İstanbul’da yaşanan trafik işkencesinin bana göre en büyük sebebi, yollarda kaza yapan veya kalan araçların ardından saatlerce beklenen ekipler.
Trafik ekipleri ’hangi birine yetişeceğiz’ tepkisi veriyor ama yıllardır bu konuda hiç bir şekilde çözüm bulanamıyor. Sonuçta hem kaza yapanlar hem de bu kaza yüzünden trafikte bekleyenler saatlerce mağdur oluyor.
Geçtiğimiz Cuma günü yaşadığım bir örneği bunu net olarak ortaya koyması açısından yazıyorum. Beylikdüzü TEM, E-5 bağlantısı arasında Carrefour’un hemen yanında trafik sıkışıklığı nedeniyle bir kamyon sol yandan aracıma sürttü. Aslında olay Carrefour’un 34 TU 7028 plakalı midibüsünün virajlı yolun en sağından geri geri gitmesinden kaynaklandı. Zaten dar olan yol bilinçsiz midibüs sürücüsü nedeniyle iyice daralınca kamyonun bana sürtmesi kaçınılmaz oldu.
SUÇLU KAÇIP GİTTİ
Midibüs şoförü bizim dur dememize rağmen kaçıp gitti. Zaten trafiğin sıkışık olduğu bir yolda biz de araçları hemen sağa çekip ekibi aradık. Bize bu bölgenin jandarma bölgesi olduğunu söylediklerinde ben hemen 156’yı aradım ve kaza yeri hakkında bilgi verdim. Araçların trafiği tıkadığını da belirterek çabuk olmaları gerektiği konusunda uyardım.
Aradan bir saat geçti ve ekipten hiç bir haber yoktu. Telefona sarıldım ve hatırlattım. Cevap, ’Geliyor’ oldu. Bir yarım saat daha geçtikten sonra, telefona bu kez başkası çıktı ve bana vardiya değiştiğini söyleyip bilgileri tekrar aldı. Tam 2 saat olmuştu ve yine telefona sarıldım. Bu kez bana Beylikdüzü Jandarma’nın numarasını verdiler. Aradım ama bölgeye Gürpınar’ın baktığı söylenince bu kez Gürpınar Jandarma’yı aradım. Konuyu ilettim ve adresi verdim. Bir kaç kez daha arayarak ekibin nerde olduğunu sordum. Tam 3 saat geçmişti ve ortada ekip yoktu. Biraz sonra bir jandarma ekibi yanaştı ve bize bu bölgenin polis bölgesi olduğunu söyleyip gitti. Yıkılmıştım. Düşünsenize 3 saat beklemişsiniz ve böyle bir cevap alıyorsunuz. Bir 3 saatte polisi beklemeyi göze alamadım ve rapor tutmadan oradan ayrıldım. Zaten telefonumun şarjı da bitmişti.
SİGORTA RAPOR BEKLİYOR
Hayır, hasarın büyük olmaması nedeniyle, ben bu ıstıraba daha fazla dayanamamıştım. Peki, hasar daha büyük olsaydı ve Allah göstermesin hayati bir durum olsaydı ne olacaktı? Türkiye’de hasarınızı karşılamak için sigorta sizden rapor bekliyor ve bunu da sadece trafik ekipleri yazıyor. Rapor tutturmazsanız otomatik olarak suçlu oluyorsunuz ve sigorta indiriminiz düşüyor.
Siz siz olun kaza yaptığınız yerin önce jandarmaya mı yoksa emniyete mi bağlı olduğunu net olarak öğrenin. Daha sonra mümkünse kaza yerinin tam koordinatlarını çıkarın. (nasıl yapacağınızı ben de bilmiyorum ama...) Allah herkesi kazadan ve kaza sonrası ekip beklemekten korusun.
Biryıldız: Hafif ticari üretimi için Almanya’ya bastırıyoruz
Geçtiğimiz günlerde Mercedes-Benz Satış ve Pazarlama Direktörü Eşref Biryıldız ile telefonda konuştum. Biryıldız, Türkiye’de otobüs ve kamyon üretiminde kendilerini kanıtladıklarını belirterek, "Biz şimdi her fırsatta Almanya merkeze Türkiye’de hafif ticari araç üretimi için bastırıyoruz" açıklamasını yaptı.
Şu an için hafif ticari araç üretimine ilişkin alınmış bir kararın olmadığının üstüne basan Biryıldız, "Avrupa’da üç bölgede hafif ticari araç üretimi yapılıyor. Bu bölgelerde kapasiteler şu an için yeterli. Biz Almanya dışında hafif ticari araç üretimi gündeme gelirse ilk aday olarak Türkiye’nin yer almasını istiyoruz" dedi.
YERLİ ÜRETİMLE SATIŞLAR PATLAR
Türkiye’de hafif ticari araç üretmeleri halinde önemli avantaj elde edeceklerini ifade eden Biryıldız şunları söyledi: "Türkiye’de hafif ticari araç üretimi yapan Ford Otosan ve Fiat’ın satış başarıları ortada. Biz de bunu gerçekleştirirsek, 6-7 bin adetlik satışlarımızı çok rahatlıkla 15-20 bin adede çıkartabiliriz. Bunu her fırsatta Mercedes-Benz yöneticilerine anlatıyorum. Şu an için net bir karar yok. Ama ben bu isteğimizi her ortamda yineleyeceğim. Diğer taraftan biz otobüs üretimimizin yüzde 70’ini dışarı satıyoruz. Ama bunu kamyonda sağlayamadık. Ne zamanki Almanya’da kapasite yetmiyor biz o zaman kamyon ihraç ediyoruz. Şu anda kamyonda ihraç oranımız yüzde 30’u bile bulmuyor. Bir taraftan hafif ticari üretimi için merkezi ikna etmeye çalışırken diğer taraftan kamyon ihracatımızı otobüs ihracatımıza yaklaştırmak istiyoruz. Türkiye’nin üretim kalitesi bunları yapacak noktada."