Engin Kehale

A Ligi’ni hak eden takım belli

17 Kasım 2024
İlk Galler maçının 45 dakikalık oyunu, ikinci maç öncesi endişelenmemiz için başlı başına yeterli bir sebepti.

Bellamy’nin başlangıç maçında ilk yarı bizi bayağı zorlamış, topun ve oyunun hâkimi olmuş ancak sonuç alamamışlardı. Kayseri’deki senaryo ise farklıydı. Montella’nın santrforsuz sistemi, topa %70 civarı sahip olmayı getirirken Galler’in kalemize ilk şutu devrenin sonlarında Wilson’ın direkten dönen topuyla geldi. Türkiye’nin hanesinde ise 11 şut, 17 rakip ceza sahasında buluşma vardı.

Bu yapı, belki rakip ceza sahasında bitiricilik getirmiyor ancak enerjik ve hızlı bir milli takım izlettiriyor. Yerimizin B Ligi değil, A Ligi olduğunu hissettiriyor. Dün ilk 45 dakikayı keyifle, heyecanla ve takımımızla gurur duyarak izledik. Bellamy’nin ikinci yarıdaki Daniel James hamlesi, Galler’in kontra tehdidini artırsa da Montella, İsmail hamlesiyle buna karşılık vererek top kaybı anlarında kırılgan olmamızı engelledi.

Oyun ritmi biraz düştüğünde Enes ile bu sefer kutu içerisinde daha etkili olmayı hedefledik. Galibiyete ihtiyacı olan takım Galler’di ama kazanmaya oynayan takım bizdik. Maç boyu aradığımız gole Kerem penaltısıyla ramak kalmıştı ki direk izin vermedi. Artık sırada Karadağ’da bu işi bitirip ait olduğumuz lige yükselme var.

Yazının Devamını Oku

Futbolu basit oynayan adam: Dusan Tadic

11 Kasım 2024
Az temasla sahaya kattığı akıl, tempo ve yaratıcılık olağanüstü.

Alkmaar maçının dönüşünde, Jose Mourinho takımından tepki istiyordu. Samet Akaydin ve Mert Hakan Yandaş’ın 11’de olmasının temel nedeni buydu. Biri Trabzonspor deplasmanındaki gol sevinciyle eleştirilmişti, diğeri ise sahada arma için oynama potansiyeli en yüksek isimlerden biriydi.

Mert Hakan sadece isteğiyle değil, biraz daha 4-3-3’e evrilmiş bir düzenin sağ iç oyuncusu gibi konumlanarak performansıyla da göz doldurdu. Dusan Tadic-Osayi Samuel-Mert Hakan üçlüsü, özellikle sakatlıklarla oyunun durduğu ilk 20 dakika sonrası Fenerbahçe’nin tempoyu artırmasındaki en büyük etkendi. İlk yarıda %53 ile sağ kanadı kullanan sarı lacivertliler hem hücumda hem savunmada sezonun en güçlü oyunlarından birini ortaya koydu. Gol de yine bu kanattan, yukarıdaki satırlarda bahsi geçen iki yeni eklemeden birinin asisti, diğerinin son vuruşuyla geldi.

MOURiNHO’YA BiR TAVSiYE

Jose Mourinho’ya bir tavsiye verebilme şansım olsa, ödül-ceza sistemine bir ekleme önerirdim. Bir hücumda top Tadic’in ayağına değmez ise diğer oyunculara ceza verilsin. İşin şakası bir yana, Sırp oyuncunun az temasla sahaya kattığı akıl, tempo ve yaratıcılık gerçekten olağanüstü. Onun penaltı golü maçı çözse de o aslında sadece bir son vuruştu. Maçın adamı olması için gol dışındaki yaptıklarına bakmak yeterli.

SZYMANSKi CEVABI ASiSTLE VERDi

Bir not da Szymanski’yi ıslıklayan taraftara. Oyuncu psikolojisini iyi anlamak lazım. Polonyalının elinden geleni yaptığından herhalde hiçbir Fenerbahçelinin şüphesi yoktur. Geçen sezonki görüntüsünden uzak belki, evet ancak bu huzursuzluklar belli ki onun performansını ileriye değil, geriye götürecek. Bu tepkileri yaparken, onu kaybetmeyi de göze alarak yapılmalı ki pek akıl kârı olduğu söylenemez. Zaten o da son dakikadaki asistiyle en güzel cevabı sahada vermiş oldu.

Yazının Devamını Oku

Bu yazı bir Okan Buruk güzellemesidir

8 Kasım 2024
G.Saray cüret etti ve yaptı. Tottenham’ı çaresiz bırakan bir plan vardı sahada.

Okan Buruk’un ustalık eserlerinden birini izledik. Bu satırların yazarını takip edenler, Tottenham Stadı’ndaki yazıyı hatırlayacaklardır: “To dare is to do.” Yani ‘cüret edersen yaparsın.’ Galatasaray cüret etti ve yaptı. Tottenham’ı çaresiz bırakan bir plan vardı sahada.

EN ÖNEMLİ DOKUNUŞ KAAN

Üçlü savunmanın ortasında Kaan Ayhan’ın başlaması, en önemli dokunuştu. Buruk, maç önünde beklenen, biraz da korkulan Barış Alper-Son ve Yunus Akgün-Brennan Johnson eşleşmesini hiç izletmedi. Davinson Sanchez Koreliyi, Abdülkerim ise Johnson’ı alarak Postecoğlu’nun ön üçlüsünü birebir savundu. Rakip topla çıkarken sert baskı yaparak Tottenham’ın 8 oyuncusunu, hücum üçlüsünden ayırmayı başardı.

Bu plan, top rakip yarı sahadayken kusursuz işledi. Ne zaman ki İngiliz ekibi sarı kırmızılıların ceza sahası çevresine gelmeyi başardı, o zaman eşleşme ve savunma kırılganlıkları gün yüzüne çıktı. Zaten oralara da maç boyu pek gelebildikleri söylenemez.

SKOR OYUNU YANSITMIYOR

Skor tabelasının, oyunu yansıtmadığı bir 90 dakikaydı. Rakibin sakat stoperleri nedeniyle sahada olan B planı ikilisini tüketti Galatasaray. Topu Draguşin’e yönlendirdi. Onun hatalarından da sert ve yoğun baskıyla pozisyonlar buldu.

Rakamları anlatmaya nereden başlayalım? İlk yarıdaki 11’e 1 şut üstünlüğünden mi? Yoksa aynı bölümde %57 topa sahip olma ve rakip ceza sahasında rakibi sadece 4’te tutup sarı kırmızılıların hanesinde 14 yazmasından mı? İkinci yarının ilk 15 dakikasında atılan 9 şuttan mı yoksa rakibin maçı 4 şutla tamamlamasından mı? Gerçekten inanılmaz rakamlar.

OSiMHEN ADETA CANAVAR

Yazının Devamını Oku

Stoilov’dan geçiş oyunu dersi

27 Ekim 2024
Hücum futbolu için topa sahip olmanın şart olmadığını kanıtlıyor.

Futbolda topa sahip olmanın, hücum futbolu oynamak için bir zorunluluk olmadığını kanıtlamak istiyorsanız, ikna etmek istediğiniz kişiye Stoilov’un Göztepe’sini izletin. İzmir ekibi, fiziğe ve prese dayalı oyunuyla rakibin üzerine çökerek, mantıklı düşünmelerine izin vermiyor. Kaptığı toplarda ise aynı hızla kaleye inmeye çalışıyor. Trabzonspor karşısında kusursuz bir ilk 45 dakika oynadılar ki iki tane gri karar aleyhlerinde sonuçlandı. 28. dakikada 10 kişi kalmalarına rağmen 11 şut, rakip ceza sahasında 19 topla buluşma ve 1.20 gol beklentisi ürettiler. Şenol Güneş’in öğrencileri, topa %59 topa sahip olmalarına rağmen rakip kaleyi bir kere bile yoklayamazken ceza sahasında tek topla buluşmaları ise havadan gelen bir serseri topa Bardhi’nin dokunuşuydu. Onların tüm zayıflıklarından ise Göztepe avantaj elde etmeyi başardı.

GÜNEŞ HAMLELER YAPTI AMA...

Şenol Güneş, takımının sahadaki çaresizliğine devre arasında üç oyuncu değiştirerek çare bulmayı düşündü. Stoilov’un ekibinin 10 kişi olması bir yana, sezon başından beri ilk yarıdaki dayanıklılığını ikinci yarıya taşıyamama ve oyundan düşme alışkanlığı vardı. Yine de bir kişi eksik olmanın onları geri çekilmeye iteceğini düşünmek hayalcilik olurdu. Göztepe’nin sürekli ileri gitme çabası Nwakaeme ve Cham gibi iki tane kaleyi düşünen oyuncunun sahaya atılmasıyla birleşince tempolu ve pozisyonlu bir ikinci yarı izledik.

GÖZTEPE 3 PUANI HAK ETTi

İlk yarı defalarca Trabzonspor kalesini yoklayan Solet, yine bir geçiş oyununda Uğurcan’ı mağlup etti. Hemen ardından bordo mavililer, maçın başından beri en organize ataklarında penaltıdan beraberliği yakaladı. Güneş, son yarım saat tüm riskleri alırken Umut Bozok net golü kaçıran, Tijanic ise hak edilmiş galibiyeti Göztepe’ye getiren isim oldu

Yazının Devamını Oku

Semih’in varlığı fark yarattı

21 Ekim 2024
Genç futbolcu çözmese mücadele çok daha zor olabilirdi.

Dolmabahçe’de güneşli havada saat 16:00 maçı. Bir taraftarın futboldan beklentisinin büyük bir kısmı, zaten daha top santraya koymadan karşılanmıştı. Çocuklu aileler, 29 Ekim kutlamaları, stadyumun dört bir yanında sallanan bayraklar keyifli bir 90 dakika vadediyordu.

Giovanni van Bronckhorst, haftalar sonra Semih’e ilk 11’de yer vermiş, merkez tercihini ise Gedson Fernandes ve Ndour’dan yana kullanmıştı. Muci, daha yatkın olduğu sağ taç çizgisini arkasına almıştı.

Gaziantep FK maçındaki puan kaybının ardından hızlı bir giriş bekleyenler ise yanılıyordu. Siyah beyazlılar ilk şutunu 21. dakikada Masuaku’nun serbest vuruşundan bulurken, bu bölüme kadar özellikle Boateng-Bazoer orta sahasına üstünlük kurmakta zorlandı. Orta saha seçenekleri Beşiktaş için en azından ara transfer dönemine kadar sıkıntı olacak gibi gözüküyor. Konyaspor karşısında Al Musrati olmadan geçirgen bir yapı göze çarparken, bu ikilinin hayal ettirdiği kadar topla oynama becerisini sahaya yansıttığını söylemek zor.

BEŞiKTAŞ ViTESi ARTIRINCA...

Yine de siyah beyazlılar, 21 ve 45. dakikalar arası 8 şut, 0.75’i penaltıdan olmak üzere 1.80 gol beklentisi ve 2-0’lık skor üstünlüğünü yakalamayı başardılar. Beşiktaş vitesi artırdığı anda rakibi telaşlandırma ve kaygılandırma becerisine sahip. Semih’in buradaki rolünü unutmamak gerek. Özellikle bek ile eşleştiğinde ve kaleye yakın topla buluştuğunda büyük tehlike. O maçı çözmese, mücadele çok daha zor olabilirdi. İkinci yarının başındaki 15 dakika, Konya tehlikeleri ile geçti. Bu bölümde Ali Çamdalı’nın öğrencileri 5 şut atarken siyah beyazlılar karşılık veremedi.

TAKIMIN TAVANI YÜKSEK

Değişikliklerle birlikte Konya’nın saha içi düzeni biraz sekteye uğrarken, siyah beyazlılar geçiş hücumlarından fazlasıyla pozisyon bulmayı başardı. Biraz son pas tercihleri, biraz da son vuruş eksiklikleri farkın açılmasını engelledi. Van Bronckhorst, skorun oyundan daha iyi olduğu bir 90 dakikayı yara almadan ve farklı seçenekler deneyerek geçmeyi başardı. Takımın tavanı yüksek, tabanı ise çok düşük değil. Yarışta kalmak için belirleyici bir özellik.

Yazının Devamını Oku

Son nefeste gelen galibiyet

20 Ekim 2024
Maç 0-0 bitecekmiş gibi gözükürken son dakikada sahneye tanıdık isimler çıktı.

Ritim bulmak, tempo yapmak isteyen bir takımın karşılaşabileceği en zorlu rakiplerden biri Çağdaş Atan’ın Başakşehir’i. Kendi hücum setlerinin yanında rakibe göre oyun kurguları, istedikleri oyunu sahaya yansıtabilecek becerileri birbirini tamamlayan bir kadroları var. Trabzonspor karşısında doğru bir strateji ile sahadaydı İstanbul ekibi. Stoperlere baskı yapmadılar. Orta sahada temaslı ve birebir oynayıp bordo mavililerin topla üretken olmasını engellediler. Savunmadan çıkarken ise özellikle Berat’ı doğru kullanıp, oyunun büyük bölümünde zorlanmadılar. Şenol Güneş, farklı denemeler ve 11’ler ile daha enerjik ve tempolu bir takım yaratmaya çalışıyor. Önümüzdeki haftalarda, belki daha iyi bir Trabzonspor izleyebiliriz ancak temel sorunlar devam ediyor.

MERKEZDEN ETKiLi OLAMADI

Draguş, kendine daha yatkın kenarda oynamasına rağmen bordo mavililer kaleden uzak oynayınca çok top kaybı yapan, takımın sete oturmasını engelleyen bir profilde. Cham, sürekli denemesine rağmen organize pas trafiği içerisinde yer almaktan yoksun. Merkezden top sürme ve adam eksiltme becerisi gelmeyince iş beklere ve Visca’ya kaldı tüm maç boyunca. Trabzon, ikinci yarı fiziksel olarak da oyundan düşünce maç Başakşehir’in kontrolüne geçti. Güneş’in öğrencilerini 46. dakikadan 73. dakikaya kadar rakip kaleyi bir kez bile yoklayamadı. Maç 0-0 bitecek gibi gözükürken son dakikada sahneye tanıdık isimler çıktı.

MAYIS 2023’TEN SONRA iLK KEZ

Bardhi, Cham’ın yapamadığını yapıp Eren’e pası atınca Eren’in Mayıs 2023’ten beri ligdeki ilk asisti geldi. Son vuruşu yapan ise takımın lideri, Visca’dan başkası değildi. Bardhi bir dakika sonra bu sefer Ozan Tufan’a net pozisyon yarattı ancak kaleci Muhammed gole izin vermedi.

Güneş için referans olacak bir oyun yok belki ama skorun vereceği rahatlık, daha iyi bir Trabzonspor’un tohumlarını atabilir.

Yazının Devamını Oku

Daha çok savunmacı daha iyi defans değildir

7 Ekim 2024
Tayyip Talha ve Zaynutdinov hamleleri Beşiktaş’ın geriye yaslanmasına neden oldu.

Yüksek eforlu ve baskın oynanan Eintracht Frankfurt maçından sonra, Gaziantep deplasmanının Beşiktaş için kolay bir sınav olmayacağı açıktı. Giovanni Van Bronckhorst, ilk 11’de Ersin-Mert ve Rashica-Joao Mario dışında değişiklik yapmamış, Rafa Silva’yı da yarı serbest sağ kenara çekerek oynatmayı tercih etmişti.

İlk 45 dakika, Trabzonspor maçının 11’e 10 oynanan ikinci yarısına benzer nitelikteydi. Savunma çizgisini geriye çeken bir rakip, birbirine yakın iki hattı yarmakta zorluk çeken bir Beşiktaş. Bu noktada Ndour’lu sahaya yayılışın yarattığı zaaflardan da bahsetmek gerek.

SEMiH KILIÇSOY OLSAYDI 

Top hızlı dönmüyor, merkez daha geçirgen oluyor ve özellikle Joao Mario’nun da merkez oynadığı senaryoda bu bölgede fazla kümelenme oluyor. Aslında Semih Kılıçsoy sahada olsa farklı bir kurgu mümkün olabilirdi ancak genç oyuncu belli ki Hollandalı teknik adamı ikna edebilmiş değil. Oyunun ritmini istediği gibi belirleyemeyen Gio’nun öğrencileri, üzerine bir de Gabriel Paulista’nın sakatlığıyla ve Okereke gibi hızlı bir ön oyuncunun varlığıyla daha endişe verici bir oyuna doğru giderken sahneye İmmobile çıktı. Pozisyon takibiyle önce penaltıyı aldı, sonra gole çevirdi.

MAXiM DERS VERDi

Okereke’nin ilk yarının aynı dakikasında olduğu gibi ikinci yarının üçüncü dakikasında bulduğu pozisyonda kalesini gole kapatan Mert, takımının son bölüme daha tedirgin girmesini engelledi. Selçuk İnan’ın öğrencilerinin anlık gelişen tehlikeleri dışında son yarım saat aslında Van Bronckhorst’un istediği gibi geçti.

Maç bu şekilde bitecek gibi gözükürken Hollandalı teknik adamın Tayyip Talha ve Zaynutdinov hamleleri, son dakikalarda takımının iyice geriye yaslanmasını ve önde top tutamasının sağladı. Çok savunma oyuncusuyla daha iyi savunma yapılır diye bir şey yok. Nitekim son dakikada Maxim, bu dersi 2 puanı da Beşiktaş’ın hanesinden alıp takımına beraberliğe getirerek vermiş oldu.

Yazının Devamını Oku

Trabzonspor kimlik bunalımında

6 Ekim 2024
Şenol Güneş, Trabzonspor’un saha içerisindeki oyununu kontrol ekseninden çıkartıp duygu ve temas odaklı bir yapıya oturtmak istiyor.

Bu, kolay bir geçiş değil. Bordo mavililer farklı kurgular arasında kaybolup, zaman zaman etkili oluyor ancak bir o kadar da kırılgan. Hatayspor karşısındaki ilk 11, geçmiş maçlar ile benzerlik gösterse de Okay’ın merkezde tek, Lundstram’ın sol öne yakın olduğu bir diziliş vardı. Hücumda daha fazla pozisyon ve verimlilik getiren bu değişiklik, top kaptırıldığında ise orta alanda büyük boşluklar oluşmasına neden oldu. Ceza sahası önünde bırakılan böyle bir boşlukta ev sahibinin golü geldi.

Trabzonspor, golden sonraki bölümde Visca önderliğinde Lundstram, Bardhi ve Banza ile çeşitli pozisyonlar bulsa da devre arasında soyunma odasına giderken skora dengeyi getirebilmiş değildi. Şenol Güneş, ikinci yarının başında Okay’ın yerine Lundstram’ı çekip, onun ön taraftaki yerini Muhammed Cham’a devretti. Kornerden gelen beraberlik golü, maçın geri kalanında Trabzonspor baskısı vadediyordu ancak bordo mavililer ön tarafın becerisini pozisyon zenginliğine çeviremedi.

FUTBOL ABOUBAKAR'I BIRAKMIŞ

Hücumda çok adamla bulunma, iki kenarı da maçın farklı bölümlerinde kullanma ve pozisyon zenginliği anlamında önümüzdeki maçlara taşınabilecek umut var, doğru fakat bunu organize yapma konusunda da bir o kadar sıkıntılı Karadeniz temsilcisi. Milli takım arası dönüşü, bu yeni dönemin çıtasının ne olacağı konusunda daha somut bir yorum yapmamızı sağlayacak. Son not da Aboubakar’a. O futbolu bırakmadı belki ama futbol onu bırakmış gibi gözüküyor. Umarım fiziksel bir düşüştür ve zamanla toparlanır ancak Trabzonspor karşısındaki oyunu, maçın büyük bölümünde takımını ileri değil geri götürdü.

Yazının Devamını Oku