Paylaş
Ufuk, kurucu üyelerden devralarak Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörüne layık bir dernek oluşturmak için harekete geçmiş, benden de başkan vekili olarak kendisine destek olmamı istemişti.
O dönem 20 yıllık ekonomi kökenli bir gazeteci olarak otomotiv alanında çalışan gazetecilerin hakettiği itibarı sağlamak amacıyla bunu tartışmasız kabul ettim. Çünkü bugün otomotiv sektörü eğer ekonominin parlayan yıldızı olmuşsa, biz gazetecilerin katkısının da herkes tarafından bilinmesi gerektiğini düşünüyordum ve halen aynı düşüncedeyim.
Çalıştığımız kurumlar dahil bir çok kesimde sadece dünyayı gezip, tozan, altında test otomobilleriyle boy gösteren ve tabiri caizse ‘Arabacılar’ olarak adlandırılan bizlerin, aslında haberlerimizle sektörün büyümesine ve gelişmesine ne kadar katkı sağladığımızın farkındalığını arttırmamız gerekiyordu.
İşte bu düşünceyle OGD’nin temellerini atarak yeni yönetim kurulunu oluşturduk ve çok hızlı bir şekilde harekete geçtik. İtibar için yapmamız gereken ilk şey ne kadar etkili olabildiğimizi göstermekti. Bunun için de kurumlardan ve markalardan bağımsız hiç bir kâr amacı olmayan, sadece otomotiv gazetecilerinin yer alacağı bir yarışma yapmaya karar verdik. Gelişmiş batı ülkelerinde olduğu gibi biz de otomotiv gazetecileri olarak ‘Yılın Otomobili’ni seçerek tüm sektörün paydaşlarını bir araya getirip, ne kadar etkili olabileceğimizi göstermek istedik.
Bunun için önümüzde global otomotiv sektörü için en prestijli ödül olan ‘Avrupa’da Yılın Otomobili’ (Car Of The Year) örneği vardı. Avrupa’da bağımsız gazetecilerin oylarıyla seçilen COTY, hem sektörün gücünü ortaya koyuyor, hem de Avrupalı meslektaşlarımızın itibarlarını artırıyordu.
Bu doğrultuda ‘Türkiye’de Yılın Otomobili’ (TYO) yarışmasını hemen devreye alarak 2016 yılında ilkini düzenledik. 80’e yakın gazetecinin oylarıyla belirlenen ve tüm sektörden büyük destek alan bu yarışma daha ilk yılında büyük ses getirmişti.
SÜRÇ-Ü LİSAN ETTİYSEK
Düşünsenize Türkiye’de markalar karşı taraftan bir beklenti olmadan bir organizasyona dahil edilmiş ve sonucunda kazansa da kazanmasa da yeni modelleriyle ilgili basında geniş yer bulmuştu. Bizler aday otomobillerden, finale kalan 7 modele, test sürüşlerinden, ödül töreni ve kazanana kadar bir çok haber yayınlayarak, geniş kitlelere ulaşmalarını sağlamıştık. Yani sektöre önemli bir hareket getirmiştik.
Sektör yetkilileri ve paydaşları bu organizasyonla bir araya gelip, bir çok işbirliğine bile imza atma fırsatı bulmuştu.
Bu yıl sektör için önemli bu organizasyonun 3’üncüsüne imza atıyoruz. Adaylar belirlendi, oylar verildi, finalistler ortaya çıktı ve geçtiğimiz hafta İstanbul Park pistinde test sürüşleri tamamlandı. Şimdi 80’e yakın OGD üyesi 13 Nisan’a kadar 7 finalist otomobil için oylarını verecek ve kazanan 17 Nisan’da yapılacak törende belli olacak.
Eğer bu 3 yıllık süreçte sürç-i lisan ettiysek affola. Sonuçta ana işimiz habercilik olduğu için bazı küçük detayları atlamış, bazılarını üzmüş olabiliriz. Ama inanın eğer bir hatamız olmuşsa da kasıt olmadığına emin olabilirsiniz.
Bazı meslektaşlarımız bu 3 yıllık süreçte ne yazık ki ısrarla bizim yanımızda olmamak için mücadele verdi, bazıları bizi çıkarcılıkla bile suçladı. İnanın kendileri bile bunu söylerken neyi kastettiklerinin farkında değillerdi. Kendi çevrelerinde işler böyle yürüdüğü için mi ‘Kesin bu işte bir çıkar var’ diye düşündüler bilemem... Ben başkanımız Ufuk Sandık’ın ricasıyla bu yönetim kurulunda yer aldım ve tüm iş yüküme rağmen destek vermeye gayret gösterdim.
Tek bildiğim az sayıda toplanan üye aidatı ve 3 yıldır bizi yalnız bırakmayan bazı sponsorlarımızın katkılarıyla ancak ‘Türkiye’de Yılın Otomobili’ törenini ve test sürüşlerini düzenleyebiliyoruz.
Diğer taraftan 3 yıllık süreçte bazı üyelerimiz derneğin tek amacının ödül töreninden ibaret olduğu eleştirisini getirmesine de üzüldüm. Arkadaşlar bu tören hepimizin prestiji, gazetecilerin kurumlarından bağımsız neler yapabildiğinin bir göstergesi. Herkes eşit, herkesin bir oy hakkı var. Siz sadece gezilere katılan, test aracı isteyen kişiler olarak mı kalmak istiyorsunuz. Unutmayın bu bizim namusumuz. Biz bugün varız yarın sizin yönetiminizde bu dernek devam edecek, etmeli.
Bizler; birlik beraberliğimizi ve otomotiv gazeteciliğinin itibarını koruma adına aynı çatı altında toplandık. TYO gibi itibarlı bir projeyi birlikte gerçekleştirebilmek için yola çıktık. Elbette daha büyük işlere daha çok ses getiren projelere de imza atacağız.
Geçen hafta İstanbul Park’ta gerçekleşen test sürüşünde bir kez daha gördüm ki, biz 3 yılda her türlü olumsuzluklara rağmen gerçekten OGD olarak başarılı işlere imza attık. Bugün bir çok sektör gazetecisinin yapamadığını yaparak kamuoyunda ses getirdik. Verdiğimiz ödülü markalar büyük bir güç olarak kullanmaya başladı ki, amacımız da buydu. Varsın saçma sapan eleştiriler gelsin, bizi kimse yolumuzdan döndüremez. Çünkü biz yanlış iş yapmıyoruz, namusumuzla itibarımızı arttırmak için mücadele ediyoruz.
Paylaş