Spordur bu... Gün gelir kariyerin noktalanır. Hep bu düşünce ile yaşar profosyonel sporcu. Kimi sakatlıktan; bazıları maddi ve manevi doyum noktasına ulaştıklarından; kimisinde kaybetme korkusu başladığından kalanında ‘‘Artık yaşlandım, zirvede bırakayım’’ düşüncesi ile kortlardan uzaklaşmaya başlarlar. Evlilik ise başka bir neden.
Tenis hayatımın sonu nasıl ve ne zaman olacak? Evet, zirvede olan profosyonel tenisçilerin bu konuda kendilerine sordukları, ancak genelde kararsız kaldıkları, hatta bocaladıkları önemli sorulardır bunlar. Genelde mega starlar bu soruların cevaplarını verirken hayli zorlanırlar. Dolayısıyla bu konuda zamanlama hatası yaparlar. Örneğin Stefan Edberg, fair-play anlayışı ve göze hoş gelen tenisini, bir türlü noktalamadı. Noktalayamayışı ona son dönemimde lüzumsuz yenilgileri de beraberinde getirdi. Diğeri ise Micheal Chang. Tenis kariyerinde 20 milyon dolar kazandı. En son 6 yıl önce Amerika'da bir turnuvada şampiyon oldu. Bugün 33 yaşında. Ancak, bir türlü vasat servisi ve ramasör oyunu ile güncel tenisin çok uzağında kaldığını kabullenemedi. Israrla bu seneki Fransa Açık Tenis Turnuvası'na Wild-Card (kontenjan) ile girdi. İlk turda da kaybetti.
Zamanlama hatası
Ünlü Alman tenisçi Steffi Graff ise jübile konusunu uzatmadan, ‘‘Ben profosyonel tenis hayatımı noktaladım’’ diyerek raketlerini rafa kaldırdı. Eşi Andre Agassi ile beraber Mixed (karışık çiftler) oynayacaklarını açıkladığı halde, hamileliğini öne sürerek kortlara dönmedi. Pete Sampras'ın bu seneki US Open'da yaptığı veda konuşması da bence zamansız oldu. Bana göre Amerikalı raket belirli bir süre daha profosyonel arenada etkili olabilirdi. Ivan Lendl, Bjorn Borg, Martina Navratilova da tenisi bırakma konusunda zamanlama hataları yaptılar. İkinci ve üçüncü sınıf tenisçilere yenildikleri halde durmak bilmediler. Yeterince puana sahip olamadıkları için büyük turnuvaların ana tablosuna giremediler. Gerçek turnuva organizatörleri bir süre bu karizmatik isimlere, düşmekte olan performanslarına rağmen, Wild-Card vererek, seyircilerden koparmadı.
Saydığım isimlerden sadece bir tanesi inanılmazı başardı. Yıllar önce Amerikan vatandaşlığına geçen Çek asıllı Martina Navratilova 47 yaşında. toplam 58 Grand Slam şampiyonluğuna imza atmış. Bu yılki Wimbledon Şampiyonası'nda, partneri Hintli Leander Pears ile mixed şampiyonu oldu. US Open'da çift bayanlar kategorisinde finale çıktı. Amerika Tenis Federasyonu ve Amerika Bayanlar Federasyon Kupası (Fed Cup) kaptanı, ünlü tenisçi Billie Jean King, Navratilova'yı Amerika Milli Takım kadrosuna dahil ederek bu başarılarını ödüllendirdi. Navratilova muhtemelen Belçika'ya karşı oynayacakları yarı final karışılaşmasında çiftlerde Amerika adına oyanayacak. Navratilova böylece 40 yıllık Fed Cup tarihindeki en yaşlı tenisçi unvanını kazanmış olacak.