiği Meclis'teki Yolsuzluk Komisyonu şovundan ibaret kaldı.

Uzan türü pisliği ancak BDDK gibi bağımsız kurullar temizleyebilirdi.

Kime teşekkür borçlu olduğumuzu unutmayalım.
Yazarın Tüm Yazıları